İzmir'de aynı sokakta 2 cinayet

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ AYŞE HAYAT DOLUYDU / FOTO GALERİ

İZMİR'DE ESRARENGİZ CİNAYETLER KORKUTUYOR - WEB TV 

Bankacı Esra'ya tek kurşun�

Balçova’da 27 yaşındaki banka memuru Esra Yaşar, gece yarısı evine giderken sokakta saldırıya uğradı. Başından tek kurşunla vurulan bankacı kurtarılamadı.

İzmir Balçova’da, bir bankanın Göztepe şubesinde çalışan Esra Yaşar (27), önceki akşam teyzesinin evine misafirliğe gitti. Gece 00.30 sıralarında teyzesinden ayrılan Yaşar, otobüsle kendi evine doğru yola çıktı. Oturduğu semtte otobüsten inip evine doğru yürümeye başlayan talihsiz kadın, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce başından tabancayla vuruldu. Vatandaşların ihbarı üzerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Yaşar’ın yaşamını yitirdiği belirlendi.

Kameralar inceleniyor
Bekar olan ve üzerinden cüzdan, cep telefonu gibi eşyaların çıkmadığı Esra Yaşar’ın yakın çevresi ve ilişkide bulunduğu kişiler araştırılmaya başlandı. Soruşturmayı yönlendiren ekipler, olay yeri çevresindeki işyerlerine ait güvenlik kamerası görüntülerini de tek tek incelemeye aldı. Cinayetin gasp amaçlı işlenmiş olabileceği ihtimaline karşı da soruşturma sürdürülürken Esra Kaya’nın halen kayıp olan cep telefonu ve çantasının arandığı bildirildi.

Bir kadın daha aynı şekilde öldürüldü

Dün gece Bankacı Esra Yaşar'ın tabancayla vurularak öldürüldüğü yerin bir sokak altında, bir kadın daha tabancayla öldürüldü.

Tayfun Sokak'tan geçmekte olan 22 yaşındaki İzmir Ekonomi Üniversitesi öğrencisi Ayşe Selen Ayla, silahlı bir kişi tarafından başından tabancayla vuruldu. Genç kadın olay yerinde hayatını kaybetti, saldırgan ise kaçtı.Silah seslerini duyarak sokağa çıkan vatandaşlar, durumu polise bildirdi.Olay yerine gelen ekipler, zanlıyla ilgili ipucu elde etmek için çevrede geniş çaplı araştırma başlattı.

Vurulan kadının çanta ve cep telefonunun yanında olmadığı belirlenirken, zanlı tarafından alındığı ihtimali üzerinde durulduğu bildirildi. Esra Yaşar'ın da çantası ve cep telefonu bulunamamıştı.

Arkadan yanaşıp ateş etmiş

Ayşe Selen Ayla'nın iki arkadaşıyla kaldığı öğrenci evine yaklaşık 500 metre uzaklıktaki markete alışveriş için gittiği, çilek ve yumurta aldıktan sonra dönerken saat 22.40 sıralarında öldürüldüğü anlaşıldı. Bu arada olay yerinin yakınlarındaki bir eczanenin güvenlik kamerasında olay anının yer aldığını belirleyen polis, görüntülere el koydu. Görüntülerde arkadan gelen saldırganın hiç konuşmadan tabancayla genç kızın kafasına ateş ettiği, çantasını alıp koşarak kaçtığı öne sürüldü. Kurşunun genç kızın başının sağından girip sol tarafından çıktığı belirtildi. Polisin olay yerinin çevresinde yaptığı incelemede bir sokak ötede genç kıza ait su şişesi, bazı fiş ve kişisel eşyalarla 50 TL bulundu. Saldırganın çantayı boşaltırken parayı düşürdüğü tahmin edilirken, silah sesini duyup pencereye çıkanların kaçan erkeği gördükleri kaydedildi.

Kullanılan silah 7.65 mm

Esra Yaşar ve Ayşe Selen Ayla'nın 7.65 milimetre çapında mermiyle  vurularak öldürüldükleri belirlenirken, cinayetlerin aynı silahla işlenip  işlenmediğini tespit etmek için mermi çekirdeklerinin inceleneceği öğrenildi.

İzmir Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz'ın talimatıyla, soruşturmayı  yürütmek için konularında uzmanlaşmış özel ekip oluşturuldu.

Alınan bilgiye göre, önceki gün Esra Yaşar'ın öldürüldüğü bölgede boş  kovan bulunamazken, vücudunda kalan mermi çekirdeği Bölge Kriminal Polis  Laboratuvarı'na gönderildi. İncelemede Yaşar'ın, 7.65 milimetre çapında mermiyle  vurularak öldürüldüğü tespit edildi.

