Güncelleme Tarihi:
BAŞBUĞ'UN BASIN TOPLANTISINDAN KARELER
GENELKURMAY Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, önceki gün sürpriz bir şekilde duyurulan basın ve bilgilendirme toplantısını dün Genelkurmay Karargáhı’nda düzenledi. Toplantının tek maddesi, askeri savcılığın "kovuşturmaya yer olmadığı" kararı verdiği, "İrtica ile mücadele eylem planı" başlıklı fotokopi belgeydi. Orgeneral Başbuğ, belgeyi, "káğıt parçası" olarak nitelendirirken, ilginç bir soru yöneltti. "Nisan 2009’da hazırlandığını kim tespit etti? Belgenin üzerinde hiçbir tarih yok arkadaşlar. Kim tespit etti" diyen Başbuğ, "Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) komutanı olarak açıkça söylüyorum. TSK’ya karşı medya üzerinden, asimetrik bir psikolojik harekát yürütmeye son verin" dedi.
TSK’da cadı avı gibi faaliyet beklemeyin
Askeri savcılığın 12 gün süren soruşturması sonucu belgenin Genelkurmay Karargáhı’nda hazırlanmış resmi bir evrak olmadığı tespitinin ardından dün basın toplantısı yapan Başbuğ, hükümete, siyasilere, medyaya çok sert mesajlar verdi. Başbuğ, Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın suç duyurusunda bulunduğunu, belgenin kimler tarafından ve ne amaçla hazırlandığının ortaya çıkarılmasını beklediklerini söyledi. Başbuğ, tarafsız ve bağımsız olduğunu belirttiği Genelkurmay Savcılığına ve Albay Dursun Çiçek’e de sahip çıktı. Başbuğ, "TSK içinde cadı avı gibi faaliyetler yapmamızı kimse beklemesin" dedi.
TSK üzerinden artık elinizi çekiniz
Belgeyle ilgili gelişmeleri, 30 Haziran Salı günü MGK’da gündeme getireceğini açıklayan Başbuğ, özetle şunları söyledi:
"TSK’nın komutanı olarak açıkça söylüyorum ki, artık TSK üzerinden elinizi çekiniz; TSK üzerinden kendinizi siyasi tanımlama düşüncesinden ve gayretlerinden vazgeçiniz; TSK’ya karşı medya üzerinden, asimetrik bir psikolojik harekát yürütmeye son veriniz. TSK, tarihsel misyonu, kurumsal kültürü ve devlet adamlığı ve tecrübesinin gereği olarak kendisine karşı asimetrik olarak medya üzerinden yürütülen psikolojik harekáta her zaman ve kamuoyu önünde cevap vermekten kaçınmaktadır.
Genelkurmay Başkanlığı ve Genelkurmay Askeri Savcılığı, elindeki bütün bilgi ve belgeler ışığında ve hukuk kuralları çerçevesinde gerekeni yerine getirmiştir. Bugün biz bu káğıt parçasının, birileri tarafından TSK’yı yıpratma ve karalama amacıyla hazırlandığını değerlendirmekteyiz.
Bu káğıt parçası ne amaçla hazırlandı
Bu káğıt parçasının, kimler tarafından ne amaçla hazırlandığının ortaya çıkarılması görevinin ise devletin istihbarat organları ile ilgili yargı organlarına düştüğünü ifade ediyor ve bunun yerine getirilmesini istiyorum. Bu konunun önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü, bu ve buna benzer olayların devlet, millet ve ordu içinde fitne ve fesat çıkartma eylemleri olarak görüyoruz.
Türkiye gereğinden fazla zaman harcadı
Şu anda elimizde olan hukuki anlamda bir káğıt parçasıdır. Yargıtay içtihadına göre belge, hukuki hüküm ifade eden, bir hakkın doğmasına ve bir olayın ispatına yarayan bir yazıdır. Türkiye iki haftadır bir káğıt parçası etrafında gereğinden fazla enerjisini harcamıştır. Ayrıca yargı sürecine sabırla ve sükunetle bekleme basiretini de gösterememiştir. Her şeyden önce bunlardan dolayı gerçekten biz Türk Silahlı Kuvvetleri olarak üzgünüz.
