Güncelleme Tarihi:
Gazipaşa'da zeytinyağı üreticisi Ali Atalay'ı cep telefonuyla arayan kişi, kendisini ilçe jandarma karakol komutanı olarak tanıttı ve 100- 150 kilo zeytinyağı istedi. Ali Atalay komutan olduğuna inandığı kişinin telefonu üzerine 10'ar kiloluk 10 bidon zeytinyağı ayarladı. Şüpheli, bu kez ilçede taksicilik yapan Süha Sayın'ı arayıp, zeytinyağı bidonlarını alıp, tarif ettiği iş yerlerine bırakmasını söyledi. "1 saat sonra seni ararım" diye telefonu kapatan şüpheliden adresi alan taksici Süha Sayın, ilçe merkezine döndüğü sırada durumdan şüphelendi. Kendisini arayan kişinin ilçe jandarma komutanı olup olmadığından şüphelenen Süha Sayın, jandarmaya haber verdi.
JANDARMA SORUŞTURMA BAŞLATTI
Bir süre sonra şüpheli, taksici Sayın'ı tekrar aradı. Yağları alıp almadığını soran şüpheli, bunları tarif ettiği iş yerlerine bırakmasını istedi. Bu sırada İlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı sivil ekip de durumu aydınlatmak için takibe başladı. Taksici Süha Sayın, durumu telefondaki şüpheliye belli etmeden söylediği adreslere gitti. İşletme sahipleri aynı kişinin kendilerini de aradığını ve komutan olduğunu söylediğini, yağ almak için beklediklerini anlattı. Bu sırada duruma müdahale eden jandarma yağlara el koydu. Bidonlar içindeki zeytinyağları sahibine teslim edildi. Jandarma ekipleri, sözde 'jandarma komutanı'nın yakalanması için çalışma başlattı. Gazipaşa cumhuriyet savcısının talimatıyla taksici Süha Sayın ve yağları veren üretici Ali Atalay'ın ifadelerine başvuruldu.
'JANDARMA İSİMSİZ HAT OLDUĞUNU BELİRLEDİ'
Yaşanan olayla ilgili Demirören Haber Ajansı'na (DHA) açıklama yapan taksici Süha Sayın, olayı şöyle anlattı:
"Bir gün akşam iş yerindeyken, telefondan bilmediğim bir numara aradı. 'Ben jandarma karakol komutanı T.' dedi. Ben de komutanı simaen tanıdığım için 'Buyurun komutanım' dedim. 'Elimde biraz zeytinyağı var. Bunları satabileceğimiz, verebileceğimiz bir yer var mı?' dedi. Ben de 'Komutanım bilmiyorum ama nerede' diye sordum. O da beni Çobanlar Mahallesi diye bir yer var oraya yönlendirdi. Ondan sonra gittim yönlendirdiği adrese, hazırlanmış 10 kiloluk 10 zeytinyağı verdiler, arabaya koydum. Bana haber vereceğini söyledi kendisi ama olayın üzerinden yarım saat, 40 dakika geçince şüphelendim ve kendi kendime 'Nihayetinde bu karakol komutanı neden bir saat içerisinde haber versin ki' diye düşündüm. Gazipaşa İlçe Jandarma Komutanlığı'nda tanıdığım rütbeli arkadaşlar vardı, onları aradım. Olayı anlattım. Olaydan bilgilerinin olduğunu ve somut bir şey bulamadıklarını söyleyerek, yanıma geldiler. Kimin aradığını sordular, ben de arayan numarayı verdim. Dolandırıcı o esnada beni arayarak yağları götüreceğim adresi verdi. Jandarma da beni takip etti. Yağları vereceğim işletme önüne geldim. Zaten gittiğim yerler de Gazipaşa'da esnaf arkadaşlar. Onlara da muhtemelen internet üzerinden ulaşıp, açık olduğunu varsaydığı yerleri arayarak satmaya çalışıyor. Genelde çorbacılar ve balıkçıları seçmiş. 24 saat açık yerleri yani. O sırada jandarma ekipleri de gelerek işletme sahiplerinden kimin aradığı ve benzeri bilgiler aldılar. Komutanın ismi verilerek yağ satılmaya çalışılmış. Bizi arayan telefon numarasını inceleyen jandarma isimsiz hat olduğunu belirledi. Telefon dolandırıcılığı olduğunu düşündük. Biz de jandarma ekipleriyle zeytinyağlarını aldığımız yere götürdük, teslim ettik. Yağı aldığım kişiye durumu anlattık."
'KOMUTAN OLUNCA HİÇ ŞÜPHELENMEDİM'
Zeytinyağını veren üretici Ali Atalay da "Birkaç gün önce akşam bir telefon geldi. 'Ben T. komutanım' diye. T. komutanın da telefonu var bende. 'Senin telefonun bende kayıtlı, bu numara ne' dedim. 'Bu telefon evde kullandığım özel numaram diğeri karakolun telefonu' dedi. 'Yağ bulunur mu sende' diye sordu. Ben de 'Bulunur komutanım, ayarlarız' dedim. 'Bana 100- 150 kilo civarında zeytinyağı ayarla' dedi. 'Ekip arabası o tarafta ben dönüşte onları aldıracağım' dedi. Benim de cenaze işlerim vardı. O an için telefonu kapattım. T. komutan olunca hiç şüphelenmedim. Sadece telefon numarasını sorun yapmıştım, o da 'Benim özel telefonum' dedi. Belli bir zaman sonra taksici bir arkadaş aradı, durumu anlattı. Sorduk, öğrendik, o da benim gibi duruma düşmüş. Bana 'Sen de tezgaha geldin ben de, durum şu şekil' diyerek anlattı. Vatandaşlar bu tür olaylardan ders çıkartsın, bu olayları dikkate alsın. Yağları geri teslim aldım" diye konuştu.