Güncelleme Tarihi:
İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından, genel merkez binasında düzenlenen basın toplantısına, temmuz, ağustos, eylül ve aralık aylarında Diyarbakır-Bingöl, Diyarbakır-Lice, Tunceli-Erzincan karayolu ve Şırnak merkezde kaçırılan polis memurları Vedat Kaya, Sedat Yabalak, er Sedat Sorgun, astsubay Semih Özbey ve uzman çavuş Sedat Vardar'ın yakınları katıldı. İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, yaptığı konuşmada, PKK tarafından kaçırılan asker ve polislerin aileleriyle sık sık bir araya gelip çözüm yolu aradıklarını belirterek, konuyu gündemde tutmak için de belli aralıklarla basın toplantıları düzenlediklerini söyledi.
'EV BAŞIMIZA YIKILMIŞ GİBİ'
Çatışmasızlık ortamına geri dönülmesi gerektiğini, çatışmalardan dolayı çok sayıda insanın hayatını kaybettiğini belirten Türkdoğan, "PKK'nın, elinde tuttuğu asker ve polislerin can güvenliğinden sorumlu olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Hak örgütleri olarak alıkonulanların serbest bırakılmasını istiyoruz" dedi.
Uzman çavuş Sedat Vardar'ın eşi Aygül Vardar, eşinin 3 ay önce açıköğretim sınavı için gittiği Şırnak merkezde kaçırıldığını ve kendisinden haber alamadığını ifade ederek, "Dört çocuğum var. Ev başımıza yıkılmış gibi evde hiç bir şey yapamıyoruz. Çocuklarımın psikolojisi bozuldu. Sürekli panik halindeyiz. Eşimin kaçırıldığı günden beri hayat bizim için durdu. Üç ay bana 2 sene gibi geliyor" diye konuştu.
'İKİ ELİM YAKALARINDADIR'
Astsubay Semih Özbey'in babası Gürsel Özbey, kaçırılan asker ve polislerin yakınları olarak 4 kez İHD çatısı altında bir araya gelip, PKK'ya çağrıda bulunduklarını anlatarak, "Bu süreçte meclise giderek tüm parti temsilcileriyle görüştük ve kendilerini bizim yerimize koymalarını istedik. Biz 'artık savaşmayın' dedik, ölümler olmasın, anneler ağlamasın istedik. Ben Kürt bir ailenin çocuğuyum. Bakıyorum burada çoğunluk Kürt aile. Alıkoyanlar, Kürt çocuklarına bu zulmü yapıyorsa, mahşerde de bu dünyada da iki elim yakalarındadır" ifadelerini kullandı.
Polis memuru Yabalak'ın annesi Ünzile Yabalak da 7 aydır çocuğunun özlemini çektiğini vurgulayarak, "Bizim çocuklarımız ekmek davasında. Barış istiyorum, çocuğumu istiyorum. Yedi aydır çektiğimiz çile yetsin. Ölen ölüyor, gidiyor, bizim gibi olanların acısı daha fazla, her gün ölüyoruz. Bir gün değil, bir dakika önemli bizim için, bunu yaşayan bilir. Her günüm ağıtla geçiyor. Kimsenin kanı akmasın, hepimiz bu ülkenin insanlarıyız" diye konuştu.Kaçırılan diğer polis ve asker aileleri de "yakınlarının serbest bırakılmasını" istedi.