Güncelleme Tarihi:
İzmir'in Balçova ilçesinde, önceki gece sokak ortasında öldürülen İzmir Ekonomi Üniversitesi öğrencisi Ayşe Selen Ayla'nın, katil zanlısının robot resmi hazırlanarak, basına dağıtıldı.
Kentte 3 gün içinde peş peşe işlenen cinayetlere ilişkin soruşturma devam ediyor. Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Balçova Tayfun Sokak'ta önceki gece üniversite öğrencisi Ayşe Selen Ayla'nın (22) öldürülmesine ilişkin soruşturma kapsamında, görgü tanıklarının ifadesi doğrultusunda katil zanlısının robot resmini hazırladı.
Polis yetkilileri, buna göre katil zanlısının, “30-35 yaşlarında, 1,75 boylarında, esmer tenli, kirli sakallı, siyah deri mont, siyah pantolon, beyaz gömlekli ve düzgün aksanlı” olduğunu belirtti.
Diğer yandan Fevzipaşa Bulvarı'nda bu sabah başına tabancayla ateş edilerek öldürülen kişinin cenazesi, İzmir Adli Tıp Kurumundaki otopsinin ardından ailesine teslim edildi.
Öldürülen Mustafa Has'ın “sol kulağına yakından ateş edildiği”, kafatasından çıkarılan mermi çekirdeğinin incelenmek üzere İzmir Kriminal Polis Laboratuvarına gönderildiği kaydedildi.
İzmir'in Balçova ilçesinde, cumartesi gecesi banka çalışanı Esra Yaşar (27), önceki gece üniversite öğrencisi Ayşe Selen Ayla (22) ve bu sabah da Fevzipaşa Bulvarı'nda Mustafa Has silahla başlarından vurularak öldürülmüş ve çantaları çalınmıştı.
Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği ve İstanbul LGBTT Sivil Toplum Girişimi, “Öfkeliyiz”başlığıyla yapılan açıklamada,, 27 Nisan 2010 Salı sabahı saat 05.45 sularında, İzmir’de işlenen cinayetlerden üzüntü duyduklarını belirttiler. Transeksüel arkadaşları Azra'nın arabasının içinde başından silahla vurularak öldürülmüş şekilde bulunduğuna da yer verilen açıklamada, “Trans bireyleri yaşam hakları noktasında endişeye sevk eden bu gibi nefret cinayetlerinin yetkililer tarafından acilen soruşturulmasını, faillerinin yakalanıp adalete teslim edilmesini istiyoruz. Aksi takdirde, bundan sonra gerçekleşecek her türlü saldırı veya cinayetin sorumlusunun yasal ve fiili önlemleri almakta geciken devlet olacağını bir kere daha tekrarlamak istiyoruz” denildi.
İzmir’de daha önce işlenen iki cinayet sonrası Azra’nın öldürülmesinin önceki cinayetlerde kullanılan tabancada bulunan mermi kovanlarının aynı çıkmasının, cinayetlerin ‘planlı’ işlendiğine dair kuşkuları artırdığını belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Son günlerde Silah Edinme Kanunu ile hükümetin bireysel silahlanmayı teşvik edecek ve silahlı saldırıları artıracak çalışmalar yapması anlaşılır gibi değildir. Bu noktada, halihazırda nefret cinayetine maruz kalmakta olan eşcinsel, biseksüel ve trans bireyler hükümetten yaşam haklarını güvence altına alacak önlemler beklerken, kendilerini endişeye sevk eden uygulamaların muhatabı olmaktadırlar.
Yıllardır homofobik ve transfobik şiddete karşı sesimizi yetkililere duyurmaya çalışıyoruz. Ancak, her geçen gün bir nefret cinayetine daha tanık oluyoruz. Azra’nın vahşice öldürülmesi ilk değil. 2006 yılından bu yana, 45’in üzerinde lezbiyen, gey, biseksüel ve trans birey vahşice katledildi. 2010 yılında da bildiğimiz 6 nefret cinayeti daha işlendi, onlarca homofobik ve transfobik saldırı yaşandı.
Öldürülen LGBT arkadaşlarımızın ardından 'Daha ne kadar sessiz kalacaksınız?' diye defalarca sorduk. Yetkililerin seyirci kalmasından cesaret alan katiller şiddette sınır tanımaz bir şekilde saldırılarına devam ediyorlar. İzmir’den gelen haber hepimizi dehşete düşürdü. Vahşice işlenen cinayetten dolayı üzüntü içindeyiz. Cinayetlerinin yetkililerce acilen soruşturulmasını, faillerinin yakalanıp adalete teslim edilmesini istiyoruz. Aksi takdirde, bundan sonra gerçekleşecek her türlü saldırı veya cinayetin sorumlusunun yasal ve fiili önlemleri almakta geciken devlet olacağını bir kere daha tekrarlamak istiyoruz
Cinayetlere Sessiz Kalma, Nefrete Ortak Olma! Homofobi ve Transfobiye Son! LGBTT’ler Vardır, Alışın!”