Güncelleme Tarihi:
Ankara 15. İdare Mahkemesi, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) başvurusu üzerine Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün 11 adet jeotermal saha ve 3 adet jeotermal kuyunun kullanım haklarının devredilmesine ilişkin ihalenin yürütmesini durdurdu.
Ankara 15. İdare Mahkemesi, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün 11 adet jeotermal saha ve 3 adet jeotermal kuyunun kullanım haklarının devredilmesine ilişkin ihalenin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılan davada ara karar verdi.
Mahkeme’nin, “hukuka, kamu yararına ve hizmetin gereklerine” aykırı olduğu görüşüyle ihalenin yürütmesini durduğu bildirildi.
TMMOB: KEYFİLİK AKIL ALMAZ KURASLISZIKLA DAVRANILMAKTA
Kararı değerlendiren TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı yaptığı yazılı açıklamada, siyasal iktidarın günü geçiştirecek tedbirlerle “nereden olursa olsun yeter ki para gelsin” anlayışıyla, stratejik önemine, kamu yararına bakmadan ihale ettiği jeotermal sahaların kullanım hakkını devretmesinin yanlış olduğunun yargı tarafından da belirlendiğini kaydetti. Maden Kanunu kapsamı dışında bırakılan jeotermal kaynaklar ve sahalarla ilgili kanun teklifinin TBMM gündeminde beklerken, konuya ilişkin yasal düzenlemeler tamamlanmadan ihale açılmasının “kamu yararına ve hizmet gereklerine” aykırı olduğunu vurgulayan Soğancı, şöyle dedi:
“Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün ihale yoluyla kullanım haklarını 30 yıllığına devretmeyi düşündüğü alanlar, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan stratejik öneme sahip jeotermal alanlardır. Söz konusu saha ve kuyular, jeotermal kaynaklar yönünden yasal düzenleme yapılmadan, sürecin ne şekilde işleyeceği belirlenmeden ihale edilmek istenmiştir. Kamu kaynakları kullanılarak ortaya çıkarılmış olan yeraltı zenginliklerimiz bu şekilde dağıtılırken sınırsız bir keyfilik, akıl almaz bir kuralsızlık içinde davranılmaktadır.
Enerji üretim ve kullanım teknolojilerine ilişkin alınacak yatırım kararları ileriye dönük değiştirilemez etkiler yaratır. Jeotermal kaynakların nasıl korunacağı, nasıl işletileceğine ilişkin yasal düzenleme henüz yapılmamışken kaynakların ekonomik ve politik kararlar sonucunda devredilmeye çalışılması doğal kaynaklarımızda geri dönülmez zararlara yol açacaktır:"