Güncelleme Tarihi:
Seni anan benim için doğurmuş canım*
Var mı böyle bir güzellik? Yok. Shirley Manson, Garbage'ın solisti. son derece tehlikeli bir güzellik. Şu anda sayfada bulunma nedenini açıklamak gerekiyor mu kestiremiyorum. Ama illa bir açıklama gerekiyorsa, Big Daddy filmindeki ‘‘When I Grow Up’’ı o söylüyor. Garbage'ın sert kızı, pazar gününüze estetik bir boyut kazandırabilirse ne mutlu ona, onu doğuran anaya ve babaya...
*Ebru Yaşar'ın aynı adlı eserinden alıntı.
MINISTRY
Dark Side Of The Spoon
(Balet)
MINISTRY'nin müziği hakkında herhangi bir bilginiz yoksa işimiz var demektir. Al Jourgensen ve Paul Barker adlı iki hasta ruhlu insan, gürültü yapmak konusunda yıllardır ellerinden geleni artlarına koymuyorlar. Nasıl bir koşturmaca, nasıl bir iç ürperten ritm kaosu anlatamam. Anlatamazsan burda ne işin var diyeceksiniz şimdi. Haklısınız vallahi. Her neyse bu arkadaşlar industrial tabir edilen tarzda müzik yapıyorlar. Hakikaten de ha bir fabrikanın içindeki gürültüyü dinlemişsiniz, ha Ministry'yi çok bir fark yok. Ama hastalık bende de var ya biraz, bu heriflerin ‘‘Jesus Bulit My Hot-Rod’’ına bayılmıştım mesela. Bu albümde de Ministry'nin karanlık fakat esprili dünyasını net bir şekilde gözlemleyebiliyoruz. Biz kimiz diye sormayın, hiçbir fikrim yok. Ministry, gürültü seven insanlar için bir zirve. Kalbi sıkışmadan dinleyebilecek babayiğitlere öneririm.
STING
Brand New Day
(Universal)
STING ve Sting'in yeni albümü ‘‘Brand New Day’’den bahsedeceğiz bugün arkadaşlar. The Police'in hastasıydım, hala da severim. Sting'in solo kariyerine gelince iş biraz değişiyor ama. Mesela ilk solo albümü ‘‘The Dream of the Blue Turtles’’ şahaneydi. Ekibi çok iyiydi (Kenny Kirkland, Branford Marsalis, Omar Hakim), parçalar çok iyiydi vesaire. Açıkçası sonraki albümlerinden tek tek şarkılar beğensem de zamanla Sting'in çaptan düştüğünü düşündüm hep. Tantral seks olaylarına filan girince de zaten şöyle bir durup ‘‘Öyle miiii?’’ dediğimi dün gibi hatırlarım. Mistisizm, uzak kültürler filan pek kafamın basmadığı şeyler zaten. Neyse, konuyu toplayalım. Sting yeni albümde ne yapmış, bir tek kendisi biliyor herhalde. Albüm kötü mü, yooo gayet iyi bile denebilir. Ama bir yerden rai giriyor, öteki taraftan bossa nova... Tuhaf bir harman olmuş yani. Ben müzik dinlemek için çaba göstermekten çoktan vazgeçtiğim için, çok uğraşamıyorum şurası nasıldı, burası nasıldı diye. Yine sevdiğim şarkılar oldu. Memleket sınırları içinde Sting meraklısı, temiz yüzlü insan çoktur, bunu gayet iyi biliyorum. İşte alsınlar, dinlesinler, beğenirler.
BIG DADDY
Orijinal Film Müziği
(Sony)
BİR kez olsun filme bulaşmadan, filmin müziklerini değerlendirmeye çalışacağım. Sıkıcı olursa kusura bakmayın. Ama bundan hoşlanan arkadaşlarımızın da olduklarını düşünelim. Mesela şöyle ‘‘Burada davullar biraz geri planda kalmış, gitarist çok özenli ve hep doğru seslere doğru ilerliyor. Tecimsel kaygılar güdülmemiş ve didaktik tavırlardan kaçınılmış’’ türü birşeyler okumak istemez miydiniz?... Ay içim bayıldı. ‘‘Big Daddy’’nin soundtrack'i gerçekten iyi kotarılmış (Yazınca tuhaf geldi, böyle bir şey de vardı hakikaten; kotarmak, neyse) bir albüm. Sheryl Crow, Guns 'N' Roses'ın muhteşem ‘‘Sweet Child O' Mine’’ını söylemiş. Daha iyi olurdu ama idare eder. Garbage'tan ‘‘When I Grow Up’’, ABD'nin en gözde rap-metal topluluğu Limp Bizkit'in ‘‘Just Like This’’i, Shawn Mullins'in ‘‘What Is life’’ı filan falan. Çok iyi bir soundtrack. Sürpriz de Styx'in ‘‘Babe’’i... Yani dinleyin işte, ne bileyim ben...
katkaya@hurriyet.com.tr