Güncelleme Tarihi:
İznik ilçesinde kendisine ait kayıkla dün akşam saatlerinde balık tutmak için İznik Gölü'ne açılan doktor Hasan Hüseyin Öngül eve dönmeyince ailesi jandarmaya haber verdi. İhbar üzerine bölgeye giden İznik Jandarma Komutanlığı'na bağlı bot timleri ve AFAD ekipleri, Öngül'ü bulmak için çalışması başlattı.
AFAD ekipleri şişme botlarla göl yüzeyinde, balık adamlar ise dalış yaparak su altında Öngül'ü aradı. Çalışmalara bölgede bulunan 5 kooperatife ait balıkçılar da destek verdi. Yaklaşık 3 saatlik çalışmada Öngül'e ait herhangi bir ize ulaşılamadı.
Ara verilen çalışmalar bu sabah yeniden başladı.
JANDARMA VE BALIKÇILAR BULDU
Hasan Hüseyin Öngül, balıkçılar ve jandarma ekiplerince bugün saat 09.30 sıralarında Çakırca kıyısında bulundu. Motorun arıza yaptığı, Öngül'ün geceyi kayıkta uyuyarak geçirdiği öğrenildi. Jandarma ekipleri tarafından karaya çıkarılan Hasan Hüseyin Öngöl'ün yapılan kontrolde sağlık durumunun iyi olduğu belirlendi.
TEKNENİN BENZİNİ BİTMİŞ
Hasan Hüseyin Öngül, teknenin benzinin bittiğini söyledi. Yaklaşık 20 saat boyunca İznik Gölü'nün ortasında mahsur beklediğini ifade eden Öngül, "Dün saat 14.00 sıralarında rüzgar vardı. Yelken yapmak için çıktım. Rüzgar bayağı sertti. Biraz gezdikten sonra geri dönmeye karar verdim. Yelkeni kapattım, motorla geri dönerken benzin almayı unutmuşum. Motorun benzini bitti. Tekrar yelken açtım, fakat rüzgar çok sertti. Yandan rüzgar alırken, rüzgar yelken direğini kırdı. Motorsuz, yelkensiz, direksiz kaldım. Kırık direğin parçasını yerine koydum. 1 metrelik yelkenle geri dönmeye çalıştım ama olmadı. Kıyıdan biraz uzaktaydım. El, kol hareketleri yaptım ama gören olmadı. O yelken parçasıyla gitmeye çalıştım fakat rüzgar beni açığa doğru sürükledi. Umudu kestim, açıkta yattım ve beklemeye başladım. Yelken bezine sarıldım. 'sabaha kadar gören olur, teknenin olmadığını fark ederler' düşüncesiyle tekneni içerisinde yattım" dedi.
'ALABORA OLMAKTAN KORKTUM'
Gece saatlerinde rüzgarın artmasıyla birlikte alabora olmaktan korktuğunu dile getiren Öngül, "Sabaha kadar üşüdüm. Asıl korktuğum şey, sabaha karşı dalga arttığı için alabora olmaktan korktum. Tekne, dengeli bir tekne. Çok şükür öyle bir şey olmadı. Sabah, mutlaka birinin geleceğini düşündüm. Teknede yatarken motor sesi duydum. Çakırca Balıkçılar Kooperatifi Başkanı beni görmüş. Geldiler. En keyifli yolculukta arkada dalgaların arasında gitmek oldu. Herkes tedirgin olmuş. Tedbirsizlikten ötürü böyle bir olay oldu. Yağmura karşı telefonun ıslanmaması için yanıma almadım. Küreklerimi alsaydım kıyıya dönerdim ama onları da almadım. 'Keşke' dediğim şeyler çok. Benzin almış olsaydım iş bitmişti" ifadelerini kullandı.