Jakobenlik ve Kemalizm’e iftira

GENE onarım yapacağız. Çünkü iddiaya göre jakobenlik ‘tepeden inmecilik’ imiş... Kemalizm de jakobenliğe dayanıyormuş, demek ki o da tepeden inmeci...1789 Fransız Devrimi’nin oluşturucularından olan ‘jakoben, jakobencilik’ kadar dejenere edilmiş, kötüye kullanılmış pek az sözcük ve kavram vardır.Ciddi bir emeğin ürünü olan AXİS 2000 ANSİKLOPEDİK SÖZLÜK (Milliyet/Hachette) bu sözcük-kavramları şöyle tanımlamaktadır:JAKOBEN (Jacobin): 1. Fransa’da eskiden Dominikenlere verilen ad; 2. Devrim sırasında önemli bir rol oynamış siyasi bir örgüt olan Jakobenler Kulübü’nün üyesi; 3. Merkeziyetçi demokrasi yandaşı cumhuriyetçilere ilişkin niteleme.JAKOBENCİLİK (Jacobinisme): Devrim sırasında jakobenler tarafından savunulan demokratik ve merkeziyetçi öğreti. / Devletin merkeziyetçiliğini savunan görüş.Bu tanımlamalara göre jakobenlerin üç önemli özelliği var: 1. Demokrat, 2. Cumhuriyetçi, 3. Merkeziyetçi.Fakat jakobenlerin tepeden inmeci olduklarına dair tek bir bilgi yok. Aynı durum ROBERT sözlüğü için de geçerli. Bu sözlük, jakobeni şöyle tanımlıyor: ‘Ateşli ve uzlaşmaz cumhuriyetçi’. Ateşli, uzlaşmaz ve ödünsüz olmak ne zamandan bu yana tepeden inmeci oldu?Orhan Hançerlioğlu’nun Felsefe Ansiklopedisi’nin jakobencilik (jacobinisme) tanımı şöyle: ‘1789 Fransız İhtilali’nde aşırı ihtilalcilerin toplandığı derneğin üyelerine Jacobin’ler denir. Küçük burjuva çıkarlarını ve anlayışını simgeleyen Jocobinisme deyimi, Rus ihtilalcileri arasında birbirlerini yermek için kullanılmıştır.’Rus ihtilalcilerin yorumu, jakoben kavramının başına gelen sapmalardan birini göstermektedir.* * *Türkiye Cumhuriyeti, 1923-1946 yılları arasında devrimler konusunda kimseye ödün vermemiş ve karşıtlarıyla uzlaşma yolunu seçmemiştir. Cumhuriyet bu niteliğiyle jakoben olarak tanımlanabilir.Cumhuriyet, devrimler konusunda halka öncülük ve öğretmenlik yapma yolunu seçmiştir. Bu davranışı da jakoben davranış olarak nitelendirilebilir.Cumhuriyet’i devrimler konusunda halkın görüşünü almamakla suçlayan tarihçiler de vardır, ama devrimleri halk adına TBMM’nin onayladığı unutulmaktadır. Yüzde doksan dokuzu okuma-yazma bilmeyen halka ‘Acaba harf devrimi yapsak mı?’ diye sorulup referandum yapılacakmış(!) Güldürmeyin insanı! Yıllar önce idam kaldırılırken, 2005 yılında Ceza Yasası, Basın Yasası için referandum mu yapıldı? * * *Kemalist Cumhuriyet Halk Partisi, 14 Mayıs 1950’de seçim kazanan Demokrat Parti’ye ülke yönetimini kazasız belasız teslim etmiştir. Daha sonra da tepeden inme yöntemiyle değil, iki kez seçimle iktidara gelmiştir. İsmet İnönü’nün karşı olduğu bilinirken 27 Mayıs 1960 devrimiyle CHP’nin ilişkisi olduğu iddiaları da gerçek dışıdır. İftiradır!Kemalizm, demokrasiyi kurmayı hedefleyen ateşli, uzlaşmaz ve ödünsüz cumhuriyetçiliktir! Yani makbul olmak için üniter ulus-devlet yerine federasyonu mu savunacaktı; Nurculukla, Fethullahçılıkla, türbancılarla ve imam hatipçilerle mi uzlaşacaktı? Hadi canım sen de!..(Devamı 12.04.05 günü)