Kaçak Kuran kursları TCK’dan çıkarıldı

Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilen Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası’ndaki değişiklikle, Türk Ceza Kanunu’nun “Kanuna aykırı eğitim kurumu” başlıklı maddesi yürürlükten kaldırıldı. Bu madde, yasaya aykırı eğitim kurumu açanlara ve işletenlere üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası verilmesini öngörüyordu. Yasanın 2004’te çıkarılan şeklinde ise bu kursları açan-işletenler için 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilmesi, ayrıca kursların kapatılması öngörülüyordu. Hükümet, 29 Haziran 2005’teki değişiklikle 3 yıllık cezayı erteleme sınırına çekerek üst sınırı 1 yıla düşürmüş ve kursların kapatılmasını kuralını kaldırmıştı. Yeni yasayla artık izinsiz açılan her türlü eğitim kurumu hakkında adli soruşturma yapılmayacak. Bu kurumları açıp işletenlere hapis cezası verilmeyecek. Kaldırılan maddeden, 2009’da 187, 2010’da 195, 2011’de 199, 2012’de 204 dava açıldı. Bu davalarda 2009’da 58, 2010’da 31, 2011’de 33 ve 2012’de 46 kişi mahkum edildi.

CHP VE MHP’DEN TEPKİ

Düzenleme Meclis’te sert tartışmalara neden oldu. CHP, bu adımın çözüm süreciyle bağlantılı olduğunu savundu. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, “100’üncü yılında Cumhuriyet’i tasfiye etmek isteyen bir anlayış bugün hükümette. Cumhuriyet’in 100’üncü yılında Cumhuriyet’ten intikam almak üzere yola çıkmış bu kadroyu, bu millet 100’üncü yıla varmadan tarihin çöp sepetine atacaktır. Koşar adımlarla bir felakete doğru gidiyorsunuz, milleti de bu felakete alet etmek istiyorsunuz, ama millet sizi çöp sepetine atacaktır. Buna az kaldı” dedi. MHP Elazığ Milletvekili Enver Erdem de “Terör örgütünün kontrolünde okullar mı açılacak, bunun sözü mü verildi? Terörist başıyla gizli müzakereler devam ediyor, onun talimatları yasalaştırılıyor. Her düzenlemeyle milletin birlik ve beraberliğine hançer iniyor” diye konuştu.

SERTER: ÖCALAN’IN PROJESİ

CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter de AK Partililerinin tepkisine neden olan konuşmasında şunları söyledi:

“4+4+4 ile başlattığınız eğitimi dönüştürme projesine son noktayı koymaktasınız. Bu proje aslında eğitimi dönüştürme projesi olmanın yanı sıra Türkiye’yi bölme projesinde çok önemli bir adımdır. Ama kazdığınız kuyuya aslında kendiniz düşüyorsunuz da farkında değilsiniz. Bu maddeyi kaldırdığınız zaman kapısını açacağınız tekkeler ve zaviyelerle siz İslamı öldürmenin projesini yazıyorsunuz. Siz bu ülkede tertemiz yaşanan İslam dinini Diyanet’in yetkisinden çıkarıp dipsiz ve karanlık kuyularda, inananları birbirine düşman edecek biçimde tekke ve zaviyelerde yapılandırıyorsunuz. Abdullah Öcalan’ın bir projesi olan bu maddeyi kaldırmakla terör örgütlerinin, militan yetiştirecek okulların kapısını açıyorsunuz. Sapkın dinsel gruplara hizmet edecek okulların kapısını açıyorsunuz. Dipsiz ve karanlık kuyulardaki tarikat okullarının kapısını açıyorsunuz. Siz kazdığınız Türkiye’nin geleceğine de karanlığa, gözyaşına, kine mahkum ediyorsunuz. Bu sadece anlaşılan Başbakan’ın değil Abdullah Öcalan’ın da iki dudağı arasından çıktı.”

AK Parti İstanbul milletvekili Bülent Turan ise “Çok korkulacak bir durum yok. 3 ay ceza kalktı diye hurra herkes çocuklarını kaçak eğitim kurumlarında okulla başlatacak mı? Böyle bir şey yok” dedi.

5 BİN ZABIT KATİBİ ALINACAK

Yasanın diğer maddeleriyle yargıda ihtisaslaşmaya dönük düzenlemeler yapıldı. Buna göre birden fazla dairesi bulunan büyük adliyelerdeki hukuk mahkemelerine gelen dosyalar dava konularına göre tevzi edilecek. Aynı yargı çevresinde birden fazla mahkemenin faaliyet gösterdiği durumlarda mahkemeler arasındaki iş bölümü HSYK’ca belirlenebilecek. Davanın esastan reddi veya kabulünü içeren kesin bozmaya uyularak verilen kararların önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden bozulması üzerine, ilk derece mahkemesince verilen kararın temyiz edilmesi halinde inceleme, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nca yapılacak. Adalet Bakanlığı, taşrada görev yapmak üzere 5 bin zabıt katibi alacak. Hakim-savcıların uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin uygulamaları mesleki başarılarının değerlendirilmesinde dikkate alınacak. Ayrıca Kat Mülkiyeti Kanunu’nda değişiklik yapılarak, meskenlerde kat maliklerinin izni aranmaksızın avukatlık büroları kurulup faaliyet gösterebilecekleri hükme bağlandı. Mali müşavirler de aynı şekilde kat maliklerinin izni aranmaksızın meskenlerde büro açabilecekler.