KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ GELİYOR

Gün ağarırken Ankara'da siyaset henüz uyumamıştı...

Uyumadı çünkü siyasetin iki merkezinde iki ciddi sonuç vardı...

Birisi AKP'de, diğeri CHP'de...

Gün AKP merkezinde nasıl ağardı, önce ona bakalım...

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ile Gaziantep'ten Mardin'e geçerken bir benzin istasyonunda mola vermiştik...

Daha çayları henüz söylemiştik ki ''Sayın Bakanım hoşgelmişsiniz'' diyen bir Urfalı masamıza oturdu ve aynen şöyle dedi:

- Başbakanımızı Urfa'nın vekilleri kandırdı. Fakıbaba'yı aday yapmadı. Bakın görün Urfa'yı kaybedeceksiniz.

Şimşek bu sözlere bir cevap verememişti...

Ama anlamıştık...

Hatta arkasından gelen söz şuydu:

- Eğer bağımsız adayımız Fakıbaba'yı kazanırsa Başbakanımızı kandıran Urfa vekilleri ne olacak?

Bu sohbetten bir kaç gün sonra Tayyip Erdoğan Urfa'ya gidip Fakıbaba için ''Bu trenden inen bir daha binemez'' demişti.

Bu bilgiyi şunun için aktarıyorum...

Tayyip Erdoğan kesinlikle bir kabine değişikliğine gidecek...

Bununla da kalmayacak, kendisini yanıltan milletvekillerini ciddi şekilde cezalandıracak.

Peki kabinede kimler gidebilir...

Yoğun söylenti şöyle:

Enerji Bakanı Hilmi Güler...

Güler'in Ordu'yu kaybetmesi, bir süredir devam eden 'gidecek' söylentilerini kuvvetlendirdi.

Peki Antalya'yı kaybeden Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'i alır mı?

Sanmıyorum...

Bazı devlet bakanlarını, özellikle Kürşad Tüzmen'i değiştireceği kuvvetli ihtimal olarak görülüyor.

Bu arada İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın da değişecek bakanlar arasında adı geçiyor.

Yüzde 47'den yüzde 42'ye gerileyen AKP içindeki eleştiri ise şöyle:

- Başbakan aşırı şekilde kendine güvendi, teşkilatları yeterli şekilde dinlemedi. Bunlara ekonomik kriz de eklenince AKP oylarında gerileme oldu. Tabi bir de Saadet Prtisi faktörü var. SP oylarını 2'ye katlayınca AKP de eksi sonuç yarattı.

Güneydoğu'ya gelince...

Özellikle Van merkezinde AKP'nin elinden belediyeyi geri alan DTP bir başka önemli mesajdı...

Erdoğan'ın ''Seçmenin mesajını alacağız'' dediği en ciddi mesajlardan birisi Van ve Diyarbakır'dır. Bu mesajın özeti ise şudur:

- Ya sev ya terket diyerek bu sorunu çözemezsiniz.

- TRT Şeş iyi bir açılımdı ancak köklü değişiklikler için yeterli değildir.

MİR DENGİR FIRAT HATIRLATMASI

Güneydoğu'daki seçim sonuçları bir başka şeyi daha söylüyor.

Mir Dengir Fırat'ın Güneydoğu'ya yönelik 'açılımcı' yaklaşımı Fırat'ı teşkilat başkanlığından etmişti...

Yerine yıllarca içişleri bakanlığı yapmış Diyarbakırlı Abdülkadir Aksu getirilmişti...

Şimdi anlaşılıyor ki, Mir Dengir Fırat'ın yaklaşımından uzaklaşmak Güneydoğu'daki seçmenden de uzaklaşmak anlamına geliyor.

ANTALYA SÜRPRİZİ

Erdoğan için Antalya şoku Urfa ve Van'dan daha sert oldu. Antalya'da yaşanan siyasi partiler arasındaki mücadele değildir. ..

Yalnızca bir adayın gücüdür...

Daha açık bir deyişle tam bir yerel seçim örneğidir...

İstanbul'a gelince işte bu noktada AKP analizine CHP analizini de katmak gerekiyor...

Çünkü Kılıçdaroğlu faktörü var...

İstanbul'daki oy artışı yalnızca CHP isminden gelmiyor bu açık...

İstanbul'daki seçmen CHP'ye şunu söylüyor:

- Bak arkadaş AKP'yi istemiyorum. Ama CHP'nin bu şekilde yönetilmesini de istemiyorum. İşte bak Kılıçdaroğlu gibi bir ismi ise açıkça destekliyorum.

