Güncelleme Tarihi:
29 yıllık imam H.E, eşinin uzun süredir çektiği baş ağrısına doktorlara gitmelerine rağmen çare bulamadıklarını ve komşularının tavsiyesi üzerine "cinci hoca" lakaplı olduğu öğrenilen kişiye gitmeye karar verdiklerini ifade etti. Şifa bulma umuduyla "hoca" denilen kişiye ulaştıklarını belirten H.E, “Hanımın bir baş ağrısı başladı. O kadar hastaneye gittik tahlillerde her şey temiz çıkıyor, fakat ağrı devam ediyordu. Komşuların tavsiyesiyle bu hocayı bulduk. Eşimin doğum tarihi, ismi, ana baba adını sordu ve gece bakıp ertesi gün cevap vereceğini söyledi. Ertesi gün akşam aradı ve ‘Sizin hastanız benim hastam, bende şifa bulacak, 6 ay içerisinde anasından doğduğu gün gibi tertemiz olacak. Maliyeti de malzeme alacağım için 3 bin 750 lira’’ dedi. Bende oraya buraya koşmaktan param kalmadığını ve tek sefere mahsus verebileceğimi, eğer böyle olmayacaksa da tedaviye hiç başlamamamız gerektiğini söyledim. O da benden bir daha para istemeyeceğini ifade etti” diye konuştu.
İrtibat halinde oldukları Murat B.'nin bir gün kendilerine "kızın var mı?" diye sorduğunu ve kızının bir rahatsızlığından bahsettiğini aktaran H.E, şöyle konuştu:
“Benim kızımın rahatsızlığından hiç haberim yoktu. E o da rahatsız onun içinde 9 bin 200 TL maliyet tutuyor’ dedi. Bu esnada kızımı aradım ve o da 17 gündür karın ağrısı çektiğini söyledi.‘Tamam kızım’ dedim. Gittim bankadan para çektim ve verdim. Yeter ki onlar iyi olsun istedim.”
KORUMA OLARAK ‘HAYALİ DEDE’ SATTI
H. E, cinci hocanın bir "dede" olursa kızının ve ailesinin korunacağını söylediğini bunun üzerine sözde "dede"yi almayı kabul ettiklerini dile getirdi. Kendisini o günün akşamında arayan Murat B.'nin sözde "dede"nin fiyatını 2 bin 350 lira olarak bildirdiğini ifade eden H.E, başından geçenleri şöyle anlattı:
“Ben yarın dedelerle konuşurum, sana ne olacağını söylerim’ dedi. Ertesi gün 2 bin 350 lira maliyeti olduğunu söyledi. Ben de ‘2 bin lira, 20 bin liranın yanında ne olacak’ dedim. 3-5 gün sonra ‘Dedelerin maliyeti 39 bin 750 lira’ dedi. Ben de ‘Bunu yapamam, ben zaten dibe vurdum, banka kredim dolu, eşten dosttan zaten para bulacak yanımız kalmadı’ dedim. ‘Ben sana söylüyorum hastalık geçmez o zaman’ dedi.”
“BİZ ‘DEDE’ GELECEK DİYE BEKLİYORUZ”
Çaresizlik içinde eşinin ve kızının da kendisine destek vermesiyle 39 bin 750 lira bulmak için arabasını sattığını ifade eden H. E, şöyle devam etti:
“Bir arabam vardı, arabamı sattım. Eşten dosttan kredi çektirdim. Altındı, borçtu oradan buradan denkleştirerek bu parayı tamamladım. Dede işi tamam, aradan bir zaman geçti. Biz dede gelecek diye bekliyoruz. Sonra bize ‘Kızın ve hanım çok rahatsız’ dedi. O arada da eşim ve kızımın bir şeyi yok, sapasağlam ve iyiler. Bin 250 TL daha para istedi. O anda şüphelendim. Niye para istiyor sürekli bu benden dedim. Kendi kendime, ‘Burada bir püf noktası var, bu işin cılkı çıktı ben emniyete gidiyorum’ dedim. Bizi öyle bir inandırdı ki dedelere, işte ‘akşam ağrın olmuş şöyle yapmışsın, akşam siz filan yerdeydiniz’ gibi şeyler söylüyordu. Bizim çevremizdeki arkadaşlardan bilgiyi alıyor, bize satıyor ve bizi kendine bağlıyordu. Bizi inandırmaya çalışıyordu ama biz de inandık ve hep verdik. Ama bilseydim hiç yanaşmazdım.”
