Kabataş'tan eğitim mesajları

SINIFLARDA TEMEL SORUN DİKKAT EKSİKLİĞİ
“TEK yönlü bir eğitim-öğretim yerine, zengin öğrenme imkânlarının gündeme geldiği, sıradışı modellerin tartışıldığı günümüzde, bizim de artık daha farklı projeleri gündemimize almamız gerekiyor. Bugün sınıflarımızdaki temel sorun, dikkat ve konsantrasyon eksikliğidir. Evlatlarımızın çoğu bedenen sınıftalar, ancak zihnen başka yerdeler. Zira çok ciddi bir uluslararası kuşatma altındayız. Buna dikkat etmemiz gerekiyor. Bu durumu değiştirecek, öğrencilerimizin sınıfa, derse, okuldaki aktiviteleri en üst düzeye çıkaracak yenilikleri süratle uygulamaya koymalıyız.

MADDİ İMKÂNSIZLIK MAHRUM BIRAKMASIN
81 milyonun her bir ferdinin aynı fırsatlardan yararlanmasını istiyoruz. Eğitim-öğretim desteklerimizle hiçbir evladımızın maddi imkânsızlık sebebiyle okuldan mahrum kalmamasını sağlamaya çalışıyoruz. Çok gariptir; işte bizim ortaöğretim dönemimizde benim sınıfımda 75 öğrenci vardı. Herhalde burada 30’un üzerinde öğrenci var mı? Yok değil mi? Burası Kabataş Lisesi. Ve Anadolu’nun birçok yerinde, 100’ün üzerinde öğrencinin okuduğu sınıflar vardı.

Öğrenci sayısı ne kadar azalırsa, öğrenci ile öğretmen arasındaki bilgi alışverişi o kadar güçlü olacaktır. Şu anda bu seviyedeyiz. Bunları mümkün olduğunca tüm okullarımızda hâkim kılmanın gayreti içerisindeyiz.

KIRTASİYECİLERDE SIRA BEKLERDİK
Ailelerimiz mesela şu soruyu da soruyordu. ‘Acaba kitaplarımızı alabilecek miyiz?’ Kara kara düşünüyorlardı. Biz kırtasiyeci dükkânlarında sırada beklerdik, bir hafta, kitabımızı alabilmek için. Sevgili çocuklar, bunları yaşadığımız için, ben yaşadıklarımı anlatıyorum. Aramızdaki öğretmenlerimin bir kısmı da belki bunları aynen yaşadılar. Çünkü kırtasiyeciye kitap gelmiyor ki. Defter, kalem aynı şekilde gelmiyordu ki. Bir hafta sonraya sipariş veriliyordu. Kırtasiye sahibi ancak kitapları temin edebiliyordu. Biz dedik ki, bunları aşacağız. Sıraların üzerine devlet olarak kitapları koyacağız. Bunu da en kalitelisinden yapacağız.

BAZILARI PROVOKE ETMEK İSTEDİ
Dedik ki, birinci hamur kâğıttan biz kitapları hazırlayıp, masaların üzerine koyacağız. Hatta bu sene bazıları provoke etmek istedi. Dediler ki, ‘Basmıyoruz’. Bu defa, Milli Eğitim Bakanlığımız sağ olsun, böyle bir seferberlik ilan etti, yine bu yıl sıralara bu kitapları yetiştirdi. Çünkü Türkiye artık bu noktalarda, hele hele ilim noktasında bir yokluklar ülkesi olmayacak.
Son 16 yılda, altyapı konusunda atılan adımlar meyvelerini vermeye başlamıştır. Bugün itibarıyla Türkiye eğitim-öğretim alanında artık sıçrama yapacak, yeni bir hamle gerçekleştirecek konuma ulaşmıştır.

