OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 06, 2005 00:00
Alaattin Çakıcı’nın yurtdışına kaçış sürecini, Bodrumlu müteahhit Hakkı Süha Şen’in 26 Nisan 2004 günü, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya ile yaptığı görüşmenin ardından açtığı telefon başlattı. Şen’in Başkan’dan aldığı
haber kötüydü: 15 kiÅŸinin yaralandığı Karagümrük Spor Kulübü Lokali’nin taranması davasında Yargıtay’dan Çakıcı’nın umduÄŸu tashihi karar çıkmadı. Dosya sonuçlandı, karar postaya verilmek üzereydi. Çakıcı’nın tutuklanması ihtimali vardı. Hakkı Süha Åžen, Yargıtay BaÅŸkanı Özkaya ile konuÅŸtuktan hemen sonra Alaattin Çakıcı’yı aradı, tedbirini almasını söyledi. Çakıcı, bir hafta sonra 3 Mayıs günü yurtdışına kaçtı. Ä°stanbul 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde önümüzdeki ay görülecek olan Çakıcı’nın firarı davasına, Yargıtay BaÅŸkanı ile Çakıcı’nın aracısı müteahhit Hakkı Süha Åžen’in 26 Nisan tarihli iki telefon konuÅŸmasının zabıtları da kanıt olarak sunuldu.Çakıcı-MÄ°T-Yargıtay skandalıGEÇEN aÄŸustos ayında Yargıtay BaÅŸkanı Eraslan Özkaya’nın, MÄ°T görevlisi KaÅŸif KozinoÄŸlu ve Alaattin Çakıcı ile iliÅŸkisi konusundaki iddialar tartışma yarattı. Özkaya, yazılı açıklamada, ‘Alaattin Çakıcı’yla direkt ya da dolaylı hiçbir baÄŸlantım olmamıştır’ dedi. Özkaya, KozinoÄŸlu’nun MÄ°T MüsteÅŸarı’nın izniyle kendisine geldiÄŸini söyleyerek istiÅŸari mahiyette, Çakıcı’nın elindeki bilgileri almak istediÄŸini, bu kiÅŸi yurtdışına çıktığı veya hapse girdiÄŸi taktirde alamayacağını, bu nedenle hakkındaki davanın uzatılıp uzatılamayacağını sorduÄŸunu söyledi. KozinoÄŸlu ile Bodrum’daki kooperatif inÅŸaatını bitiren müteahhit Hakkı Süha Åžen tarafından tanıştırılan Özkaya, iddialar nedeniyle çok sıkıntılı günler geçirdi. Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcısı Nuri Ok, soruÅŸturma açılmasını istedi. Yargıtay Birinci BaÅŸkanlık Kurulu, soruÅŸturması açılmaması kararı aldı. Özkaya, 1 aralıkta yaÅŸ haddinden emekliye ayrıldı.Gelince kararı sana veririm Arayan: Hakkı Süha ÅženAranan: Eraslan Özkaya (BaÅŸkan)Tarih: 26 Nisan 2004BAÅžKAN: Sühacığım buyur.SÃœHA: Rica ederim baÅŸkanım.BAÅžKAN: Bugün kararı da getirdiler.SÃœHA: Tamam BaÅŸkanım.BAÅžKAN: Bu onama falan deÄŸil, bozmuÅŸ bu.SÃœHA: Bir tanesini bozmuÅŸ BaÅŸkanım.BAÅžKAN: Hee bir tanesini, daha doÄŸrusu bir tanesi deÄŸil bir yönden onamış bir yönden bozmuÅŸ.SÃœHA: Evet efendimBAÅžKAN: Pek öyle içeri alınma