Yaşar'ın ardından dün gece Ayşe Selen Ayla'nın öldürülmesi üzerine,  bölgede inceleme yapan ekipler olay yerinde bir boş kovan ele geçirdi. Kriminal  incelemede, boş kovanın 7.65 milimetre çapında mermiye ait olduğu belirlendi.  Ayla'ya yapılan otopsinin ardından ikinci mermi çekirdeğinin de elde edilmesinin  ardından, her iki olayda aynı silahın kullanılıp kullanılmadığını belirlemek  amacıyla mermi çekirdeklerinin karşılaştırılacağı bildirildi.

Özel ekip kurdurdu

İzmir Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz, birer gün arayla 2 genç kadının  tabancayla öldürülmesi olayı üzerine, konuyla ilgili gelişmeleri yakından takip  etmeye başladı.

Yılmaz, Asayiş Şube Müdürlüğü yetkilileriyle yaptığı görüşmelerin  ardından, soruşturmayı özel bir ekibin üstlenmesi talimatını verdi. Cinayet Büro  amirliğinin yanı sıra, Asayiş Şube Müdürlüğünün diğer birim ekiplerinin de olayla  ilgili bilgi toplayıp sorgulama yaptıkları, toplanan bilgilerin soruşturmanın  başındaki özel ekibe iletildiği ve her türlü ayrıntının değerlendirilerek bir  sonuca ulaşılmaya çalışıldığı kaydedildi.

Telefonu açıp hemen kapatmış

Bu arada ev arkadaşlarının geç kalınca genç kızın telefonunu çevirdiği, açılan telefondan koşan bir kişinin nefes sesini duydukları ancak telefonun hemen kapatıldığı bildirildi.

Bir gece önce aynı semtte bankacı Esra Yaşar'la, Ayşe Selen Ayla'yı öldüren tabancaların 7.65 mm çapında olduğu belirtildi Birinci cinayette kurşun Esra Yaşar'ın kafasında kalırken, ikinci cinayette ise boş bir kovan bulunduğu bildirildi. İki cinayette kullanılan tabancanın aynı olup olmadığının balistik inceleme sonucu belirleneceği kaydedildi. Saldırganın birinci cinayette ölenin yüzüne, ikincisinde ise kafasına arkadan ateş ettiği dikkat çekti.

Anne-babası İzmir'e gitti

Ayşe Selen Ayla’nın öldürülmesinin ardından Kütahya’da oturan anne- babasına kızlarının rahatsızlanıp hastaneye kaldırıldığı haberi verildi. Gece Kütahya’dan yola çıkan anne Eczacı Hatice Ayla ile baba İnşaat Mühendisi Sertel Ayla, kızlarının öldürüldüğünü sabah saatlerinde vardıkları İzmir’deki hastanede öğrendi.

Yakınları Ayla çiftinin tek çocukları olan Ayşe Selen Ayla’nın İzmir Ekonomi Üniversitesi Matematik Bölümü’ne kaydını yaptırdığını, daha sonra da Matematik Bölümü’nü bırakıp Mimarlık Bölümü’nde okumaya başladığını söyledi.

Baba Sertel Ayla’nın AK Parti Kütahya İl Teşkilatı’nın kurucu başkan yardımcılığı görevinde bulunduğu, eczane sahibi anne Hatice Ayla’nın da geçen dönem AK Parti’den Kütahya Belediye Meclis üyeliği yaptığı belirtildi.

‘Keşke okumasaydı’

Sokak ortasında başından vurularak katledilen üniversiteli Ayşe Selen Ayla'nın Kütahya'daki anne ve babası, “Kızınız trafik kazası geçirdi, durumu ağır” denilerek İzmir'e çağırıldı. Geceyarısı yola çıkıp hastaneye gelen inşaat mühendisi baba Serter Ayla ile eczacı anne Hatice Ayla acı haberi alınca yıkıldı. Gözyaşları içinde konuşan baba Serter Ayla şunları söyledi:

“Kızımla saat 22.00 sıralarında konuştum. Bana alışveriş yaptığını, meyve aldığını söyledi. Kendisine fazla oyalanmadan eve gitmesini istedim. Bu konuşmadan sonra telefonu kapattım. Sabaha karşı telefon geldi. Trafik kazası olduğu söylendi, ama kötü birşey olduğunu hissettim. Kızım mimarlığı çok istiyordu. O yüzden İzmir'e gönderdik. Keşke okumasaydı. Tek çocuğumuzdu. Ben kendisini kapkaç konusunda her zaman uyarıyordum. Kapkaça uğradığında mücadele etmemesini, çantasını bırakmasını söylüyordum. Bir insana kıyılır mı? Acım çok büyük.”

