Kaan ailesini birleştirdi

Güncelleme Tarihi:

Kaan ailesini birleştirdi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 28, 1999 00:00

Haberin Devamı

Depremden sonra 9 saat göcük altında kalan Hakan Kızıl'ı, 8 yaşındaki oğlu Kaan'ın telkinleri hayata bağladı. Gölcük Tersane Komutanlığı'nda elekronik sistem uzmanı olan Hakan Kızıl ve yaralı eşini Ayten Kızıl'ı yine küçük oğulları hastanede birleştirdi.

Gölcük Donanma Caddesi'nde 7 katlı apartmanın 6'ncı katında oturan Hakan Kızıl, felaket gecesi sarsıntıyla yatağından fırlattı. Önce eşini aradı. Ayten Hanım salonda uzanmıştı. Canından çok sevdiği oğlunun odasına koştu. Kaan'ı kucakladı. Bina sallanıyordu ve artık ayakta durmayı başaramıyordu. Büyük bir gürültüyle duvarlar baba-oğulun üzerine devrildi. Hakan Kızıl, oğlunu kolunun altına alarak ağırlıklardan korumayı başardı. Ancak kendi tonlarca yükün altında ezildi.

DAYAN BABA

Hakan Kızıl, kapaklandığı için hareket edemiyor, yüzü de yere değiyordu. Nefes almakta zorlanıyordu. Dudaklarındaki aralıktan nefes almaya çalışıyordu. Oğluna nasıl olduğunu sordu can havliyle, ‘‘Baba çok iyiyim. Sen dayan’’ yanıtı alınca rahatladı. Ayaklarını oynatabiliyordu. Sesini duyurma umuduyla vurdu ayaklarını. Bir anda dışardan hava ve serinlik geldi. Ancak zaman ilerledikçe nefes almakta zorlanmaya başladı. Ölüyor zannetti.

OĞLUM İÇİN

Hakan Kızıl, gücünün tükendiğini hissettiği bir anda Kaan'a, ‘‘Oğlum 8 sene baba oğul yaşadık. Annen herhalde kurtulmuştur. Seni kurtaracaklarından eminim. Hakkını helal et’’ diyerek vedalaştı. Babasına hiç kızmayan çocuk, ‘‘Hayır baba! İkimiz de kurtulacağız’’ diye bağırdı. Baba kendine geldi. Oğlu için yaşamaya karar verdi. Ancak her saniye nefes almasını sürekli güçleştiriyordu.

ROLLERİ DEĞİŞTİK

Hakan Kızıl, dayanamayacağını hissediyordu. Ancak oğlunun telkinleriyle yaşama bağlanıyordu tekrar. ‘‘Çocuğum baba, ben oğul olmuştum. Rolleri değiştik’’ diyen Hakan Kızıl, oğlunun ‘‘Doğru dürüst nefes al’’ uyarılarına uymaya çalışıyordu. Tahmin edemediği kadar uzun zaman geçti. Nefesi durmak üzereydi.

İNTİHAR GİRİŞİMİ

Oğluna, ‘‘Birlikte Kelime-i Şaadet getirelim’’ dedi. Kaan'ı Allah'a emanet etti. Çok az aralık olan ve nefes aldığı ağzındaki dar boşluğa serbest olan parmağını sokarak intihara kalkıştı. Babasının nefesini duyamayan Kaan, bir kez daha uyardı: ‘‘Nefesini duymak istiyorum!..’’

KOLA ISMARLA

‘‘Oğlum sürekli beni hayata bağlamaya çalışıyordu’’ diyen Hakan Kızıl, nefesini daha iyi kullanmaya alıştı. Kaan, babasından kurtulduklarında su ve kola ısmarlamasını istedi. Bu sırada dışardan sesler gelmeye başladı. Asteğmen kardeşi Cem Kızıl, İstanbul'dan gelmiş ve kurtarma çalışmalarına başlamıştı. Cem Kızıl, yeğenine seslendi. Kaan, ‘‘Burada iki kişiyiz’’ diye ses verdi. Küçük Kaan, depremden 7 saat sonra, babası ise 9 saat sonra çıkarıldı. Anne Ayten Kızıl, sıkıştığı yerdem tüm konuşmaları duymuş ancak bağıramamıştı. Anne Ayten Kızıl, 14 saat sonra enkazdan kurtarıldı.

PARMAKLARI KOPTU

Sağ parmakları kopan Hakan Kızıl hücümbotla Kasımpaşa Deniz Hastanesi'ne getirildi. Ordan hemen Amerikan Hastanesi'ne gönderildi ve parmakları dikildi. Anne Ayten Kızıl da hücumbotla önce Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne götürüldü. Sonra Polis Hastanesi'ne taşındı. Sağ ayağında büyük ezilmeler ve felç vardı. Kaan ise helikopterle GATA Gülhane Askeri Tıp Akademisi Uygulama Hastanesi'ne yollandı. Kendine gelen Hakan Kızıl, eşi ve oğlunu sordu. Önce yaşadıklarına inanmadı. Görmek istedi. Hastane yönetiminden ailesini bir araya getirmelerini istedi. Kırmadılar. Aile koğuşunda yatan aile, ikinci kez dünyaya geldiklerini her şeye yeniden başlayacaklarını söylüyor. Hakan Kızıl, ‘‘Oğlum sayesinde hayattayım. Umutsuzluğa kapıldığım anlarda ondan güç aldım’’ diyor. Kopan parmaları dikilen Kızıl, çok sayıda dost ve arkadaşlarını depreme kurban verdiklerini belirterek, ‘‘Biz bir mucize yaşadık. Kurtarmada yardımcı olan, tedavimizi yapan tıbbi ekiplere ve yaşamımızı borçlu olduğumuz herkerese sonsuz teşekkürler’’ diyor.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!