Mehmet Kayhan YILDIZ- Mustafa SOLAK/ KONYA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 04, 2009 16:43
KONYA'nın Sarayönü İlçesi Ladik Beldesi'nde oturan 16 yaşındaki Şükrü Söğüt, başarıları ile göz doldurdu.
Sögüt, 2007 yılında girdiği Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Sınavı'nda (OKS) 447 puan alarak ilçe birincisi oldu. Bunun üzerine İzmir’deki özel bir kolej, Söğüt’e burslu okuma teklifinde bulundu. Asgari ücretle bir fabrikada çalışan işçi babanın oğlu olan Söğüt, koleje başladıktan sonra TÜBİTAK tarafından düzenlenen ve Türkiye genelinde 2 bin 500 öğrencinin katıldığı ‘Biyoloji Olimpiyatları’ elemesinde ilk 4’e girmeyi başardı. Liseli Söğüt, daha sonra Japonya’da düzenlenen ve 56 ülkeden 221 öğrencinin katıldığı Uluslararası Biyoloji Olimpiyatları’nda da 3'üncü olarak bronz madalya aldı. Henüz lise 3’üncü sınıf öğrencisi olan Söğüt, olimpiyatlarda bronz madalya kazandığı için Hacettepe Üniversitesi İngilizce Tıp Bölümü'ne giriş hakkı kazandı. Lise eğitimini tamamladıktan sonra Hacattepe Üniversitesi'ne başlayacağını belirten Sögüt, hedefinin ‘Nobel’ ödülü alacak çalışmalara imza atmak olduğunu söyledi.
Bir kardeşi ‘down sendromlu' olan Şükrü Söğüt, OKS'de aldığı puanla İzmir'deki Özel Yamanlar Koleji’ne gitmeye hak kazandığını anlattı. Burslu olarak eğitim gördüğünü ifade eden Söğüt, şunları söyledi:
“Oraya gider gitmez öğretmenlerimin tavsiyesi ile olimpiyatlara yönlendirildim. ‘Biyoloji Olimpiyatları’nı seçerek çalışmaya başladım. Yaklaşık 7 aylık çalışmadan sonra TÜBİTAK'ın Mayıs 2008'de düzenlediği birinci aşama sınavına girdim. 2 bin 500 öğrencinin katıldığı bu sınavda Türkiye'de ilk 25'e girerek yaz kampına davet edildim. Orada öğretim üyelerinden ders aldık. Daha sonra, 2008 Aralık ayında yapılan ikinci aşama sınavına girdim. Bu sınavda da bronz madalya almaya hak kazandım. Çalışmalara devam ettim. Daha sonra kış kampına davet edildim. 2009 yılının Nisan ayında da takım seçme sınavı oldu. Bu sınavda ilk dörde giren öğrenciler Türk Milli Takımı’na seçiliyor.
Ben de ilk 4’e girerek Türk Milli Tımını’na seçildim. Milli Takım öğrencilerine Hacettepe Üniversitesi'nde verilen özel kampta hocalar tarafından ders çalıştırıldı. Son olarak geçtiğimiz Temmuz ayında Japonya'da yapılan ‘Uluslalarası Biyoloji Olimpiyatları'nda bronz madalya kazandım. Bireysel olarak yapılan olimpiyatlarda diğer 3 takım ardakaşımda bronz madalya kazandı. Bu ülkem adına ve benim için gurur verici bir başarı. Japonya’da düzenlenen olimpiyatlara 56 ülkeden 221 öğrenci katıldı. Yarışma 2 kategoride yapıldı. İlk önce pratik sınav gerçekleştirildi. Çeşitli biyoloji konularından deneyler yapıldı. Diğer sınav ise teorik olarak gerçekleştirildi. Bu bölüm de test ve klasik olarak yapıldı. Bu bölümlerin toplam puanına göre madalya verildi.”
Seçmelerde ilk 4'e girdikten sonra idealinin kendi başarısından çok ülke başarısı olduğuna dikkat çeken Şükrü Söğüt, “Artık milli kimliğe bürünmüş oluyorsunuz. Ülkeniz adına daha çok çalışmanız gerektiğinin farkına varıyorsunuz. Orada da bu başarının karşılığını almak ve Türk bayrağı ile sahneye çıkmak çok gurur verici bir duygu. Bu madalya sayesinde Hacettepe Üniversitesi İngilizce Tıp Bölümü’ne sınavsız giriş hakkı kazandım. Bu başarının ülkemiz tarafından da ödüllendirilmesi güzel ve ileriye dair iyi bir şey” diye konuştu.
“HEDEFİ NOBEL ÖDÜLÜ ALMAK”
Şükrü Söğüt, “Üniversiteyi Hacettepe’de Tıp’da okumak istiyorum. Ondan sonra da doktor olup bir kenare köşeye çekilmek gibi bir hedefim yok. Üniversitede kalıp araştırma görevlerinde de devam etmek istiyorum. Hedefim Nobel ödülü alacak araştırmalara imza atmak” dedi.
Şükrü Söğüt'ün Ladik Beldesi'nde oturan ayan ailesi de çocuklarının başarısından büyük gurur duyduklarını bildirdi. Özel bir fabrikada asgari ücretle işçi olarak çalışan 48 yaşındaki baba Satılmış Söğüt, “Çok mutluyum. Sevinçten gözyaşlarımı tutamıyorum. İnşallah vatana millete hayırlı bir evlat olur. İlkokuldan beri doktor olmayı kafasına koydu ve başarıları devam etti. Ben de futbol sevdasına okuldan ayrıldım. Ama bu cahillik. Şimdi çocuğum böyle bir yerlere geldiğinde okumanın önemini anladım. Tüm ailelerin çocukları ile ilgilenmesini isterim. Çünkü başarı aileden gelir” diye konuştu.
Ev kadını 49 yaşındaki Havva Söğüt de, “4 çocuğum var. 22 yaşındaki oğlum Mehmet, özürlü olarak dünyaya geldi. Çocuğumun ameliyatı sırasında maddi durumumuz yerinde olmadığı için çok sıkıntılar çekmiştik. O dönemde ’Bir çocuğum daha olsun ve doktor olup düşenin elinden tutsun’ diye çok dua etmiştim. Bu dualarım kabul oldu. Çok mutluyum” dedi. 11 yaşındaki Rukiye Söğüt de ağabeyinin izinden yürümek istediğini söyledi.