Güncelleme Tarihi:
Forbes dergisinde yayımlanan bir haber analizde, ülkenin 2009 yılında ekonomik olarak yüzde 6 oranında küçülmesinin beklendiğine dikkat çekildi.
Analizde aynı zamanda, Japonya'nın bu seviyede küçülmesiyle, Perşembe günü 2009 yılına ait büyüme rakamını açıklayan Çin'in, bu ülkeyi geçerek dünyanın ikinci büyük ekonomisi olma yolunda büyük mesafe kaydettiğine de değinildi.
Çin son çeyrekte yüzde 10.7 büyüme yakalarken, 2009 yılının genelindeki büyümesi yüzde 8.7 olmuştu.
Haber analizde bu gelişmelerin dünya kamuoyunda , 'Japonya’da doğru işleyen bir şey var mı' sorusunun sorulmasına neden olduğu belirtildi ve hem ekonomik hem de siyasi anlamda ülkenin yaşadığı zor günleri hızlı şekilde geride bırakması gerektiği vurgulandı.
YANLIŞ EKONOMİ POLİTİKALARI
Ülkenin bu duruma gelmesinde uygulanan yanlış ekonomi politikaları büyük rol oynadı. Geçtiğimiz dönemde iflas başvurusu yapan Japon Hava Yolları (JAL) da ülkede işlerin ne kadar kötüye gittiğini gösterdi.
Diğer yandan JAL'in, bürokratik baskılardan dolayı küçük havalimanlarına seferler düzenlemesi ve maliyetlerin talep eksiklikleri yüzünden karşılanamaması, çöküşün temel nedeni oldu.
Ancak haber analizde JAL'in iflasının kabul edilmesinin ve zarar eden şirkete hükümet desteği verilmemesinin, ülkede yanlışlardan dönmede alınan bir mesafe olarak nitelendirildi.
NÜFUSTAKİ AZALMA ENDİŞE YARATIYOR
Japonya'da yolunda gitmeyen diğer bir durum da nüfus tarafında ortaya çıktı. Bugün ülkenin nüfusu 127 milyon kişiyken, doğum oranındaki düşük seyir böyle devam ederse, ülkenin nüfusu 2055 yılında 89 milyona düşme tehlikesi yaşıyor.
Haber analizde ülkenin hızla azalan nüfusu 'ölüm girdabı' olarak nitelendirildi. Bu durum, ekonomik olarak şirketlerin kendilerini daha az sayıdaki nüfusa hazırlaması gerektiğini de ortaya çıkarırken, azalan nüfusun ekonomik büyüklük üzerinde yaratacağı olumsuz etki de endişeye neden oldu.
SİYASİ BİRLİK EKSİK
Ülkenin küçülmeye yüz tutan yapısı aynı zamanda daha etkin bir yönetimi de gerekli kılıyor. Ancak, ülkede politik anlamda da işler pek yolunda gitmiyor.
Geçen Ağustos'ta başa geçen yeni yönetim her ne kadar iyimser bir atmosfer yaratsa da son dönemde yaşanan skandallar bu duruma gölge düşürdü.
Başbakan Yukio Hatoyama'nın Japonya Demokratik Partisi'nin beklenen başarıyı gösterememesi de halkın inancının azalmasına yol açtı.
Öte yandan seçim kampanyası sırasında gelen bazı yardımların kaynağı ile ilgili şüpheler de Hatoyama'nın partisinin eleştirilmesine neden oldu. Hatoyama'nın iki yardımcısının, kampanya sırasında alınan 4.4 milyon dolarlık yardımın kaynağını açıklamaması, ülkenin en çok birliğe gereksinim duyduğu bir dönemde iktidara olan güveni azalttı.
Forbes analizin sonunda, Hatoyama'nın önümüzdeki Temmuz'da yapılacak seçimlerde, parlamentonun üst kanadında da çoğunluğu elde etmeyi planladığına dikkat çekti ve bunu başardığı takdirde ülkede yeniden yapılandırmayı geciktirmemesi gerektiğine dikkat çekildi.