Bu sözü biraz daha açarsak şöyle derinleşebiliriz:

- Gürsel Tekin İstanbul'da yalnızca CHP teşkilatlarına değil sosyal demokratlığı tekrar sokaklara, varoşlara götüren bir isimdi. Buna bir de Kılıçdaroğlu'nun 'düzgün ve dürüst duruşu' eklenince CHP'nin oyları yükseldi...

KILIÇDAROĞLU LİDER ADAYI MI

Peki bu sonuca göre Kemal Kılıçdaroğlu, Baykal'a alternatif midir?

Şimdi biliyorum ki bir çok evde, işyerinde ya da iki kişinin bir araya geldiği her yerde şu söz mutlaka geçiyordur:

- Kılıçdaroğlu genel başkan, Gürsel Tekin genel sekreter olmalı...

Biraz da duygusal diyebileceğim bu sözün siyasetin realitesi ile karşılaşmasını ise şöyle tanımlayabilirim:

- Kılıçdaroğlu'nun Baykal'ın yerine geçmesi gibi bir alternatif şu anda söz konusu değildir. Ancak Kılıçdaroğlu ile Baykal karşı karşıya geldiklerinde birbirlerinin yüzüne bakarken içlerinden bu söz mutlaka geçecektir...

Çünkü bu siyasetin 'derin psikolojisi'dir.

CHP için bir başka önemli mesaj ise şudur:

- ''Tamam arkadaş. Ben AKP'nin bazı uygulamalarından Başbakan'ın aday belirleme üslubundan hoşlanmıyorum. Bunun da mesajını verdim. Ama Sayın Baykal sakın bundan kendine bir pay çıkarma. Senin de yönetiminden çok mutlu değilim.

Ekonomik kriz nedeniyle iktidara duyulan tepkiden sakın ben iyi muhalefet yaptım bir anlam da çıkarma.''

SAADET PARTİSİ

Seçişm sonuçlarının 'artçı yankıları' Ankara'da hala sürüyor...

Tabii bir de oyunu ikiye katlayan SP var. Geceyarısı SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ile konuştum...

Aynen şöyle diyor:

- Biz bu seçimlerde yeniden bir tohum attık. Şimdi görüyorum ki, bu tohum tutmuş. SP artık siyasetin önemli bir faktörüdür.

ANADOLU'NUN RENGİ

Seçim sonuçlarının bütününe baktığınızda gözlerinizin önüne bir Türkiye haritası getirin.

Haritanın Orta Anadolu diyebileceğim bölümündeki siyasi ağırlık şudur: AKP, MHP ve SP...

Peki bu anlama geliyor?

Türkiye'nin tek İç Anadolu diyebileceğimiz bölümü ciddi bir şekilde 'muhafazakar sağ' rengi almıştır. Ankara'nın çevresi dahil CHP buralarda yoktur...

İlginçtir ki, CHP ve MHP Güneydoğu'da da yoktur...

AKP açısından olumlu olan şey ise oy rengi Diyarbakır'dan Edirne'ye kadar azalan ve çoğalan tonlarda mutlaka vardır...

Karadaki bu muhafazakar-sağ renk kıyıda değişiyor. Örneğin Balıkesir MHP'de... Muğla gibi Türkiye'nin en uzun kıyılarına sahip bir deniz şehri ise CHP'de. Ege'nin İzmir'e doğru 'üzüm, incir ve tütün şehri Aydın' CHP'de. Bunlar önemli mesajlardır..

Çünkü doğrudan çiftçiden gelmektedir...

Ancak yine söylemeliyim ki, bu şehirlerde tam bir yerel seçim örneği vermiştir...

İşte Özlem Çerçioğlu...

Özlem Hanımı iyi tanırım... Tuttuğunu koparan bir isimdir...

Nitekim muhazafazakar diye bilinen Aydın'da tuttuğunu koparmıştır.

Nasıl Urfa'da Fakıbaba bileğinin hakkıyla aldıysa Aydın'da da Çerçioğlu öyle almıştır...

Evet, bu seçimlerin daha çok analizini yapacağız. AKP yönetimi içerisinde teşkilatlara dönül çok ciddi değişiklikler olacağını şimdiden biliyoruz...

Kabinde değişikliği de var...

CHP içerisinde ise bir değişiklik olacağını sanmıyorum...

kutu olacak ''''Bu arada bugün Hürriyet Gazetesi'nde yazdığım 'Engelliler nasıl oy kullandı' yazısıyla ilgili gelen çok sayıda tebrik ve yorum için hem teşekkür ediyor hem de şunu söylüyorum:

Gelin bu işin peşini bırakmayalım... (başlık)

Ben 123 basamak çıkarak sandığa ulaşabildim. Oradaki görevliye sordum: Engelliler nasıl gelsin?

Bilmiyoruz dedi.

İşte bunun peşini bırakmayalım. Bırakırsak demokrasi sakat kalır.