ÇOCUKLARIMIZI FORMATLAMAYALIM
Hz. Ali, ‘Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil, onların yaşadığı çağa göre yetiştirin’ diyor. Tek yönlü bir eğitim-öğretim yerine, zengin öğrenme imkânlarının gündeme geldiği, sıradışı modellerin tartışıldığı günümüzde, bizim de artık daha farklı projeleri gündemimize almamız gerekiyor. Eğitim-öğretim sistemimizi, çocuklarımıza özgüven duygusu kazandıracak, atılım ruhu aşılayacak, pergelin bir ayağını değerlerimize ve ülkemize sabitleyip, diğer ayağıyla tüm dünyayı dolaşacak şekilde inşa etmeliyiz. Çocuklarımızı belli kalıplara göre formatlamak yerine, yaradılıştan sahip oldukları, Allah’ın onlara lütfu olan özelliklerini keşfedecek şekilde, evlatlarımıza yaklaşmalıyız.

İŞÇİNİN ALINTERİNDEN EMEĞİ ÖĞRENECEKSİNİZ
Sabrı belki küçük bir karıncanın mücadelesinden öğreneceksiniz. Vefayı uzun zamandır görmediğiniz bir arkadaşınızın size sarılışından öğreneceksiniz. Açlığı, sokaktaki bir yoksulun ekmeği tutuşundan öğreneceksiniz. Emeği, güneşin altında çalışan bir işçinin alınterinden öğreneceksiniz. Bunlar öğretmen. Vatan sevgisini, Suriyeli bir muhacir çocuğun gözlerinden öğreneceksiniz. Kahramanlığı Ömer Halisdemir gibi yiğitlerin cesaretinden öğreneceksiniz. Özveriyi, terör örgütünün kalleşçe şehit ettiği Aybüke Öğretmen’in fedakârlığından öğreneceksiniz. Coşkuyu, arkadaşlarınızla birlikte gittiğiniz bir futbol maçında öğreneceksiniz. Hasreti, annenizle bir süre ayrı kaldığınızda öğreneceksiniz. Kurumuş bir dere yatağından susuzluğu, kafeste çırpınan bir kuştan özgürlüğü öğreneceksiniz.”


Kabataş Erkek Lisesi ziyaretinde müzik öğretmeni Ali Salih Köse, Erdoğan’a bağlamasıyla sürpriz yaptı. Cumhurbaşkanı “Safalar getirdiniz dostlar” şarkısıyla karşılandı.


CUMHURBAŞKANI KABATAŞ'TAN MI ÇIKACAK?
MİLLİ Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un da katıldığı törende Kabataş Erkek Lisesi yazılı tişört giyen kız ve erkek öğrencilere hitap eden Erdoğan, “Türkiye’nin geleceğinde Allah ömür verirse, ben de bakacağım. Yani ilerde Cumhurbaşkanı acaba Kabataş’tan mı çıktı, filanca bakanlar oradan mı geldi veya herhangi bir kurumun başında Kabataş’tan mezun olanlar mı var?” dedi.

SAVAŞA KATILAN ÖĞRENCİNİN BELGESİ: Kabataş Erkek Lisesi Müdürü Selman Küçük, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Birinci Dünya Savaşı’na katılmak için 17 yaşındaki lise öğrencisine okul yönetimi tarafından verilen izin belgesinin orijinalini hediye etti.

ŞARKILI SÜRPRİZ: Kabataş Erkek Lisesi ziyaretinin ardından Lise Vakfı’na ait Feriye Lokantası’na geçen Erdoğan’a okulun müzik öğretmeni Ali Salih Köse bağlamasıyla sürpriz yaptı. Köse ve öğrenciler, Cumhurbaşkanını “Safalar getirdiniz dostlar” şarkısıyla karşıladı. Köse son olarak, “Beraber yürüdük biz bu yollarda şarkısını çalıp söyledi. Bu şarkıya, Erdoğan ve yanındakiler koro halinde eşlik etti. Erdoğan, öğretmene “Eline, diline sağlık” diyerek teşekkür etti.