İzmir'de Danıştay anıtı açıldı

Güncelleme Tarihi:

İzmirde Danıştay anıtı açıldı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 29, 2007 15:01

DANIŞTAY'a yapılan ve kamuoyunda büyük tepki gören saldırının anısına İzmir'de yaptırılan ‘Bağımsız Yargı ve Danıştay Anıtı’ bugün törenle açıldı. Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, Türk yargısı üzerinde zaman zaman fiziki müdehaleler ve saldırılarla etkinlik ve egemenlik kurulmak istendiğini, ancak saldırı ve eylemlerin kendilerini görev ve sorumluluklarını yerine getirmekten asla alıkoymayacağını, Atatürk’ün aydınlık yolundan ayıramayacaklarını söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 17 Mayıs 2006 tarihinde Danıştay'a düzenlenen 2'nci Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in ölümüyle sonuçlanan saldırının yaptırarak İnciraltı sahiline diktiği ‘Bağımsız Yargı ve Danıştay Anıtı’ törenle açıldı. Törene Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, Danıştay Genel Sekreteri Taci Bayhan, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, Danıştay İkinci Daire Başkanı ve saldırıda yaralanan Mustafa Birden, İkinci Daire üyesi Ayfer Özdemir, Danıştay Daire Başkanları, başkan vekilleri, şehit Danıştay İkinci Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in eşi Ayşe Sema Özbilgin, CHP İzmir milletvekilleri Kemal Anadol, Mehmet Ali Susam, DSP İzmir Milletvekili Recai Birgün, gazeteci yazar Altan Öymen, Bağımsız Cumhuriyet Partisi Genel Başkanı Mümtaz Soysal ilçe belediye başkanları, avukatlar, yargıçlar ve vatandaşlar katıldı.

Anıtın açılışına konuşan Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, hukuk devleti ve hukukun üstünlüğünü önemseyen toplumlarda bağımsız yargıya ve hakimlere değer verildiğini söyledi. Yargının özgür olmasının temel hak ve özgürlükler açısından da önemli olduğunu belirten Çörtoğlu, şunları söyledi:

“Türk yargısı, yargı bağımsızlığı konusuda acı deneyimler yaşadı. Fiziksel müdehalelerle üzerinde etkinlik ve egemenlik kurma yanılgıları yaşandı. Bu tür etkiler hukuk devleti ilkesini zedeler, Cumhuriyet için tehlike içerir. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı Türkiye Cumhuriyeti'nin temel değerleridir. Danıştay 2. Dairesi'ne yapılan saldırı Cumhuriyet tarihinde yüksek mahkemeye bu düzeyde yapılan ilk saldırıdır. Bu saldırı Türkiye Cumhuriyeti değerleri, Atatürk ilke ve inkılapları ile hukukun üstünlüğüne karşı yapılmıştır. Bağımsız yargıya yapılan saldırılar bizim görev ve sorumluluklarımızı yerine getirmekten alıkoyamaz. Danıştay 17 Mayıs tarihini hiç unutmayacaktır.”
ÇÖrtoğlu, anıtı yaptıran İzmir Büyükşehir Belediyesine ve İzmir halkına teşekkür etti.

“İZMİR TAVIR KOYDU”

Danıştay'a yapılan saldırıda yaralanan Danıştay 2'nci Daire Başkanı Mustafa Birden ise konuşmasında şehit olan arkadaşı Mustafa Özbilgin'i anarken duygulu anlar yaşadı. Gözleri dolan Birden, İzmir'i Kurtuluş Savaşının zaferle noktalanmasının simgesi, Türkiye'nin batıya açılan penceresi, çağdaş ve aydınlığın lokomotif kenti olarak tanımladığı.

Mustafa Birden, “Hukuka saygılı, laik, çağdaş Atatürk ilke ve inkılaplarını özümsemiş olan İzmir, Danıştay saldısını karşı durmak için tavır koyan ilk kenttir. İzmir'de açılan bu anıt hain saldırıya karşı bağımsız yargının durmayacağının bir görüntüsüdür” dedi.

“YAŞAMA HAKKI UNUTULMASIN”

Saldırıda yaşamanı yitiren Mustafa Özbilgin'in eşi Ayşe Sema Özbilgin de yaptığı konuşmada, saldırının Cumhuriyet tarihinin kara lekesi olduğunu söyledi. Özbilgin, korkunç ve unutulmaması gereken saldırının tam da unutulmaya başladığı bir dönemde İzmir'in anıtla yeniden hatırlatmasına teşekkür etti.

Eşi Mustafa Özbilgin'in özgeçmişinin de anıtda yeralmasının kendisini ve duygulandırdığını belirten Özbilgin, “Özgürlüklerden sözedildiği bugünlerde unutulmaması gereken bir hak da yaşama hakkıdır” dedi.

ÖZOK : SİYASAL İKTİDAR YARGIYA GÖLGE DÜŞÜREMEZ

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, Bağımsız Yargı ve Danıştay Anıtı'nın İzmir'de yapılmasının tesadüfi olmadığını söyledi. Ulusal ve çağcıl değerleri birleştiren kent olan İzmir'e anıtın yakıştığını dile getiren Özok, yeni Anayasa çalışmalarıyla ilgili tepkisini de açıkladı. Özok, şunları söyledi:

“Bugünlerde yeni sivil anayasa tartışmaları başladı. Türkiye Barolar Birliği, 1982 Anayasa'sının çağdaş Türkiye Cumhuriyeti ile bağdaşmayacağını, çağdaş Türk toplumunun Anayasası olmadığını 12 Eylül hukukunun ürünü olduğunu 1982 yılında açıklamıştı. 82 Anayasası'nın çarpık hukuku, laik çağdaş hukuk kurumlarını birer birer çözümledi. Şimdi ise sivil ve renksiz anayasa adı altında yeni düzenlemelere gitmek istiyorlar. Türkiye Barolar Birliği ülkemizde adli yargının ve idari yargının hukuk devleti adına olmazsa olmaz koşulu olan yargı bagımsızlığının asla ve asla siyasal iktidara bağımlı bir hukuk düzenlenmesi haline gelmesine asla izin vermeyecektir.”
Özok, yeni düzenlemeyle Yüksek Hakimler Kurulu'nun 5 üyesinin TBMM tarafından, Danıştay üyelerinin de üçte birinin Bakanlar Kurulu tarafından seçilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Özok, “Hiçbir biçimde siyasal iktidarın, yürütmenin yargı üzerine gölge düşürmesine Türkiye Barolar Birliği ve çağdaş avukatlar olarak izin vermeyeceğiz. Bakanlar Kurulu'nun kendisini denetleyecek olan Danıştay üyelerini seçmesinin anlamını, mantığınının karşılığını bulamıyoruz. Adli yargı için TBMM'nin üye seçmesine de kuvvetler ayrılığı, eşit, mesafeli ilişkiler anlamında ve parlamenter sistemde izin verilmelidir” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!