TSK’yı yıpratma çabası ülkemizin beka sorunu
TSK, hiçbir gerçeğe dayanmayan, hukuk dışı davranışlarla yıpratılması faaliyetlerinin devam ettirilmesine katlanamaz. TSK, ülke bütünlüğünün her türlü dış etkilere maruz bırakılmasına seyirci kalamaz. Unutulmamalıdır ki, TSK’nın bütünlüğünün korunmasını ve haksız yere yıpratılmasını aynı zamanda ülkemizin bir beka sorunu olarak görüyoruz. Lütfen bu noktanın iyi anlaşılmasını istiyorum. TSK’nın bütünlüğünün korunması ve artık haksız yere yıpratılması, sadece TSK’nın bir sorunu değildir. Biz bunu aynı zamanda ülkemizin bir beka sorunu olarak görüyoruz.
Gerçek belge çıkarsa yine soruşturma açarız
Kovuşturmaya yer olmadığı kararı kesin değildir. Biz hukuk devleti ilkelerine sadığız. Bu belgenin doğru olduğuna ilişkin yeni delil, bilgi, emare çıkarsa elbette bu soruşturma tekrar açılabilir. TSK olarak bizim her şeyimiz açıktır, hukuka saygılıyız, hiçbir şekilde hiçbir olayı örtbas yapma gibi ne niyetimiz vardır ne o şekilde bir hareketimiz vardır. Ancak bizim silahlı kuvvetler, Genelkurmay Başkanlığı olarak delil toplama üzerinde yetki ve sorumluluğumuz yoktur.
Askeri savcılığı kimse küçümseyemez
Askeri savcılığın verdiği kararı beğenebilirsiniz, beğenmeyebilirsiniz. Ancak bu karara karşı saygısız ve küçümseyici tavırlar içine giremezsiniz. Bu tip davranışlar askeri yargıyı küçültmez, bu şekilde davrananları küçültür. Son dönemlerde artan bir şekilde ve örgütlü olarak, altını çiziyorum örgütlü olarak gerçekleştirdiği değerlendirilen kurgulanmış bazı olaylar, TSK’yı yıpratma ve karalama kampanyasına dönüştürülmektedir.
Oyunlar, teröre karşı kararlılığımız etkilenmez
TSK üzerinde oynanan ve oynanacak oyunlar, bizim görev ve sorumluluklarımızı yerine getirmedeki kararlılığımızı etkileyemez. Kimse de bu şekilde beklentilerin içinde bulunmasın. TSK’nın güvenlik boyutunda ilgilenmek zorunda olduğu ülke konularına ilişkin görüş, düşünce ve tekliflerimizi yasal platformlarda ilgili makamlara iletmeye devam edeceğiz. Tahriklere kapılarak, kamuoyu önünde tartışmalara girmeyi uygun bulmuyoruz."
Kronoloji verdi, hesap sordu
GENELKURMAY Başkanı İlker Başbuğ, basın toplantısında belgeyle ilgili şu noktalara da dikkat çekti: "Nerede bulundu? Bir yerde bulundu işte, ayın 4’ünde. Öyle mi? 6’sında İstanbul’daki mahkemenin oturumunda bu dosya açıldı. Birtakım evraklar var. Peki, 6’sında açıldı, 12’sinde bir gazeteye servis edildi, açık. Şimdi bunu sormaya, sorgulamaya hem hukuk, hem şekil yoluyla hakkımız yok mu? Acaba özel kasıt mı var burada? Bunu sormak hem hukuk yoluyla, hem de diğer şekillerde bizim hakkımız.
Jandarma raporu sızdırıldı
Soruşturma kapsamında birtakım raporlar hazırlandı. Birisi Jandarma Genel Komutanlığımızın hazırladığı kriminal rapor. 17’sinde hazırlandı, özel kuryeyle gönderildi. 19 ve 20’sinde bu kriminal raporun parçaları, bazı basın organlarında yer aldı. Niye? Acı tarafı, belgenin tümü de değil. Bu kamuoyu oluşturmaktır.
