Güncelleme Tarihi:
Sevgili Serdar,
bu devletin güvenlik güçleri eğer isterlerse izledikleri her kim olursa olsun yakalar. Mesela parasızlık yüzünden baklava çalan çocuğu anında enseler.
Sokaklarda açlıktan kıvrandığı için mahalle fırınından ekmek çalmaya teşebbüs eden garibanı anında yakalayıp adalete teslim eder.
Kahpece şehit edilen büyükelçilik mensuplarını vuran Asala teröristlerini, ne yapar yapar yurt dışında olsa dahi yakalar.
Bölücübaşı Abdullah Öcalan’ı da (ABD’nin yardımı ile de olsa) uzun süre kovalamacadan sonra ele geçirmeyi başarır güvenlik güçlerimiz.
Eğer suçlu sade vatandaş ise hiç kuşkumuz yok ki, ne yapar yapar onu yerin dibinde de yaşasa çıkarır kovuğundan.
Gelgelelim büyükboy hortumcuyu, iri zengini, ensesi kalın ünlü kişileri ve çevresinde kendisine “büyük yatırımcı” süsü verenleri bir türlü ele geçirmeyi beceremez.
Acaba gerçekten beceremez mi?
Günlerdir aklıma takılan soru bu.
Bu devlet ki, yeri geldiğinde yanlışlıkla da olsa vergisini bir lira eksik ödeyen masum insanın evine haciz memuru gönderirse…
Bu devlet ki, istediğinde KDV fişi ya da fatura almayan yurttaşını mağaza kapısında yakalayıp ensesinde boza pişirirse…
Aynı devlet bence uluslararası çapta (İnterpol tarafından) aranan suçlu-suçsuz, vurguncu-masum ya da ünlü-ünsüz herkesi samimi ise bal gibi yakalar.
Ekonomik kriz öncesi ve sonrası bu ülkenin kanını emen büyük hortumcular sonunda yakalanıp yargı karşısında çıkarıldılar.
Kimi masumiyetini kanıtladı.
Kimi yargılanmadan önce gözetim altında kaldı.
Kimi tutuklandı cezaevine kondu.
Kimi mahkum oldu, kimileri de beraat etti.
Ama ya yakalandı, ya da geldi kendisi, emniyet güçlerine teslim oldu.
Kimi yasaların boşluğundan, kimi daha önce çıkarılan aftan yararlanıp cezaevinde kalmaktan kurtuldu. Kimi az ya da çok cezasını çekti.
Sonucunda kamu vicdanında mahkum olanların bir kısmı adaletten sıyırdı, aramıza katıldı.
Kimileri için ise kamu vicdanının sesi “Bu dünyada yırttı ama öbür tarafta kurtuluşu yok” şeklinde yankılandı.
Ama nedense Türkiye’ye 5-6 milyar dolara malolan ve şu anda tarihin en büyük hortumcusu olarak aranan bir baba-oğul, devletin tüm çabasına rağmen yakalanamıyor.
Kendileri teslim olmuyor. İç güvenlik güçlerimiz ele geçiremediği için, dış yani ulusalararası güç (kırmızı bültenine girdikleri için) İnterpol’den yardım isteniyor ama aylardır ses yok.
Açıkcasi bütün bu gelişmeler bana şaka gibi geliyor diye düşünmeye çalışıyorum.
Düşünmüyorum, üzülüyorum.
Sevgiler,
Sezai