Güncelleme Tarihi:
Dilmeç’in daha önceden bağışladığı organları 7 kişiye umut oldu. 2 yıl sonra mahkemenin şoföre verdiği ceza, aileyi tekrar yasa boğdu. Soruşturma savcısı, Dilmeç'in taksirle ölümüne, bebeğin yaralanmasına sebep olma suçlarından 2 ile 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açtığı otobüs şoförü Süleyman Kılıç'a 3 yıl 4 ay hapis cezası verildi.
AİLE KARARA İTİRAZ ETTİ
Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada mahkeme heyeti tutuksuz yargılanan şoföre sadece Tuğba Dilmeç'in taksirle ölümüne sebep olması suçundan ceza verirken, anne karnındaki Kaan bebeği birey saymadı ve soruşturma savcısının iddianamede istediği cezayı vermeyi uygun görmedi. Davadan sonra Dilmeç'in 4 kardeşi karara itiraz etti. Dilmeç'in ablası Ebru Dalkır, Yüksek Yargı Mahkemesi'nin daha önce Trabzon'da meydana gelen bir trafik kazasında hamile kadının bebeğini kaybetmesiyle ilgili verdiği kararın da benzer olduğunu ve o kararda da bebeğin birey sayılmadığını ifade ederek, Yargıtay'ın konuyu yeniden gözden geçirmesi gerektiğini savunan Dalkır, “Karara itiraz ediyoruz” dedi.
SEZARYENLE ZORUNLU DOĞUM
Dalkır, avukatları aracılığıyla itirazın gerekçesini şöyle anlattı: “Kaza sonucu ölüm ve yaralanmanın gerçekleştiği göz önünde tutulup buna uygun olarak sanık hakkında 85/2 maddesi üzerinden hüküm kurulması talep edildi. Oysa mahkeme, kaza sonucu sezaryenle doğan Kaan bebeği bir ceza hukuku öznesi olarak değerlendirmemiştir. Bu şu demek: Kaan bebek eğer kazadan önce dünyaya gelseydi şoförün aldığı cezanın uygulaması farklı olacaktı. Ama annesi kazada ağır yaralanmış ve beyin fonksiyonlarını yitirmiş biri olarak nasıl normal doğum yapacaktı? Bebeğin kaza sebebi ile maruz kaldığı bedensel zararlar hukuken göz önüne alınmamıştır. Bu nedenle mahkeme hükmünde TCK 85/1'e dayanarak sadece kardeşimin ölümü üzerinden bir ceza tespit etmiştir. Kaan'ın varlığı kabul edilmiyor; bunun sebebi de bebeğin kazadan sonra doğması.
İTİRAZIMIZ TÜM BEBEKLER İÇİN
Buna itiraz etmemizin tek sebebi Kaan değil, Türkiye'de bu tür şeyler yaşamış bütün bebekler için itiraz ediyoruz. İnsanlar zorunlu kaldıkları için sezaryenle dünyaya getirirler çocuklarını. Ama buna rağmen mahkeme çocuğun varlığını kaza esnasında bebek henüz doğmadığı için yok sayıyor. Bu yaklaşımı hukuken hatalı bulduğumuzu ve hâlâ yaşayan Kaan bebeğin ceza hukuku açısından müstakil bir suç olarak değerlendirilmesi gerektiğine inandığımız için hükmün yeniden değerlendirilmesi amacıyla karara itiraz ediyoruz.”