H.E, "Cinci hoca" lakabıyla tanındığı öğrenilen kişiye 1,5 yıllık süreçte kaptırdığı paranın arabası ve bozdurduğu altınlarla birlikte 110 bin lirayı bulduğunu sözlerine ekledi.
Din adamı olmasına rağmen bir cinci hocaya nasıl inandığını da anlatan H. E, şunları söyledi:
“Cin var' dedi. E biz cinlere inanıyoruz. Çünkü Kuran-ı Kerim’de cin var, hatta hakkında cin suresi var. ‘Olağanüstü bir halleri var demek ki ona göründüğüne göre bizi tedavi edecek olan o galiba’ dedim. Çünkü ben kendim bilmiyorum, bu hususta hiçbir bilgim yok. Biz sadece Diyanet’in formatları üzerinde eğitim gördük. Bu başlı başına bir alan olduğu için biz o konuda cahil kaldık.”
Bu tür hocalarda şifa arayanlara da kendisinin ibret olmasını belirten H. E, “Ben dolandırıldım, sefil oldum, perişan oldum, insanların gözünde salak durumuna düştüm ama benden ibret alıp da bu gibi insanlara eyvallah demesinler” dedi.
“KIZIM PARASIZLIKTAN SINAVA GİREMEDİ ”
H. E’nin eşi E. E ise en büyük üzüntüsünün kızının parasızlık yüzünden sınavlara girememesi olduğunu ifade etti. Kızı G. E.’nin İdari Yargı Hakimlik Sınavı’na gireceğini ve 160 TL’yi yatıramadıklarını anlatan E: E, “Sınav parasını veremeyince giremedi. Sınav parasını bütün yıldır ona verdik. Biz kendi evde yiyecek ekmeğimiz yokken ona verdik. Kızımın en büyük hayalini yıktı. Tek okusun diye yemedik, içmedik yatırdık. Ama hiç böyle olmamıştı bugüne kadar, hep yatırıyorduk. Bunlara para yetiştirmekten, çocuğumun sınav parasını yatıramadık. Onda da var evlat, 4 tane var. Benden beter olsun, ateş olsun yansın. O bizi yaktı, Allah da onu yaksın. Başka bir şey demiyorum” diye konuştu.
TATİLDE JETSKİ KEYFİ
Öte yandan cinci hoca lakaplı Murat B.'nin ortaya çıkan fotoğrafları dikkat çekti. Aldığı paralarla sık sık tatile çıkan Murat B. kimi zaman jetskiye binerek denizin keyfini çıkarırken, kimi zaman da gece kulüplerinde eğlenirken görülüyor.
POLİS EKİPLERİNDEN OPERASYON
Ailenin şikayeti üzerine eve aile üyesi gibi giden polis ekiplerinin düzenlediği operasyonla "cinci hoca" lakaplı kişiyi tutukladı. H.E.’nin kızı ile birlikte bahsedilen eve giden kadın polis, aile üyesi gibi davranarak bekledi. H. E.'nin, "Cinci hoca" lakaplı olduğu öğrenilen kişinin aileden talep ettiği seri numaraları alınmış parayı vermesi üzerine operasyon düzenleyen İzmir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliğine bağlı ekipler, Murat B.’yi (35) gözaltına alarak tutukladı.