KABUS II Hayatımız giderek kolaylaşıyor. Daha rahat, konforlu yerlerde oturuyoruz. Ulaşımımız, iletiÅŸimimiz, alışveriÅŸimiz çok daha kolay. Yorucu iÅŸlerle

Güncelleme Tarihi:

KABUS II Hayatımız giderek kolaylaşıyor. Daha rahat, konforlu yerlerde oturuyoruz. Ulaşımımız, iletişimimiz, alışverişimiz çok daha kolay. Yorucu işlerle
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 16, 2000 00:00

KABUS II Hayatımız giderek kolaylaşıyor. Daha rahat, konforlu yerlerde oturuyoruz. Ulaşımımız, iletiÅŸimimiz, alışveriÅŸimiz çok daha kolay. Yorucu iÅŸlerle uÄŸraÅŸmıyoruz. Yiyeceklerin, içeceklerin tadı daha hoÅŸ, çeÅŸitleri daha bol. Ve bizi peÅŸinden sürükleyen en büyük amacımız da daha çok kazanmak... Daha fazla parayla daha güzel "hayat"lar (?), daha fazla konfor, daha çok güven ve belki daha şık partnerler elde etmeyi umuyoruz. Herkes bir özelliÄŸini veya ürettiÄŸi bir ÅŸeyi beÄŸendirip satmak için bin bir yol deniyor. Özgür ve ihtiÅŸamlı hayatlar giderek çoÄŸalıyor.Evet artık çok daha rahatız. Ama ne pahasına?..Sabahtan akÅŸama kadar belki de sizi hiç geliÅŸtirmeyen, tatmin etmeyen, hatta bıktığınız bir iÅŸte çalışıyorsunuz. Gerçekten güvenebileceÄŸiniz insanların sayısı pek az. Onlar da sizin gibi, ve beraber yapabileceÄŸiniz ilginç ÅŸeyler yok artık…Kalbiniz yeni heyecanlar için pırpır etse de, düzeninizi bozmamak için fazla ileri gidemiyorsunuz. Bir ömür boyu sürecek huzur, uyum, paylaşım ve geliÅŸim umarak yaptığınız evliliÄŸiniz de kekremsi bir tat vermeye baÅŸladı.Batıdan gelecek teknolojik haberleri, bir bilim kurgu izler gibi takip ediyorsunuz. ' Ölüme çare bulundu', 'Ä°nsan kopyalanıyor' ya da 'uzaydaki ileri bir medeniyetle iletiÅŸim kuruldu, hayatın gizleri açığa kavuÅŸuyor' türünden bir müjde bekliyorsunuz.Ve hayat hep sürecek gibi hırsla, ölüm fikrini sadece bir haber olarak barındırmaya özen göstererek geçip gidiyor…YaÅŸamın doÄŸayla uyum, doÄŸayla alışveriÅŸ, doÄŸayla mücadele olduÄŸu dönemlerden çok daha ileri bir zamandayız. Artık yaÅŸam; parayla uyum, parayla alışveriÅŸ ve parayla mücadele olarak dönüyor. Evet, Sümerliler yazıyı, Mısırlılar kağıdı bulurken Lidyalılar da uygarlığın "olmazsa olmaz"ı parayı buluveriyor. Hayat tamamiyle bir deÄŸiÅŸ-tokuÅŸa dönüyor. Ãœstelik takas usülünde olduÄŸu gibi neyle neyi deÄŸiÅŸtirdiÄŸinden pek de emin olunamıyor artık. Aradaki aracın kendisi "ÅŸey"lerin deÄŸerini belirleyecek artık… Ve sen de buna uyacaksın!Zamanın ÅŸu kadar, eÄŸitimin ÅŸu, kiÅŸisel deÄŸerin bu kadar, bakış açın ise ancak ÅŸu eder. Pekala; hadi bunları pazarla ve deÄŸerlerini trendlere göre artırmaya çalış. Senin hayatının amacı bu, önceden saptanmış…Oysa benim hislerim, kiÅŸisel sezgilerim Çehov'un uçsuz bucaksız viÅŸne bahçeleri kadardı. Ama artık bahçelerin güzelliÄŸini anlatacak bir dil yok. Basit düşünmeli, basit konuÅŸmalısın. Buna açıklık deniyor. Ama basitliÄŸin adını daha yükseklerden koymalısın, ki buna da pazarlama deniyor.Artık her ÅŸey çok somut, ortada ve rafine. Peki o zaman en basit sorulara bile verecek cevabımız niye yok. 'Mutlu musun?', 'Ä°stediÄŸin ne?', 'Emin misin?', 'Hayatın anlamı ne?', 'Yeterli paran var mı?'