İzmir'de isyan ettiren tahliye

Güncelleme Tarihi:

İzmirde isyan ettiren tahliye
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2011 10:39

İzmir'in Karşıyaka ilçesinde, jinekolog doktor Atilla Orhan'ı bıçaklayarak öldürdüğü ve gasp ettiği gerekçesiyle aldığı müebbet ve 9 yıl 2 aylık hapis cezası, Yargıtay tarafından bir türlü onanmayan Hüseyin Gülen, tutuklulukta geçirdiği süre 5 yılı aştığı için CMK 102. maddesi uyarınca tahliye edildi. Gülen'in tahliyesi, “Bu nasıl adalet?” diyen acılı Orhan ailesini isyan noktasına getirdi.

Haberin Devamı

Olaya ilişkin Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 2005'in Mayıs ayında “kasten adam öldürmek” ve “nitelikli yağma” suçlarından açılan dava kapsamında yargılanan sanık Hüseyin Gülen, aynı yıl içerisinde karara bağlanan davada, müebbet ve 9 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından, yasal kısıtlılık ve kamu hizmetlerinden yasaklama konusunda lehe olan hükümlerin uygulanması gerekçesiyle bozulan dava dosyası, süreç içerisinde üç kez Yargıtay'a gönderildi.

30 Mart 2010 tarihinde Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesi sanık hakkında tekrar müebbet ve 9 yıl 2 ay hapis cezası verdi. Bunun üzerine 19 Nisan 2010 tarihinde üçüncü kez Yargıtay'a giden dosya, 3 Ocak 2011 tarihinde Yargıtay 1. Ceza Dairesine ulaştı.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, tutukluluktaki süre 5 yılı geçtiği gerekçesiyle CMK 102. madde kapsamında Hüseyin Gülen'in tahliyesini kararlaştırdı.

“BİR GÜN ADALET HERKESE LAZIM OLACAK”

Orhan ailesinin avukatı Mehmet Korkut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müvekkilinin eşinin öldürülmesinin üzerinden 5,5 yıldan fazla süre geçmesine rağmen, sanığın kesin hükümle mahkum edilemediğini, aksine serbest bırakıldığını kaydetti.

Müvekkilinin kendisine “eşinin katilinin tahliye edilmesinin, acılarını daha da artırdığını, bu durumu kaldıramadığını” beyan ettiğini aktaran avukat Korkut, şu görüşleri dile getirdi:

“Hukukçu olarak bizler de bu durumu izah etmekte zorlanmaktayız. Suçu işledikten kısa bir süre sonra gasp ettiği cüzdanla birlikte yakalanan ve suçunu kabul eden birine 5,5 yıldan beri ceza veremiyorsak, bu sistemi sorgulamak lazım. Neden davalar bu kadar çok uzuyor? Geç gelen adalet adaletsizlik değil mi? Devlet tutuklayıp cezaevine attığı vatandaşının suçlu olup olmadığına makul sürede karar vermelidir. Adil ve makul sürede yargılama mutlaka hayata geçirilmelidir. Avukat olarak yasaların, katilleri korumak için çıkarıldığını düşünmüyorum, bir gün adalet herkese lazım olacaktır.”

Korkut, bozma ilamına ilişkin değerlendirmesinde de asıl cezanın doğru olarak tayin ve tespit edildiği hallerde, yasal kısıtlılık ve kamu hizmetlerinden yasaklama gibi feri cezaların tespitinde hata yapılması halinde kararın tümden bozulmaması gerektiği görüşünü aktardı.

Yargılamanın sürüncemede kalmaması için kararın düzeltilerek onanmasını öneren Korkut, “Bu yöntemle mağduriyetler de önlenmiş olur” dedi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!