Güncelleme Tarihi:
Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu, kadın, aile, gençlik ve eğitim gibi birçok alanda faaliyet gösteren 53 sivil toplum kuruluşunun (STK) desteğiyle sosyal medyadaki cinsiyetçi, argo, küfürlü ve şiddet içerikli söylemlere son vermeye yönelik başlatılan kampanyaya ilişkin açıklamada bulundu
KADEM'in, kadının insanlık onuruyla yaşamasına hizmet eden bir sivil toplum kuruluşu olduğunu ve kadın hakları alanında farkındalık çalışmaları yürüttüğünü anımsatan Gümrükçüoğlu, bu çalışmaları yürütürken kadını erkekten ayırarak yalnızlaştıran, ona bütün dünya ile tek başına mücadele etmesi gereken bir rol yüklemekten uzak duran bir tavrı benimsediklerini söyledi.
Kadınların Türkiye'de ve dünyada sadece kadın oldukları için belli ayrımcılıklara maruz kaldıklarını her gün farklı şekillerde, farklı mecralarda gördüklerini dile getiren Gümrükçüoğlu, bu ayrımcılığın en çok hissedildiği alanlardan birinin de sosyal medya olduğuna işaret etti.
"SOSYAL MEDYA KULLANICILARI İNSANİ DEĞERLERİNİ YİTİREBİLİYOR"
Sosyal medyanın, yapısı itibarıyla kişilerin gerçek hayatlarının dışında sanal kimliklere ve tıpkı kimlikleri gibi sanal duygularına da ev sahipliği yapabildiğini belirten Gümrükçüoğlu, şöyle konuştu:
"Kullanıcılar kendilerini ifade ederken bazen bu illüzyonda kaybolup insani değerleri yitirebiliyorlar. Zaman zaman büyük çoğunluğu kadın bedeni üzerinden ifadesini bulan hakaretler; adap bilmeyen, söz söyleme becerisi zayıf, öfkesini kontrol edemeyen kişilerce, karşısındakine üstünlük sağlama yöntemi olarak kullanılıyor. Bazı kişiler muhatabının yüzüne söyleyemeyeceği, ağza alınmayacak küfürleri ve hatta tecavüz tehditlerini anonim hesaplar arkasına gizlenerek ekrana yazmakta bir beis görmüyor ."
Gümrükçüoğlu, günlük konuşmalara dahi yerleşen, bazen şaka yollu kullanılan bu kaba ve sert ifadelerin kadınların aşağılandığı bir zihniyeti açığa çıkardığına, kadını nesneleştiren bu bakışta onun insan olmaktan doğan kişilik hakları ve bu haklara saygının yer almadığına dikkati çekti.
"AYRIMCILIK, AŞAĞILAMA, KÜFÜR VE HAKARETİ DURDURMAK MÜMKÜN"
İnsanın sözüyle kullandığı kelimelerle kendi değerini gösterdiğini ifade eden Gümrükçüoğlu, şöyle devam etti:
"Kadın erkek ayırt etmeden kelimelerimizde gerçekleştireceğimiz bir arınma hali hepimiz için zorunludur. Bu arınma dilimize, geleceğimize, çocuklarımıza ve insanlığa olan borcumuzdur. Bizler buradan hareketle 'Üslub-u beyan ayniyle insandır.' diyerek 'Küfürsüz hayat mümkün' kampanyasını başlattık. Bu kampanya ile dijital mecralarda gittikçe normalleşen son derece rahatsız edici küfürlü üslup ve içeriklerin kullanımını azaltmayı hatta tamamen ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Hayatın hemen her alanında karşılaştığımız, sosyal medyada ise salgın gibi yayılan ayrımcılık, aşağılama, küfür ve hakareti durdurmanın mümkün olduğuna inanıyoruz."
KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Gümrükçüoğlu, "Herkesi sosyal medyayı edep ve ahlak kurallarına uygun bir şekilde kullanmaya, kadının cinsel obje olarak görülüp sürekli aşağılanmasına karşı tavır almaya, aynı fikirde olmasa bile hiç kimseye küfür yoluyla hakaret edilmesine göz yummamaya, küfür, taciz, tehdit içeren paylaşım gördüğü zaman şikayet etmeye ve kötü örnekler yerine iyi örnekleri çoğaltmaya davet ediyoruz." çağrısında bulundu.
Gümrükçüoğlu, böylelikle sosyal medyada eleştirinin, ayırıcı ve kutuplaştırıcı yönünü değil, yapıcı yönünü ön plana çıkararak tartışma adabını da güçlendirebileceklerine inandıklarını belirtti.
"AHLAK YOKSUNU FURYAYA BİRLİKTE 'DUR' DEMELİYİZ"
Sosyal medyada yaşanan bu sözel şiddetin zaman zaman tanınan, bilinen kişilere de vahşice uygulandığına şahit olduklarını dile getiren Gümrükçüoğlu, "Siyasi kimliği ve ideolojisi sebebiyle ya da sırf bir siyasinin yakını olduğu için kadınlar ahlaksız ifadelere maruz kalabiliyorlar. Geçtiğimiz günlerde Esra Albayrak ve Özlem Zengin hanımefendilerin yaşadığı gibi bu ahlaksız dil ve söylem hızla yayılırken, söz konusu edilen kadınlar nesneleştirilerek gözü dönmüş kişilerin nefret objesi haline getirilebiliyor. Bunu hiçbir hal ve durumda kabul etmemiz mümkün değildir. Toplum olarak bu insanlıktan uzak ahlak yoksunu furyaya birlikte 'Dur' demeliyiz." ifadesini kullandı.
Akıl ve vicdan sahibi herkes gibi hiçkimsenin cinsiyetinden ötürü aşağılanmasını, küçümsenmesini ve ötekileştirilmesini kabul etmediklerini vurgulayan Gümrükçüoğlu, herkesin, insan olmaktan kaynaklanan doğal haklarının yegane sahibi olduğunun, güçlünün zayıfı ezdiği durumlara insanlık olarak seyirci kalınmaması gerektiğinin altını çizdi.
"ADAP GELENEĞİNİN SOSYAL MECRALARDA DA YAŞATILMASINI AMAÇLIYORUZ"
Gümrükçüoğlu, "Bu kampanyayla kadın haklarını ve onurunu savunan bir dernek olarak bizler, ulusal ve uluslararası STK'larla birlikte hareket ederek güçlü bir itiraz geliştirdik. Hepimizin ortak amacı kültürümüzün bir parçası olan adap geleneğinin sosyal mecralarda da yaşatılması ve toplumsal huzuru koruyan bir dilin bu alanlara da hakim olmasıdır." dedi.
KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Gümrükçüoğlu, kampanyayı dijital mecralara uygun, özellikle gençlerin dikkatini çekecek şekilde Türkçe'den her türlü hakaret ve cinsiyetçi aşağılamayı temizlemeye yönelik içeriklerle besleyeceklerini, farklı etkinlik ve çalışmalarla çok geniş kitlelere duyurmaya çalışacaklarını belirtti.
Sadece kadına değil, gencinden yaşlısına kadar her canlıya kıymet verdiklerini ve sebebi ne olursa olsun şiddetin önlenmesi için ellerinden geleni yaptıklarını anlatan Gümrükçüoğlu, "Bizim 'Herkese karşı her türlü şiddete son.' düsturuyla verdiğimiz mücadele hepinizin bildiği 'Deniz Yıldızı'nın hikayesinden de ilham alır. Elbette şiddet kadim bir tehdit, tamamen ortadan kaldırılması güç ama gücümüzün yettiği kadar deniz yıldızlarını denizle buluşturarak onların yaşamasını sağlayabilir, yani tek tek kişilerin hayatında çok şey değiştirebiliriz." şeklinde konuştu.