İzmir Metrosu'nda riskli bölgelere acil betonlama

Kamu İhale Kurumu (KİK) tarafından yarım kalan tünel betonlamasını da kapsayan ihalenin iptal edilmesinden sonra, 102 kişilik özel ekip kurarak tünellerdeki işi tamamlamaya girişen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir'deki basın mensuplarıyla birlikte tünellere girdi. Son betonu atılmamış, üst kısımlarından suların sızdığı, zemini balçık olan tünelde çalışmaları yerinde anlatan Kocaoğlu, hafta içinde Ankara İdare Mahkemesi'ne açacakları KİK kararı iptal davasında yürütmenin durdurulması istemiyle ilgili karar çıkana kadar, 45 günlük iş planı yaptıklarını açıkladı.

Tüneldeki inceleden önce Raylı Sistem Daire Başkanı Işık Çelikoğlu, tarafından Çetin Emeç Toplantı Salonu'nda brifing verildi. Çelikoğlu, tünelin uzunluğunun 5 bin 234 metre, kemer boyunun ise 4 bin 879 metre olduğunu söyledi. Bugüne kadar 3 bin 955 metrelik bölümün temel betonun tamalandığını belirten Çelikoğlu, “Kalan 966 metre var. Bozoğlu firmasıyla sözleşme feshedildiğinde 1062 metre vardı. Bu süreçte 96 metre daha yapıldı. Üç farlı bölgede çalışıyoruz. İkisinde 45 günde iş tamamlanacak. Poligon ile Fahrettin Altay İstasyonu arasındaki 336 metrelik bölüm ise 60 günde bitecek. Belediye'ye ait 25 adet iş makinası ve araç çalışıyor. Bu iş için sözleşmeli personel olarak 6 mühendis, geçici işçi statüsünde 112 tünel işçisi istihdam ettik. Ayrıca, belediye kontrol teşkilatı ve müşavir firmanın 37 teknik personeli ve iş makinası, operatör ve şoför olarak vardiyalı 75 kişi daha olmak üzere toplam 234 kişi 24 saat boyunca mesai yapıyor” dedi.

Tünel inceleme gezisinin ardından Başkan Aziz Kocaoğlu, Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi'nde basın toplantısı yaptı. Kocaoğlu, hafta içinde Ankara İdare Mehkemesi'nde açacakları davadan karar çıkana kadar betonlama işleminin süreceğini açıkladı. Mahkeme'nin yürütmeyi durdurma kararı vermesi durumunda ihaleyi kazanan Öztaş firmasının işe başlayacağını dile getiren Kocaoğlu, yürütmenin durmaması durumunda ise yeni ihale sürecini başlatacaklarını, betonlama işlemine de kendilerinin devam edeceğini söyledi. Kocaoğlu, Belediye tarafından yapılan imatlatların bedelinin de ihale bedelinden düşüleceğini dile getirdi.

ÇÖKME RİSKİ MORAL BOZDU

Tünellerde, acil durum olması, toplumun moralinin bozulması, kentin huzursuz olması nedeniyle betonlama kararı verdiklerini dile getiren Kocaoğlu, KİK'in başka belediye ve kamu kuruluşlarını benzer ihaleleriyle ilgili kararlarına bakıldığında İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne haksızlık yapıldığı hissiyatı yarattığını söyledi. Betonlama çalışmasında hedeflerinin riski ortadan kaldırmak olduğunu belirten Kocaoğlu, metroyu bitirme gibi bir durumları olmadığını belirtti. Metro'nun yarım kalan Bornova hattıyla ilgili ihaleye itirazın da hala KİK'te olduğunu, kararı beklediklerini dile getiren Kocaoğlu, 15 Ocak'ta ise Üçyol-Üçkuyular metro hattının Göztepe, Poligon, Fahrettin Altay istasyonları, ray döşeme, sinyalizasyonunu kapsayan ikinci ihalesini gerçekleştireceklerini söyledi. Kocaoğlu, normal koşullar altında, KİK'in yeni bir kararı olmazsa Bornova ve betonlamasına başladıkları tünel ve iki istasyonu 2010 yılı sonunda, 15 Ocak'taki ihale kapsamındaki işleri de 2011'in ilk yarısında tamamlayacaklarını söyledi.

TÜNEL İZMİR'İN EN SAĞLAM SIĞINAĞI OLACAK

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Kocaoğlu, İnönü Caddesi esnafının mağduyetinin bilincinde olduklarını, işlerinin artması için dükkan önlerinde işgaliyeye, trafiği kapatılan bölgelerde geçici parklara izin verildiğini söyledi. İhale iptali yaşanmasa, Temmuz ayına kadar Askeri Hastane ile İlahiyat Fakültesine kadar olan bölümde işlerin tamamlanacağını, asfaltlama ve yol düzenleme işininin başlamış olacağına dikkat çeken Kocaoğlu, bu planlamada şimdilik 45 gün gecikme olduğunu söyledi.

