Kaçak binayı yıkamıyoruz ki!

Bağcılar Belediye Başkanı Kıyıklık depremde çöken iki bina için yıkım kararı olduğunu söyledi.

Bağcılar'da meydana gelen can kaybı ve hasarlar yüzünden, Belediye Başkanı Feyzullah Kıyıklık ağır eleştirilere hedef oldu. Kıyıklık, Bağcılar'da kaçak yapılaşmaya ve standartlara uygun olmayan inşaatlara göz yummakla suçlanıyor.

Belediye Başkanı'na 58 kişinin ölümüyle sonuçlanan facianın gerçek sorumlularının kim olduğunu soruyoruz. Kıyıklık, önce ilçede yıkılan binaların durumuyla ilgili bilgi veriyor:

‘‘11 bina yıkıldı. Bunların altısı eski, bizden önce yapılmış. Yıkılan beş bina bizim dönemimizde yapılmış. Yıkılan binaların ikisinde birer kat kaçak vardı. Kaçak katlar için yıkım kararı aldık. Ancak yıkamadık. Yıkılan binalardan örnekler aldık. Belediye hatası mı, TUS hatası mı ortaya çıkacak. Suçlu kimse, kimin ihmali varsa belli olacak. ‘

Kaçak bina nasıl yıkılamıyor

Kıyıklık, sözünü ettiği binanın kaçak kısmını neden yıkamadıklarını da şöyle anlatıyor:

‘‘Belediyeler için kaçak bina yıkmak kadar zor bir iş yok, Herkes bizi suçluyor. Şu andaki meri kanuna göre vatandaşı evinden dışarı zorla çıkartma hakkımız yok. Kaçak binaya müdahale edemiyoruz. Binayı ıslah et, kanuna uygun hale getir diye bina sahiplerine uyarı gönderiyoruz. İSKİ'ye, İGDAŞ'a, TEK'e yazı yazıp, binanın elini kolunu bağlamaya çalışıyoruz. Bu da dikkate alınmazsa uzun bir yazışma trafiği başlıyor. Emniyet, kaymakamlık, vilayet derken aradan tam 50 gün geçiyor. Polisi alıp yıkıma gidiyoruz. Zor koşullarda binanın kaçak kısmını yıkıyoruz. Ertesi gün yıkılan kısmı yeniden yapıyorlar. İkinci gün polis gelmiyor. Yeniden müdahale için aynı yazışmaları tekrar yapmamız gerekiyor.’’

Baskı her yerden geliyor

Kıyıklık, bina yıkımlarında siyasi baskılarla da karşılaştıklarını belirtiyor: ‘‘Baskı her taraftan geliyor. Menfaati zedelenen araya siyasileri sokup Valiliği etkiliyor. Valilikten, yıkımları 15 gün önceden bildirin şeklinde yazılar geliyor. Araştırma yapmadan bizi yıkımlarda siyasi davranmakla bile suçluyor. Ben yıkım yapmak istiyorum. Nelerle uğraşıyorum. Elimde böyle birçok yazışma var. Baskı her yerden geliyor. Kendi partimin üyesi seçim öncesi parti üye kartını gözümün içine sokarak sana bunun için mi oy verdik diye bağırdı.’’

Kıyıklık, kaçak bir binayı yıkabilmek için belediye başkan yardımcılarının tamamını yıkım bölgesine gönderdiğini anlatıyor. ‘‘Bazen bu da yeterli olmuyor. Silahlarla karşımıza çıkıyorlar. Çoğu kez silahların gölgesinde yıkım yapıyoruz. Adam oğlumu öldürmekle tehdit ediyor beni.’’

Kıyıklık, özellikle bayram tatillerinin uzatılmasının kaçak yapılar için büyük fırsat oluşturduğuna dikkat çekiyor:

‘‘Uzun tatiller kaçak yapılaşmayı körüklüyor. Halk tatillerde kaçak katlar yapıyor. Yapılanlar standatlara aykırı oluyor. Kontrol zorlaşıyor. İki yıldır personele bayram yasak. Yine de baş edemiyoruz.’’

Suçluysam o da ortaya çıksın

Kıyıklık kendisine yöneltilen 'katil başkan' suçlamasına şu cevabı veriyor: ‘‘Kanunları araştırmıyorlar. Yıkımlardaki siyasi baskıyı görmezden geliyorlar. Durum buyken ben ne yapayım?’’

Kaçak yapı denilince Bağcılar'ın gündeme getirilmesine de karşı çıkıyor: ‘‘İlçede 40 bin konut var. 11 bina yıkıldı, 200 bin daireden 112'si oturulamaz hale geldi. Sekiz yıldır başkanım. Üçüncü kez seçildim. Sekiz yılda Bağcılar'da 2 bin konut yapıldı. 50 binada yıkım konusunda sıkıntı yaşadık. Bağcılar'ın gerçeği bu.’’

Depremden belediyelerin de dersler çıkarması gerektiğini söylüyor: ‘‘Yıkılan binalardan numuneler aldık. Diğer binalarda bilirkişiye titiz incelemeler yaptırıyoruz. Kim suçluysa ortaya çıkacak. Belediyenin suçu varsa o da ortaya çıksın. Ben suçluysam bu da tespit edilsin.’’

Kıyıklık, şu uyarılarda bulunuyor: ‘‘Partiler artık 'kendi adamım' üslubundan vazgeçsinler. Müteahhitler ve halk, üç kuruş fazla paraya tamah edip hayatla oynamasın. Mühendis ve mimarlar projelere geleceği düşünerek imza atsınlar. Devlet, mevcut kanunlarla artık bu işlerin yürümeyeceğini anlasın. En önemlisi, belediyeler kendilerini iyi bir chek-up yapsınlar.’’