Güncelleme Tarihi:
AVRUPA ÜZERİNDEN ATIYOR: “Uluslararası hukuk açısından ‘mülteci’ ve ‘göçmen’ iki farklı kavram. Bizdeki Suriyeliler, bu anlamda mülteci değil ‘geçici koruma kapsamındaki sığınmacılar’. Geri göndermeme ilkesi gereği ülkelerinde can güvenliği sorunu olduğu için geri gönderilmiyorlar. Uluslararası anlaşmalar gereğince Türkiye, Lübnan ve Ürdün gibi ülkelerde bulunanlar da aslında tüm devletlerin sorumluluğu altındadır. Ancak Avrupa bu sorumluluğu üzerinden atmaya ve göçmenleri ilk ulaştıkları ülkelere yıkmaya çalışıyor.
AB’DEN 2.4 MİLYAR EURO: Türkiye, coğrafi konum itibarıyla dalganın vurduğu ilk sahil gibi. Biz burada kaya olmak istemedik. Yani çarpıp geri dönsünler tercihini kullanmadık. Ancak Türkiye, Suriyeliler konusunda yalnız bırakıldı. AB ile yapılan anlaşma çerçevesinde ilk 3 milyar Euro’luk dilimin 2.4 milyar Euro’su ulaştı. Avrupa Parlamentosu’nun da Avrupa kurumlarının da iyi niyeti söz konusu değil. Türkiye AB tarafından ciddi biçimde oyalanmaktadır. Mazeret olarak da kendi bürokrasilerini gösteriyorlar. Oysa biz anlaşmada üzerimize düşen her şeyi yaptık. Avrupa Birliği ülkeleri şu ana kadar anlaşma kapsamında 22 bin Suriyeli’yi Türkiye’den aldı. Şu an İzmir’i açalım, bırakalım. Günlük 30-35 bin kişi geçer. Bırakalım İzmir’i bakalım neler oluyor? Yani birileri diyor ki bırakın Avrupa’ya gitsinler. Öyle demekle olmuyor. Ben AB’yi tehdit etmiyorum, tespit yapıyorum.
POLİTİKA DEĞİŞİKLİĞİ YOK: Çok küresel, çok karmaşık ve çok büyük bir meseleyi yönetiyoruz. 2011’den beri izlediğimiz bir politikamız var, bir değişiklik söz konusu değildir. Türkiye’nin bu konuda bir strateji değişikliği olduğu ve insanları ölüme geri gönderdiği tezi üzerinden birtakım haberler çıkıyor. Özellikle Amerika’da yaşayan Suriyeli bir karikatüristin provakatif çizimi üzerinden başlayan kampanyayı hepiniz biliyorsunuz. Bu tabloya bakınca benim gördüğüm şudur: Türkiye bir istikrar mücadelesi veriyor, terörle mücadele veriyor ve başarılı oluyor.
KÖRFEZ ÜLKELERİ VURGUSU: Türkiye’nin içindeki olaylarla ilgili dışarıdan da karıştırma hevesinde olanlar var. Körfez ülkelerinin birkaçına bir bakın. Bu konuda istihbaratımız da var, aldığımız önlemler de var. (Sadece Körfez ülkeleri mi? Büyük devletler de var mı?) Başkaları da var. Bazı Körfez ülkeleri mihmandarlık yapıyor. Medya üzerinden, ajanlarla, Türkiye’deki adamları üzerinden... Suriyelileri kötü göstermeye çalışan tahrikler ortaya koyuyorlar. Birebir olayları biliyoruz. Türkiye göç üzerinden de sarsılmaya çalışılıyor. Yalan ve iftira politikası var. Bunlara fırsat vermeyeceğiz. Sokak eylemi, linç bizim için korkulu rüyadır. (Bir parti körüklüyor, dediniz. Kimler? FETÖ’nün olayların körüklenmesinde parmağı var mı?) İstihbarat başkanımızdan bu konuda çalışma yapmasını istemiştim. Özellikle sosyal medyadaki FETÖ’cü hesaplar... Tam da o hesaplar ve mesajlar olaylarla örtüşüyor.
BİLGİ KİRLİLİĞİ VAR: Göç konusunda ciddi bir bilgi kirliliği ve iftira furyasıyla karşı karşıyayız. Suriyelilerin devletten maaş aldığı, hastanelerde öncelikli bakıldığı, Suriyeli öğrencilere devletten 1200 TL burs verildiği, TOKİ’den bedava ev verildiği, üniversitelere sınavsız kabul edildikleri, araçlarında MTV’den muaf oldukları, devlet memurluğuna alındıkları, özellikle seçim dönemlerinde vatandaş yapıldıkları gibi pek çok asılsız iddia ile karşı karşıya kalıyoruz. Hatta Konya’da bir Suriyeliye ait bedelsiz bir su faturası sosyal medyada geziyordu. İşin aslı sonradan ortaya çıktı. Faturanın altında ‘kullanım miktarı düşük olduğundan su kullanımının faturalandırılmadığı’ ibaresi olduğu anlaşıldı. Kullanım miktarı az olunca herkese yapılan bir uygulama.”
92 BİN SURİYELİYE VATANDAŞLIK
“92 bin 280 Suriyeliye vatandaşlık verildi. Bunun 47 bini yetişkin, 45 bin 280’i çocuk. 30-40 bin civarında vatandaşlık başvurusu var. (Suriyeliler demografik yapıyı değiştirir mi?) Türkiye’nin bir tehditle karşılaşacağını düşünmüyorum.”
FETÖ’CÜLER GÖÇMEN HATTINI KULLANDI
“Suriyelilere biyometrik kimlik verilme işlemi tamamlandı. Biyometrik veride bir kişinin istihbaratı 30 gün sürüyor. Güvenlik tahkikatı yapılıyor. Suriyelilerde DEAŞ bağlantısı çıkan oldu. Çok az sayıda. Terör örgütleri göç yolları ve göçmenlikle sızmaya çalışırlar. Mesela 15 Temmuz sonrası 2.5 yılda Edirne’den Yunanistan’a 8 bin FETÖ’cü kaçtı. Bu hat göçmenlerin kullandığı hat. Örgüt göçmenlerin kullandığı hattı kullandı.”
GÜVENLİ BÖLGE OLURSA DÖNÜŞLER HIZLANACAKTIR
“Güvenli bölge açıklığa kavuşursa geri dönüşler de hızlanacaktır. ‘Dönerler’ diyoruz çünkü anket ve araştırma yapıyoruz. Orası güvenli olduğu zaman dönerim diyenlerin oranı yüzde 65-70 civarı. Ben kelebek etkisi yapar ve bu oran yükselir diye de düşünüyorum. Önemli bir bölümü döner. Suriyelilerden Ramazan Bayramı için gidenlerden 36 bin kişi geri dönmedi. Kurban Bayramı için ise şu ana kadar 20 bin kişi gitti.”
İRAN SINIRINDAKİ DUVAR DA TAMAMLANIYOR
İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, medya temsilcileriyle yaptığı sohbette, Suriye sınırında olduğu gibi kaçak girişlerin önlenmesi için İran sınırına da beton duvar ve üzerine tel örgü çekildiğini anlattı. Bakan Soylu, geçtiğimiz günlerde Ağrı’nın İran sınır bölgesinde 144 km olması planlanan beton duvar hattında inceleme yapmıştı.