Güncelleme Tarihi:
Erdoğan’ın “Seçimlerin başkanlık sistemi tartışmalarıyla geçeceği” sözlerini, siyasete müdahale olarak yorumlayan Gök, düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
CÜBBENİ ÇIKAR DİYORDU
“Anayasa Mahkemesi Başkanı, falanca öğretim üyesi konuştuğunda ‘Cübbeni çıkar da siyasete gir’ diyorsun. Çok meraklıysan siyasete, bırak o kaçak Saray’da oturmayı, çık siyasete gir. Otur oturduğun yerde, anayasal yetkilerini kullan. Böyle otoriter, totaliter, diktatör anlayış dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Başkanlık sistemi bu değildir. Yolsuzluktan istifa etmiş 4 bakanın olduğu yerde, kendi yandaşlarına, şirketlerine, çocuklarına nasıl kaynak aktardıkları ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı ‘Paranın gidişatını ben kontrol edeyim, kimin cebine ne kadar girecek ben karar vereyim’ demek istiyor. Cumhurbaşkanı hâlâ bu alışkanlıklarını sürdürmek istiyor. Anlaşılıyor ki para çok tatlı geldi. Sayın (Burhan) Kuzu, TV programında, kuzu kuzu şunları söyledi: ‘Oğlan bizim, kız bizim.’ Bu sözler, Yüce Divan oylaması yapılan bakanlar için. ‘Oğlan bizim, kız bizim, elbetteki ortadaki yolsuzluklar da bizim, eğer biz bunları gönderirsek siyasi hayatımız biter.’ Siyasi rüşvetle oy kullanıldığını belgelemiştir.
ATATÜRK’ÜN İZLERİNİ SİLMEK İÇİN
Kaçak Saray’ın yapılmasının nedeni Cumhuriyet ile hesaplaşmaktır, Atatürk’ün izlerini silmek içindir. Oradan rahatsızlar. Çankaya dendiği zaman herkesin aklına öncelikli olarak Mustafa Kemal Atatürk gelir. Muhafazakarlık tarihe sahip çıkmayı, tarih bilincini savunmayı da gerektirir. Atatürk’ü, Cumhuriyet’in izlerini örtme çabalarının tipik örneğidir. Kaçak Saray’ı asla ve asla benimsemeyeceğiz, bizim gönlümüz Atatürk’ün oturduğu Çankaya’da kalmaya devam edecek.
GÜLEN SENİN İŞİN DEĞİL
Cumhurbaşkanı Fethullah Gülen’in iadesi gibi konuların muhatabı değildir. Kendisine ait olmayan konularda konuşuyor. Türkiye’de yargı kararıyla konuşulur. Cumhurbaşkanı’na ne oluyor ki? Daha ortada ne var ki? Mahçup oluyor, kendisini ciddiye de almıyorlar. Yargı kararları ve koşullar varsa, iadesi mümkünse elbette olabilir. Ama daha ortada yargı kararı ve bir şey olmadan Cumhurbaşkanı’nın konuşması görevi değildir. Cumhurbaşkanı daha ciddi olmalı.”