Anne Hatice Ayla da, yola çıktıktan sonra telefon konuşmalarından çok kötü birşey olduğunu anladığını anlattı, “Bir çanta için bir cana kıyılır mı, değer miydi? Kızım zaten çantasını verirdi. Bir gün önce de aynı nedenle burada cinayet olmuş, emniyet niye önlem almamış?” diye isyan etti.

Bu arada Ayşe Selen Ayla'nın Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü'nde 2 yıl okuduğu, ancak mimar olmayı çok istediği için okulunu yarım bırakıp Ekonomi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'ne kayıt yaptırdığı öğrenildi.

Baba: İdam cezası yeniden getirilsin

Kızının cenazesini teslim alan baba Sertel Ayla, idam cezasının yeniden getirilmesini istedi. AK Parti Kütahya Milletvekili Hüseyin Tuğcu'nun da danışmanlığını yaptığı belirtilen Sertel Ayla, “Buradan Başbakan'a, bakanlara ve milletvekillerine sesleniyorum. Toplumda da genel bir istek olduğu için söylüyorum. İdam cezası geri gelsin. İyi bir ceza değil ama suçlular cezalarını çekinceye kadar, ortalık temizleninceye kadar bu gelmeli. AB'ye almazlarsa almasınlar. ABD'de idam cezası var. Herkes leblebi gibi silah sahibi oluyor. Bunun önüne geçilmeli. Suç işleyen cezasız kalmasın” dedi.

Anne Hatice Ayla da, Eskişehir'de 10 yıl önce kapkaça uğrayıp çantası çalındığını, o zaman da hırsızın bulunamadığını, şimdi de kızını kurban verdiğini dile getirerek, “Suçlunun bir an önce bulunmasını istiyorum. Acımızın yerde kalmamasını istiyorum. Hükümütten bizim acımızı paylaşmasını bize sahip çıkmasını, dürüst insanlara sahip çıkmasını istiyorum. Meydan çapulcuların eline kaldı. Ben yıllardır eczacı olarak insanlara hizmet ettim” diye konuştu.

Arkadaşı mesajla uyarmış

Bu arada olaya tanık olanların verdiği bilgiler yaşanan acı gerçekleri de ortaya çıkardı. Ayşe Selen Ayla'nın ev arkadaşının sokakdaki gürültüler üzerine hayatını kaybeden kişinin talihsiz Ayşe olduğunu bilmeden ona ‘Sokakda haretlilik var istersen taksiyle gel’ diye SMS gönderdiği ortaya çıktı. Ayşe Selen Ayla'nın cenazesinin yarın Kütahya'da toprağa verileceği bildirildi.

Gözlerinde korku ve endişe

İzmir'in en seçkin ilçelerinden biri olan Balçova'da hafta sonu bir gün arayla gerçekleşen iki cinayet, halkı tedirgin etti. Çoğu kendini ve çocuklarını eve hapsedip, balkona bile çıkmaktan endişe duyarken, okula gidip gelen gençler, tedirginlik yaşıyor.

İzmirliler'in sakinliği ve temiz havası nedeniyle yerleşmeyi tercih ettiği kentin rağbet gören ilçelerinden Balçova, bir gün arayla aynı yöntemle işlenen iki cinayetle ülke gündemine oturdu. Yakın çevresinin sakin, hanımefendi ve mütevazi biri olarak tanımladığı 27 yaşındaki Esra Yaşar'ın başından vurularak öldürülmesi, aynı mahallede yaşadığı komşularının yüreğine büyük korku saldı. Silah sesiyle uyanan vatandaşlar Yaşar'ın vurulduğu sokaktan bir daha geçmeyeceklerini söylerken, kimi de evinin bahçesinde bile oturamadığını dile getirdi. Çocuklarını okula gönderen anneler günboyu ellerinden cep telefonlarını düşürmedi. Ayşe Selen Ayla'nın sokakta kuruyan kan lekesine korku dolu gözlerle bakan genç kızlar, “Artık sokağa da çıkamayacağız. Bu nasıl bir ruh halidir ki, insan bir gün arayla iki cinayet işletebiliyor. Seri cinayet olmasından korkuyoruz. Gündüz bile sokağa çıkmıyoruz” dedi.

İzmir Ekonomi Üniversitesi'nin çevresinde motosikletli ve otomobilli polisler gün boyu devriye gezdi.