falan filan gibi durumu yok o hepsi birleÅŸir beraber olur, savcının ÅŸeyine uygun karar verilmiÅŸ, karar bende, geldiÄŸinde.SÃœHA: Evet, tamam BaÅŸkanım.BAÅžKAN: Ve savcının tebliÄŸnamesine uygun tashihi karar yok.SÃœHA: Peki.BAÅžKAN: Postaya verilmek üzereymiÅŸ. Mahalli mahkemeye gönderilmek üzereymiÅŸ.SÃœHA: Evet.BAÅžKAN: Onu bir gelince görüşürüz.SÃœHA: Åžey dediniz tutuklanma kararı olmayabilir mi dediniz?BAÅžKAN: Yok yok daha ÅŸimdi ÅŸu anda öyle bir ÅŸey yok.SÃœHA: Mahalli mahkemeye gidince.BAÅžKAN: O da daha ÅŸey deÄŸil, gelince kararı veririm ben sana.SÃœHA: Tamam BaÅŸkanım.Artık bundan sonra dönüş yokArayan: Hakkı Süha ÅženAranan: Eraslan Özkaya (BaÅŸkan)Tarih: 26 Nisan 2004BAÅžKAN: Sühacığım kusura bakma.SÃœHA: Deminki konuda da anlayamadım bir ÅŸey söylediniz tutuklanma durumu olmaz mı dediniz BaÅŸkanım.BAÅžKAN: Kendilerinden sordum, bu ikisi birbirine baÄŸlıdır diyorlar.SÃœHA: Hııı...BAÅžKAN: Efendim ÅŸudur budur diyorlar, hatta bi dakika ben sen ÅŸu kararı getirdim çantamda.SÃœHA: Evde misiniz BaÅŸkanım?BAÅžKAN: Ben evdeyim.SÃœHA: Yani tashihi karar olmuyor deÄŸil mi BaÅŸkanım?BAÅžKAN: Yok mümkün deÄŸil çünkü tebliÄŸnameye uygun.SÃœHA: Evet.BAÅžKAN: Karar verilmiÅŸ, ÅŸimdi bana şöyle kararı getirdi üç sayfalık bir bozma, bir çok kimse var.SÃœHA:Evet.BAÅžKAN: Bu ÅŸuymuÅŸ, ÅŸimdi bir adamı göndermiÅŸ, ÅŸu soyadındakilerin hepsini temizleyin, diÄŸerlerini de bacağından vurun demiÅŸ.SÃœHA: Hıı...BAÅžKAN: Onlar da 15 kiÅŸiyi yaralamışSÃœHA: EvetBAÅžKAN: 15 kiÅŸi yaralamak suçlarından kurulan hükümlerin tebliÄŸnamedeki düşünceyi onanmasına... SÃœHA: Evet.BAÅžKAN: Yaralama suçundan.SÃœHA: Evet.BAÅžKAN: Iıı, ÅŸimdi ÅŸeyde ise diÄŸerinde ise baÅŸka bir suç bu da, ÅŸeyin yaralama falan filan filan, ancak öldürmeye teÅŸebbüs suçlarından kamu davası, falan filan diÄŸerlerinden bozmuÅŸlar, anlatabildim mi?SÃœHA: Evet.BAÅžKAN: Bu bir hüküm, ÅŸimdi bunun bu savcının takdirine kalıyor. Onanan suçtan dolayı gelin bu kadar ÅŸeyiniz vardır der mi, demez mi? Yoksa bütün ilam bir bütün olduÄŸuna göre.SÃœHA: EvetBAÅžKAN: Bekleyebilir diyor, büyük ihtimalle diyorlar, anlatabildim mi?SÃœHA: Evet.BAÅžKAN: Bu savcının takdirine kalmış diyorlar. Karar yazılmış ki ben birini aldım.SÃœHA: Evet,BAÅžKAN: Ve savcılığa verilmiÅŸ, postalanmak üzere savcılıkta bunu postalama hazırlığına girmiÅŸ.SÃœHA: Evet.BAÅžKAN: Yani artık bundan sonra ÅŸey yok, dönüş yok.SÃœHA: Anladım BaÅŸkanımBAÅžKAN: Yeni kısa zamanda