Son betonu atılmayan her yapının risk taşıdığı gibi tünelin de bu riski barındırdığını beliten Kocaoğlu, “Tünelin tamamı betonlandığında İzmir'in en sağlam sığınağı, en korunaklı yapısı olacak. Tehlike kalmayacak” dedi. Ekibin üç vardiya çalıştığını dile getiren Kocaoğlu, zemindeki farklı formasyon nedeniyle tünel çalışmasında bugüne kadar aksaklıklar yaşandığını söyledi.

KİK'TE KARAR 7'YE 2 ALINDI

KİK'in özerk, bağımsız bir kuruluş olduğunu, kararına karşı dava açılabildiğini belirten Kocaoğlu,“ Ne Hükümet'in, ne İzmir milletvekilerinin bu konuda yapacağı bir şey olduğunu sanmıyorum. Başbakan, bakan, kimseyle görüşmedim. Gerek de duymadım. Kime ne diyeyim ki. Ancak şu bir gerçek, KİK'teki kararı alan kurulda 7 kişi var. Bunlardan Hükümet tarafından atanan beşi ihale iptali kararı verdi. Meslek odaları temsilcileri, TOBB ve TİSK üyeleri ise iptal edilmemesi konusunda görüş belirtti. Kimseye bu tabloyu anlatmaya gerek duymadım. Karar siyasi mi, değil mi bilemiyorum. Ancak ben, ‘Yargı böyle karar verdi Sayın Başbakanım, Bakanım' diye bir durum içine kendimi sokmam” dedi.

‘İZMİR'İN ÖNÜNÜ TIKAYAN SİYASET OLMAZ’

KİK karının siyasi olup olmadığıyla ilgili basın mensuplarınn ısrarlı soruları üzerine Kocaoğlu, “İspat edemediğim şeyi konuşmam. Siyasete farklı bakıyorum. Siyasetten çalışmak, üretmek, faydalı olmayı anlıyorum. Her siyasetçinin de böyle duşündüğü yönünde göüşüm var. Babakan ve tüm siyasetçilerir İzmir'i önünü tıkayan bir tavır ve söylem içinde olduklarına inanamam. İnanırsam, kendimi inkar ederim. Onların da böyle baktığını sanmıyorum” dedi.

Gerek Ankara'da Genel Müdürlük, Daire Başkanlıkları gerek İzmir'deki İl Müdürlükleri'nde özellikle bürokasiyle ilgili pekçok problemle karşılaştığına dikkat çeken Kocaoğlu, “Bu bürokratlar Başbakan böyle istedi diye hareket etmez. Bürokratlar, kendi küçük dünyalarında, kendi küçük çıkarları için, belki ber üst mevkiye, makama geçmek için bazı tutumlar içine girebiliyorlar. Hükümetten en önemli beklentimiz, altındaki bürokrasinin adaletli, eşit davranmasını sağlamaktır. Hükümet'in İl Müdürlükleri dahil, bürokratlara İstanbul, Ankara, İzmir'e eşit ve adaletle davranılmasını anlatması şart. Bürokrat, bu üç kentin belediye başkanlarına eşit yaklaşımda olmalıdır” dedi.

ANKARA'DA BÜROKRATLARDAN BAŞKANA İLGİNÇ TAVIR

Kocağlu, Ankara'da birkaç defa anlaşılmaz bir tutumla karşılaşıtını belirterek, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak randevulu gittiği halde kamu dairesi kapısında güvenlikçiler tarafından kimliğinin istendiğini ve “Şurada otur, bekle” şeklinde bir yaklaşımla karşılaştığını söyledi. Kocaoğlu, basın mensuplarının bu muamele ile nerede karşılaştığı sorularına yanıt vermedi. Büyükşehir Belediyesi üst yönetiminde böyle bir tutum olmadığını, daha alt düzeyde vatandaşa karşı olan kötü muameleyi denetim ve disiplin cezalarıyla iyileştirmeye çalıştıklarını söyledi.

‘KABAK'A TÜNELDE EV SAHİPLİĞİ YAPARIM’

Kocaoğlu, AK Parti İzmir İl Başkanı Ömür Kabak'ın ihale iptali konusunda KİK'in avukatı gibi davrandığını belirterek, “Ömür Kabak bu kentin İl başkanıdır. Kent çıkarının yanında yer almalıdır. Büyükşehir Belediyesi'ni tabii ki yerel siyasette eleştirecektir. Bu çok normal. Ancak, iktidar partisinin il başkanının sadece Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında ‘becereksiz’, ‘masalcı’ gibi subjektif nitelemelerle muhalefet yapması doğru değil” dedi. Kocaoğlu, Kabak ve diğer il başkanlarının istemesi durumunda tünellerde kendilerine ev sahipliği yapabileceğini söyledi.