Güncelleme Tarihi:
II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in 1245’de ölümü üzerine yerine tezimizin asıl konusunu teşkil eden oğlu II.İzzeddin Keykavus geçmiş ve onunla birlikte Selçuklular da gerçek bir gerileme sürecine girmişlerdir.
Keykavus’un devraldığı Türkiye yukarıda bahsettiğimiz üzere oldukça kötü durumda bulunuyordu. Babasının kötü yönetimi güveni sarsmış, halkı bunalıma sürüklemiş devletin bütün müesseseleri bozulmuş, iç ve dış baskılar özellikle de Moğol Tahakkümü durumu içinden çıkılması zor bir hale getirmişti.
İzzeddin Keykavus’un başa geçtiği zaman ki durumu ve koşulları bilmemiz bu dönemi daha iyi anlamamız açısından oldukça önemlidir.
Keykavus başa geçtiğinde oldukça genç ve tecrübesizdi. Üstelik kardeşleri de tahtta hakları olduğunu iddia etmişlerdir. Bu nedenle onun saltanatı müstakil, müşterek ve taksimli olarak bazı fasılalardan oluşmuştur. Fakat onun tahtı elinde tutamamasının sebebi kardeşlerinden ziyade İran kökenli devlet adamlarının oyunları, Moğol tahakkümü ve kişiliğindeki zaafiyettir.
Sonuçta, II. İzzeddin Keykavus 1261 yılına kadar Türkiye Selçuklu Devleti tarihinde boy göstermiştir. 1278-79 yılındaki ölümüne kadar ise önce Bizans İmpartorluğu daha sonra da Altınorda Hanlığı’nda gurbet hayatı ve sürgün dönemi yaşamıştır. Keykavus’un Türk tarihi açısından oynadığı en önemli rol ise Anadolu’da Moğollar ile mücadeleyi temsil etmiş olmasıdır.