mahalline gider.SÃœHA: Peki yani savcının takdirine kalmış.BAÅžKAN: Tabii.SÃœHA: Tutuklayıp tutuklanmayacağına.BAÅžKAN: Tabii tutuklama deÄŸil de, onanan kararın infazı cihetine gider mi, bütün kararın onanmasını mı bekler, onu o artık.SÃœHA: Oradaki görüş ne?BAÅžKAN: Vallaha bunun kararının tamamını ÅŸeyini bekler diyorlar.SÃœHA: Anladım.BAÅžKAN: Çünkü birbiriyle bütün diyorlar.SÃœHA: Anladım BaÅŸkanım, tamam yapacak bir ÅŸey yok.BAÅžKAN: Hee ÅŸimdi ÅŸey edecek, ben ÅŸeyde sana da geldiÄŸinde veririm ben bunu.SÃœHA: Tamam BaÅŸkanım teÅŸekkür ediyorum, çok zahmet oldu BaÅŸkanım.‘Puro’ ÅŸifre miÇAKICI gibi Trabzonlu olan MÄ°T Dış Ä°liÅŸkiler Dairesi BaÅŸkan Yardımcısı KaÅŸif KozinoÄŸlu, ‘tanık’ olarak ifadesi alındığı firar soruÅŸturmasında, daha sonra ‘sanık’ olarak dosyada yer aldı. Çakıcı’nın firarıyla ilgili adı ortaya çıkınca o dönemde DGM BaÅŸsavcılığı’nca ifadesi alınan KozinoÄŸlu’na soruÅŸturmayı yürüten savcılar Muzaffer Yalçın ve Turan Çolakkadı telefon dinlemelerine takılan konuÅŸmalarında geçen ‘puro’ ve ‘pijama’nın ÅŸifre olup olmadığını sordu. KozinoÄŸlu ifadesinde, şöyle cevap verdi: ‘Hakkı Süha Åžen ile yaptığım telefon görüşmelerinde geçen bazı terimler gerçek anlamda kullanılmamıştır, bir nevi ÅŸifreli kullanılmıştır. Çakıcı’dan bilgi alınması için kullanılmış ÅŸifredir. Bunların dışında herhangi bir talep söz konusu deÄŸildir. Ä°letiÅŸim tutanaklarında yazılı olan puro, gerçek bildiÄŸimiz purodur, ben puro kullanırım. Ä°stanbul’da oturan kızkardeÅŸimde bıraktığım pijamamın, puromun gönderilmesini istemiÅŸtim.’ Beni puroya boÄŸArayan: KaÅŸif KozinoÄŸlu (Komutan)Aranan: Hakkı Süha ÅženKOMUTAN: Evet evet tabi ki ÅŸimdi yarın geliyor mu benim purolarım murolarım? SÃœHA: Yarın kesinlikle, definitely (kesinlikle’nin Ä°ngilizce’si)KOMUTAN: Definitely, eee aynı zamanda bu hani alt üst biÅŸeyler alacaktın ya akÅŸam ÅŸey yapmak için.SÃœHA: Ha ona bakamadım ya ona bakarım bugün ÅŸimdi bu Akmerkez’e geçer bakarım.KOMUTAN: Bi bak sana zahmet olacak.SÃœHA: Yarın gelmez yarın veriyoruz çarÅŸamba günü orda oluyor biliyorsun.KOMUTAN: Tamam çarÅŸamba alırız koçum.SÃœHA: Tamam.KOMUTAN: ÇarÅŸamba alırız purodan beni mahrum etmeyin.SÃœHA: Seni boÄŸacam puroyada, bi daha hiç sesin çıkmasın.KOMUTAN: Evet boÄŸ beni puroya, kutusu da geliyor mu? SÃœHA: Ee beraber, herhalde beraberKOMUTAN: Ay inanmıyorum, baÅŸka ÅŸeyler de var herhalde, bu kadar alışveriÅŸ yaptığına göre?SÃœHA: Olabilir.Â
button