Güncelleme Tarihi:
ALANIS MORRISSETTE
MTV Unplugged / (Maverick / Balet)
ALANIS Morrissette, tam tırsılacak tipte kadınlardan. Hani böyle sessiz sakin duruşuna bakıp da ‘‘Bu iyice psikopata bağlamış, bu ortamda fazla teneffüs etmenin bir manası yok’’ deyip, yanından çabucak uzaklaşılacak türden bir kadın. Sesi güzel, şarkıları gayet üstün. Yanlış anlamayın yani. Ama her an böyle ‘‘Exorcist’’teki kız gibi kafası 180 derece dönecekmiş gibi bakıyor. ‘‘Bakışı önemli değil’’ diyorsunuz tabii haklı olarak. Ben de size katılıyorum ve albüme geçiyorum. Daha önce yaptığı ‘‘cheesy’’ (Sarcastic, pathetic gibi karşılığı tam olmayan ingilizce kelimelerden. Kullandığım için özür dilerim ama şöyle açıklayayım, ucuz, yapmacık filan gibi bir şey) pop parçalarını saymazsak, Alanis'in çıkış yaptığı şarkı ‘‘You Oughta Know’’, inanılmaz iyi bir şarkıydı. Sonra ‘‘Head Over Feet’’, ‘‘You Learn’’ ve ‘‘Ironic’’ filan da gayet iyi şarkılardı. Şimdi Alanis fişi çekmiş. Yani MTV'nin ‘‘Unplugged’’ serisine katılıp, parçalarını akustik olarak yorumlamış. Öyle fişi çektin mi de güzel olacak türde bir müzik yaptığı için albüm biraz sıkıcı olmuş açık konuşmak gerekirse. The Police'in ‘‘King Of Pain’’ini yorumlamış ama o da iyi olmamış. Nirvana, Neil Young ve Eric Clapton'ın ‘‘unplugged’’ albümleri kadar başarılı değil. 1980'lerin popüler KDV skecinden (Ali- Ayşegül Atik çiftinin kulakları çınlasın) yola çıkarak şöyle de diyebiliriz: ‘‘Önce fiş, sonra alışveriş...’’
ÖYLE BİR GEÇER ZAMAN Kİ; DEDİĞİM AYNIYLA VAKİ
Erkin Koray, ‘‘Öyle bir geçer zaman ki; dediğim aynıyla vaki’’ demiş. Doru konuşmuş yani. Fotoğrafta Beastie Boys elemanları görülüyor. Bu antolojinin kapağı için, böyle bir yaşlanma efekti yapmışlar kendilerine. 42 şarkıyı topladıkları albüme bakınca, insan ister istemez ‘‘Sure Shot’’tan ‘‘Intergalactic’’e kadar şöyle bir bakıyor ve kendi kendine ‘‘Haklısın Erkin Baba’’ diyor. Vay be!
JUST THE BEST
Çeşitli Sanatçılar / (Universal)
JUST The Best, mafyanın gayet veciz bir şekilde ifade ettiği üzere, müzikseverleri ‘‘hit manyağı’’ yapmak üzere tasarlanmış bir albüm. İlk iki parça hakikaten ağır hasar oluştursa da (Bailamos ve Big Big World), genel yapısı itibariyle zararsız bir derleme. Bir yerde radyo dinliyormuş gibi oluyorsunuz. 18 şarkılık albümü bitirdiğinizde hafif bir yorgunluk hissi tabii ki oluyor. Ama biliyor musunuz (nerden bileceksiniz) artık bunun dinlemek zorunda olduğum albümlerden değil de, gece sabaha kadar televizyon seyretmemden kaynaklandığını düşünüyorum.