…Taylor Caldwell'in Kaptanlar ve Krallar adlı ünlü eserindeki zengin adam bu son soruyu şöyle yanıtlar: "Hiçkimsenin yeterince parası yoktur"…Sosyalizmin küreselleÅŸme ile birlikte ölmediÄŸine, bilakis vakurlu ve dinamik bir ÅŸekilde yeniden geleceÄŸine dair inançlar var.Tüketim çılgınlığını hatta para mevhumunu ortadan kaldırabilecekse bence buyursun gelsin ama bence bu "düzen"e yapabileceÄŸi bir ÅŸey yok.Para olduÄŸu sürece; eÅŸitlik de, insan hakları da, özgürlük de satışa çıkarılabilir. Biraz daha güvence, biraz daha bir ÅŸeyler uÄŸruna hayatımızı naftalinleyip, sandıklara kaldırdık. Artık baÅŸkalarının düşüncelerini birbirimize ileterek, büyük küçük kendi diÅŸlilerimizi iterek koca çarkın dönmesine yardım ediyoruz. Zamanı, kainatın barındırdığı tüm zenginliÄŸi enerjiye çevirerek var gücümüzle itiyoruz. Kimse yanındakine 'ne oluyor' demiyor. Acaba Hegel haklı mı? Tarihin -hala- bir bildiÄŸi var mı?Ä°nsanların yaÅŸamı zorlu bir koÅŸu olarak en ağır ÅŸekliyle yaÅŸadığı ülkemizde; bu çarkın katı kuralları; gün boyu yaÅŸanan stresi atabilecek eÄŸlence mekanlarını kapatma çabasına, diktatör yöneticilerin kendi emellerine göre aldığı kararlarla herkesi çalışan robotlar haline getirme düşlerine kadar varıyor. Amerikan rüyasıysa bu anlamda sigara içmeyen temiz toplum fantezisinden öteye geçecek altyapılarını kurmuÅŸ durumda ( ! ). Size, bu sisteme baÅŸ koyan insanları deli edebilecek; denenmiÅŸ ve faydası görülmüş çözümler sunmak istiyorum ÅŸimdi. Etrafınızdakilerin her ÅŸeyi biliyormuÅŸcasına size yukardan bakması umrunuzda olmayacaksa, standart kıstaslara boyun eÄŸmeyecek kadar kendinize ve hayatınıza düşkünseniz; diyeceklerimi deneyebilirsiniz. Bunları uygulayarak kıs kıs gülen, ÅŸen ÅŸakrak insanların varlığından da eminim…Şimdilik, önceliÄŸimiz para mevhumuna meydan okuyabilmek. BaÅŸtan açıklığa kavuÅŸturmamız gereken ÅŸeyler var. Zenginlik bir alışkanlıktır. Zengin yaÅŸamak gibi bir adetiniz varsa, paranız yokken de buna devam edebilirsiniz. Hiç parası olmadığı halde en güzel yemekleri yiyip, en lüks yerlerde kalan bir sürü insan görmüşsünüzdür. Epeyce parası varken, bir göz odada, kendi halinde yaÅŸayan bir çok insan da bilirsiniz. Paranızın artması hayatınızı sandığınız kadar deÄŸiÅŸtiremez. Åžansınız varsa ancak farklı mekanlarda; ama yine kendi kafanızda kurgulayabildiÄŸiniz hayatı yaÅŸarsınız. Ãœstelik binbir güçlükle bulunan zeytin ekmeÄŸin tadı çoÄŸu zaman havyardan daha tatlı gelir insana. ÇoÄŸu zaman gözünüzü çokça doyuran bir masada, çok da fazla yiyemezsiniz.Bazı insanlar parayı sever ve onu saklayıp çoÄŸaltmak için uÄŸraşırlar. Bazıları da zenginliÄŸi sever ve ellerinde ne varsa harcarlar. Yeni anlayış; paradan bahsetmenin artık "nahoÅŸ" olmadığını tam tersine profesyonellik olduÄŸunu iddia ediyor. 