Kadavra ’caiz’dir

Güncelleme Tarihi:

Kadavra ’caiz’dir
Oluşturulma Tarihi: Haziran 20, 2006 00:00

Kadavra üzerinde çalışmak ve araştırma hastanelerine kadavra bağışı yapmak dinen caizdir. İnsan hayatı kurtarmak en büyük ibadetlerdendir. Bazı din adamlarının fetva verir gibi düzensiz, keyfi kanaatlar sergilemesi doğru değildir.

DİYANET İşleri Başkanlığı, araştırma hastanelerinin kadavra sıkıntısının giderilmesi taleplerine fetva desteği vererek katıldı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Hürriyet’e, "Kadavra üzerinde çalışmak ve araştırma hastanelerine kadavra bağışı yapmak dinen caizdir" dedi. Bardakoğlu, organ bağışını engelleyici yönde fetva verenleri de üstü kapalı bir şekilde eleştirerek, "Organ bağışı yaparak bir insanın hayatını kurtarmak, yapılabilecek en büyük ibadetlerden biridir. Hal böyleyken, elbette insanların, konuşmasını önleyemeyiz, ancak bazı din adamlarının fetva verir gibi bu ve buna benzer konularda düzensiz, keyfi kanaatlar sergilemesi doğru değildir" değerlendirmesinde bulundu. Bardakoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

TIP İLERLESİN

Dinen tıbbın gelişmesi için, tıp öğrencilerinin kadavra üzerinde çalışmasına imkan vermek gerekir. Bu, eski çağlardan itibaren bir gerekliliktir zaten. İnsan üzerinde çalışılması, tıbbın gelişmesi lazım ki yaşayana hayat verebilelim. Yaşayana hayat verebilmek için de kadavra üzerinde çalışma şarttır zorunluluktur. İslam alimleri açısından da bir tereddüt yoktur.

İNSANLIK YARARINA

Kadavra bağışı dinen caizdir, uygundur; dinen hiçbir sakıncası yoktur. Dileyen, kadavra olarak bedenini bağışlayabilir. İnsanlığın büyük ortak yaraları sözkonusu olunca, kişisel kaygıları çekinceleri göğüslemeyi bileceğiz.

SAYGISIZLIK DEĞİL

Herkes ister ki cenazesi, bedeninin hiç bir yerine dokunulmadan defnedilsin. Bu duyguyu anlıyorum ve anlayışla karşılıyorum. Kadavra üzerinde çalışmak, ölüye saygısızlık değildir. Kadavraya, insanlığın ve mensubu olduğu dinin gereği azami saygı gösterilmesi şartıyla kadavra olarak bedenlerin bağışlamasında hiçbir sakınca yoktur.

İBADET DERECESİNDE

İnsan tedavisinde atılan her adımı olumlu, gerekli, hatta ibadet derecesinde bir adım olarak görüyoruz. Buna "Hayır" demek, bizim için geride kalmış bir konudur. İnsan tedavisini ibadet sayan bir toplumuz. Organ bağışı gibi konularda dış ülkelerde kuyruğa girilmesi mahçubiyet nedenidir. Bazı şahıslar, kaygıya dayanan kanaatlerini öne çıkartarak insanların beyinlerini sulandırılıyorlar.

ZİHİN BULANDIRMA

Doksan dokuz kişinin, "Sevaptır, dinen uygundur" dediği bir konu hakkında bir kişinin, "Ayıptır, günahtır" demesi, toplum tarafından kendisinin daha dindar biri olarak algılanmasına neden oluyor. Halbuki öyle değil. Onun için biz insanların bireysel hareket etmesini ve fetva vererek zihinleri bulandırmasını doğru bulmuyoruz. Bu ülkede Din İşleri Yüksek Kurulu, Diyanet İşleri Başkanlığı var.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!