‘İzmit Körfezi’ndeki denizanaları zehirli’
Güncelleme Tarihi:
Nilgün SELVİBAYIR/İZMİT(Kocaeli), (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 04, 2009 13:31
İZMİT Körfezi’nde son günlerde görülen kırmızı renkli ve kolları beş metreye kadar uzanan deniz analarının son derece zehirli bir tür olduğu belirlendi.
Bir süre önce Akdeniz ve Ege’de görülen, geçtiğimiz hafta İzmit Körfezi’nde de hızla çoğaldıkları tesbit edilen kırmızı renkli deniz analarının zehirli bir tür olan ‘chrysaora mediterranea’ olduğu belirtilmişti. Çevre İl Müdülüğü ekipleri ile birlikte Körfez’de inceleme yapan Tarım İl Müdürülğü uzmanları, İl Müdürü Mehmet İncir gözetiminde numune alarak tahlile gönderdi.
Tarım İl Müdürü Mehmet İncir yaptığı açıklamada üniversitelerle iş birliğine gidilerek araştırma yaptıklarını ve denizanalarının oldukça zehirli olduğunun belirlendiğini söyledi.
‘Pusula denizanası’ olarak da bilinen bu türün Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve İngiltere’nin batı ve güney kıyılarında yaşadığını, Marmara Denizi’ne ise gemilerin balast suları ile gelmiş olabileceğini söyleyen Mehmet İncir sözlerine şöyle devam etti:
“Yaşadıkları bölgelere göre boyları, renkleri ve zehir şiddetleri değişmektedir. En önemli husus, temastan kaçınılmasıdır. Özellikle el, yüz ve vücudun diğer organlarına temasının engellenmesi gerekiyor. Kesinlikle oluşan yaralar tatlı su ile temizlenmemelidir. Aksi halde canlıda bulunan krido blast denilen zehirli torbaların patlaması sonucu daha fazla zehrin vücuda yayılması mümkün olabilir. Bu nedenle tuzlu su veya amonyak ile yapılan ilk müdahalenin ardından en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.”
Tarım İl Müdürü Mehmet İncir yaptığı açıklamada üniversitelerle iş birliğine gidilerek araştırma yaptıklarını ve denizanalarının oldukça zehirli olduğunun belirlendiğini söyledi.
‘Pusula denizanası’ olarak da bilinen bu türün Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve İngiltere’nin batı ve güney kıyılarında yaşadığını, Marmara Denizi’ne ise gemilerin balast suları ile gelmiş olabileceğini söyleyen Mehmet İncir sözlerine şöyle devam etti:
“Yaşadıkları bölgelere göre boyları, renkleri ve zehir şiddetleri değişmektedir. En önemli husus, temastan kaçınılmasıdır. Özellikle el, yüz ve vücudun diğer organlarına temasının engellenmesi gerekiyor. Kesinlikle oluşan yaralar tatlı su ile temizlenmemelidir. Aksi halde canlıda bulunan krido blast denilen zehirli torbaların patlaması sonucu daha fazla zehrin vücuda yayılması mümkün olabilir. Bu nedenle tuzlu su veya amonyak ile yapılan ilk müdahalenin ardından en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.”