'Ama ÅŸu kadar para isterim', 'Ne için olacak para için yaptım tabii', 'Kötüydü ama yine de çok kazanmıştım o iÅŸten' türü yaklaşımlar artık yergi deÄŸil alkış topluyor. Size sırf erdemli olduÄŸu için deÄŸil, amaca saÄŸlam gitmek için bir yol teklif ediyorum. Ä°ÅŸinizin ne olduÄŸuna karar vermeden önce uzun uzun düşünmeyi, sizi gerçekten çok çeken ve yetenekli olduÄŸunuza inandığınız bir iÅŸte çalışmayı, öğreneceÄŸinizi öğrendiÄŸinizi ve artık bir ÅŸey katamayacağınızı hissettiÄŸinizde o iÅŸi çekinmeden bırakmayı ve dilediÄŸiniz zaman boÅŸ boÅŸ oturmayı öneriyorum. Ä°ÅŸinizi sadece içinizden geldiÄŸi ve kendinizi ifade etmenizin en iyi yolu olduÄŸu sürece yapacaksınız.Para konusundaki teorim ise daha basit. Sadece kazanmayı hedeflemeseniz bile, para döngüsünü tamamlarken mutlaka size de uÄŸrayıp bir ÅŸeyler bırakacaktır. Ãœstelik çok kovalanan hep kaçar. Paranız olduÄŸu zaman hepsini harcayın, para harcamak içindir, turÅŸusunu kurmak için deÄŸil.Elinizdeki miktara sizden daha çok ihtiyacı olan birileri varsa, paranızı paylaşın. Bunun verdiÄŸi mutluluk, yeni bir gardrobunuzun olmasından daha fazla olabilir. PaylaÅŸtığınız para, o kiÅŸiden olmasa da mutlaka size bir yerden hem de gerçekten ihtiyacınız olduÄŸu bir anda gelecektir. Bunun doÄŸruluÄŸundan emin olmasam da böyle düşünmek güzel ve güzel ÅŸeyler düşünmek insana iyi hissettirir.En önemlisi paranız olduÄŸunda, hepsini kısa zamanda harcayarak hem paranın hem parasızlığın tadını doya doya çıkarabilirsiniz. Fakirlik de, para kadar tatlı meziyetlere sahiptir. Bunları yaÅŸayarak görebilirsiniz. FakirliÄŸi yaÅŸamak gerçek tadları, zorluktan doÄŸan yaratıcılığı, yeni seçenekleri, paylaşımı gösterebilir.Böylece hayat boyu süren bir zenginliÄŸin keyfini sürersiniz. Güvence, sorumluluk, hayat standartları gibi sözcüklerin hepsi hayatınızı kontrol altına almaya çalışan, sizi esir etmek isteyen tuzaklardır.Fakat sizi düşündüren bir ÅŸey daha var. Çocuklarınız.. Çocuklarınıza karşı yegane sorumluluÄŸunuz para saÄŸlamak deÄŸildir. O geliÅŸme çağındayken siz menapoza veya andropoza girip 'vah, ben niye böyle ettim', 'bak sırf sana gelecek saÄŸlamak için, hayatımı elimin tersiyle itip, para peÅŸinde koÅŸtum', 'ah, artık çok geç' diye yakınacaksanız; gencecik çocuÄŸunuzun kafası allak bullak olacak, ona bıraktığınız arsaların hiç bir önemi kalmayacaktır.Ãœstelik paranızdan aldığınız güçle kendinizi "deneyimli addedip" onu yöneltmeye çalıştığınız hayat onun için hiç cazip olmayabilir. Almasını saÄŸlayacağınız çok pahalı eÄŸitim onun yeteneklerine göre olmayabilir. Bu durumda hayat boyu biriktirdiÄŸiniz parayı o çarçur edip, türlü arayışlarla dünya seferlerine çıkabilir. Ve başına geçmesi için kurduÄŸunuz ÅŸirkete dönüp bakmayabilir bile…Siz bırakın, herkes kendi bildiÄŸini yapsın. Ve iÅŸlerden zaman bulabilirseniz kendinize de sorun 'Benim bildiÄŸim ne' diye…Not: Bu yazıyı yazdıktan sonraki akÅŸam sevgili Mina URGAN'ın kitabında ÅŸu cümleleri okudum: ''Her ay maaşımı alınca, elimde paralar, bölümdeki arkadaÅŸlara koÅŸar, 'Bana yine para verdiler' derdim hayret içinde. Hayret etmem doÄŸaldı; çünkü salt zevk için yaptığım bir iÅŸ, ekmek parası da saÄŸlıyordu bana. Böyle bir mutluluÄŸun yeryüzünde kaç kiÅŸiye nasip olduÄŸunu bilemem…" Ä°lkay Sevgi ÇOPUR - 16 Åžubat 2000, ÇarÅŸamba Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!