BEASTIE BOYS / The Sounds Of Science / (Capitol/ Kent)
ŞİMDİ bu albüm hakkında konuşmadan önce bir iki uyarıda bulunmak gerekiyor. Eğer -misal- bir Celine Dion, Barbara Streisand, Kenny G., Michael Bolton, Richard Clayderman veya atıyorum işte Muazzez Ersoy hayranıysanız bu albümün kalıcı hasar oluşturabileceğini söylemeliyim. Yani normal insan işi değil Beastie Boys. Böyle makul seslere alışmış kişiler, dinleyecekleri müzik karşısında alışılmadık tepkiler verebilirler. Geçici duyma ve konuşma bozuklukları, aşırı terleme, titreme, karanlık sokaklarda kaybolup gitme isteği, karlı dağ başlarında koyun otlatma duygusu filan doğurabilir. Bu kadar uyarı yeter. Beastie Boys'u, bu alemin (bkz. müzik alemi) gelmiş geçmiş en delikanlı çocukları arasında tek geçerim. Damardan hip-hop yapan bu güzel insanlar, 1980'lerin hemen başında Brooklyn'den yola koyulduklarında kendileri de dahil kimse bu kadar büyüyebileceklerine ihtimal vermiyordu. Siyah müzikten beslenen ve lafı uzatmanın manası yok siyah müzik yapan Beastie Boys'un müziğinde insan ruhunu besleyebilecek her şey var. Hergele bir müzik de denebilir Beastie Boys için. Kariyerlerini bir antolojide toplayan bu güzide insanlar, 42 şarkıyı iki cd'ye sığdırmayı başarmışlar. Beastie Boys hayranlarının atlamaması gereken bir albüm. Çok güzel, daha ne diyeyim.
ChrIstIna AguIlera
Onu müziği için sevin
Christina Aguilera'nın ‘‘Genie in A Bottle’’ (Şişedeki Cin) şarkısı, hem İngiltere'de hem ABD'de en çok satanlar listesinin başına tırmanınca, kalp çarpıntılarına uğrayan sadece muhasebeci olmadı! Özellikle şarkının ‘‘Ben şişedeki bir cinim / Bana nasıl dokunacağını bilmelisin’’ sözlerinin neyi kastettiğini anlamamak için ya melek ya da Cliff Richard olmak gerekiyor...
Şarkının açık saçık olduğunu kabul ediyor Christina: ‘‘Açık saçık ama pozitif açıdan. Şarkıdaki kız biraz arsız ve zoru seviyor. Ama ilişkide samimiyet istiyor.’
Aguilera şov dünyasını New Mickey Mouse Club'da Britney Spears ile birlikte sahneye çıkarak öğrendi. Walt Disney'in ‘‘Mulan’’ filmindeki şarkılardan biri de Aguilera'nındı. Bunun üzerine plak şirketi RCA'in dikkatini çekti.
Ancak Christina'nın isminden pek emin değillerdi. ‘‘Değiştirip Christie Agui yapalım mı, diye sordular bana’’ diyor Christina içini çekerek. ‘‘Sonra sadece Christina olsun istediler. Ardından başka isimler uydurdular. Christina Atee, Christina Maria vb. Ama ben hayır dedim, kendi adımı kullanmak istiyorum!’’
Aguilera önceki röportajlarında bir Robbie Williams hayranı olduğunu söylemişti. Hatta daha da ileriye gitmiş, birlikte ‘‘iyi bir çift’’ olabileceklerini de iddia etmişti!
‘‘Daha dün gördüm onu’’ diyor Agui: ‘‘Radyo Müzik Ödülleri'nde beraberdik. Oradaki en tatlı adam oydu. Ona biraz yanık olduğumu duymamış olamazdı, ama soğukkanlılığını yine de bozmadı. Çok centilmence davrandı...’’
‘‘Yani gururunuz zedelenmedi öyle mi?’’ deyince de şaşırarak cevap veriyor:
‘‘Gururumun zedelenmesi mi? Ne demek bu?’’
Anlayacağınız, geri çekilmeye hiç niyeti yok!
katkaya@hurriyet.com.tr