Emniyet niye rapor hazırladı
Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Dairesi bir rapor hazırladı, 22 Haziran’da. Niçin? Şimdi bu soruyu sormak hakkım değil mi? Şimdi bunlar tabii ki elbette bizi de düşündürüyor... Bunlar yanlış. Bırakın süreci normal mecrasında aksın. Bırakın doğru neyse çıksın. Ona hiç itirazımız yok ama siz doğrunun çıkmasını beklemeden devamlı hukuk sürecini dinamitlerseniz ne olacak bu Türkiye’nin hali? Bunu hakikaten, ciddi olarak düşünelim."
İstifa çağrısını kaale bile almadım
GENELKURMAY Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, istifa çağrısı için "Hiç kaale bile almadım" derken, olayla ilgili soruşturma emrini "yarım saat" sonra verdiğini açıkladı. Başbuğ’a sorular ve yanıtları şöyle:
Soru: Başbakanın belirttiği çalışma ne ve mahiyeti nasıl?
TSK’da demokrasi ve hukuk devletleri ilkelerine aykırı düşüncenin içinde bulunan personel barınamaz.
Soru: Bugüne kadar yaşanan süreçte neler oldu, neler yapıldı, bundan sonra neler olabilir?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan istiyoruz, diyoruz ki, gerçek olmadığı noktasından hareketle bu káğıt parçası kimler tarafından, ne amaçla hazırlandı? Bunu bulun.
Soru: Albay Çiçek’in imzasıyla savcılıktaki imzası farklıydı. Bu konuda size bilgi verildi mi?
Askeri savcılık elbette üzerinde durdu. Ancak belgenin aslı ıslak imzaya sahip olmadığı için sonuca ulaşılması mümkün olmadığından sonucu da değiştiremeyeceği kanaatine varmıştır.
Soru: Başbakan Erdoğan’ın doğruluğu kanıtlanmamış bir káğıt parçasından hareketle partisinin Şanlıurfa il kongresinde, TSK’yı hedefe oturtmasından hicap duyuyor musunuz?
Başbuğ: Hicap duyma çok ağır bir laf. Ben niye hicap duyayım ki? Kesinlikle öyle bir düşünceye sahip değilim. Bu konuya ilişkin görüş ve düşüncelerimi Sayın Başbakan’a ilettim.
Soru: Albay Dursun Çiçek’in görevinin başında mı ve görevi değiştirilecek mi?
Başbuğ: Yapılan idari soruşturmalarda eğer ortada herhangi bir kusur işleyen bir personel yoksa elbette bu personel üzerinde tasarruf yapılması da söz konusu değildir. Ancak, biz TSK’da, demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine aykırı düşüncelerde olanları, aykırı faaliyetlerde bulunanları barındırmayız. Bunun haklı, geçerli, doyurucu belgeleri olması lazım.
Notlar
36 general 120 gazeteci 20 yayın aracı
GENELKURMAY Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un İnönü Salonu’nda düzenlediği toplantıyı yerli ve yabancı basından toplam 120 basın mensubu izledi.
Genelkurmay Başkanı ile beraber toplam 36 generalin bulunduğu toplantıyı 20’nin üzerinde kanal canlı yayınladı.
Davetlilere simit-kaşar ve çay ikram edilip gazetecilerin yerleşmesinin ardından önce Tuğgeneraller, Tümgeneraller ve Korgeneraller, sonra Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atilla Işık ve Genelkurmay 2’nci Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız salona geldi.
Genelkurmay Başkanı Başbuğ, tam 11.00’de salona girdi.
İletişim Daire Başkanlığı’nda görevli bir albay, "Komutanım müsaadenizle, foto muhabirleri görüntü alacak" deyince flaşlar patladı. Başbuğ, gülümseyerek "Zaten alıyorlar" dedi.
Muhabirler fotoğraf aldıktan sonra Orgeneral Başbuğ masaya geçti ve toplantıya başlamadan saatini çıkararak görebileceği bir yere yerleştirdi.
Ardından 16 dakikalık açıklamasını yaptı ve 40 dakika boyunca "Açıklama yaptığı konu" kapsamındaki sorulara yanıt verdi.