İzmir: CHP değil, Piriştina

Güncelleme Tarihi:

İzmir: CHP değil, Piriştina
Oluşturulma Tarihi: Mart 25, 2004 01:41

Genel kanı, seçimin Ahmet Piriştina ile iktidar arasında geçeceği doğrultusunda. ‘‘Piriştina iktidara karşı’’ diye özetliyorlar bu durumu. Yani o anketlerdeki CHP oylarını aslında Piriştina oyları diye okumak gerekiyor.

Haberin Devamı

YEREL seçim, İzmir'de Türkiye'nin diğer illerine göre daha büyük öneme sahip. Tabii ki en küçük muhtarlık seçimi bile önemli, ama İzmir'e biraz dikkatli bakıp durumu biraz değişik okumaya çalışınca ortaya diğer illerden farklı bir tablo çıkıyor.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın aba altına bile saklama gereği duymadan salladığı sopaya bakmak lazım önce. Özal iktidarı sırasında, seçimler yüzünden cezalandırıldıklarını düşünen İzmirliler, önce Unakıtan'ın ‘‘Bize oy vermezseniz karışmam’’ minval konuşmasından tedirgin oldular.

Ardından İzmir'le kan bağı olduğu için kendini ‘‘Bir nevi İzmirli’’ gören Abdullah Gül geldi. İzmir'e akın eden milletvekillerini filan saymıyorum...

Ben yazıyı yazarken Recep Tayyip Erdoğan henüz İzmir'e gitmemişti, fakat sokaktaki vatandaş ‘‘Büyük bombalar patlatacakmış konuşmasında’’ diyordu.

AKP İzmir'i çok istiyor. İstanbul ve Ankara'nın ardından İzmir'i de kazanmak belli ki çok ama çok önemli iktidar için. ‘‘Sosyal demokratlar çıkar, merkez sağ çıkar ama 'onlara' oy çıkmaz İzmir'den’’ görüşünü yıkmayı ve İzmir'i fethetmeyi çok istiyorlar.

PLAKA 35.5

İzmir'deki zamanımın büyük bölümünü Karşıyaka'da (kendilerini biz İzmirli değil Karşıyakalıyız diye ifade etmeyi seven 35.5 plakalı Karşıyaka!..) geçirdim.

Küçük esnafla, işadamlarıyla, Karşıyaka'nın eskileriyle, yenileriyle, adını açıklamak istemeyen devlet memurlarıyla (Hoş nedense İzmir'de sokaktaki vatandaş bile ‘‘Off the record yazın lütfen’’ diyor ya, her neyse) konuştum.

KALELER SAĞLAM

Bütün bu görüşmelerin sonunda ortaya çıkan manzarayı şöyle özetleyebilirim:

Genel kanı, seçimin Ahmet Piriştina ile iktidar arasında geçeceği doğrultusunda. ‘‘Piriştina iktidara karşı’’ diye özetliyorlar bu durumu. Yani o anketlerdeki CHP oylarını aslında Piriştina oyları diye okumak gerekiyor.

Geçenlerde açıklanan anketteki kadar büyük bir fark olmayabilir sandıkta. Çiğli, Gaziemir, Buca, Güzelbahçe (enteresan ama öyle deniyor) ve büyük ihtimalle Bornova'dan AKP çıkacağa benziyor. Narlıdere ve Balçova gibi ‘‘kaleler’’ ise CHP açısından sağlam gözüküyor halen...

Piriştina'ya kanaletler ve kaldırım taşları konusunda eleştiri var. (Bu konuda gerçekten şikáyet etme hakkına sahip biriyle tanıştım. SHP'nin Karşıyaka Belediye Başkanı'yla çarşıda karşılaştığımızda kolunun kırık olduğunu gördüm. ‘‘Geçmiş olsun, nasıl oldu?’’ diye sorduğumda, seçim gezisi sırasında kanalete düşerek kolunu kırdığını öğrendim. Biraz ironik bir durum tabii ki!)

ILIMLI ADAY

AKP'nin adayı Taha Aksoy da sevilen bir şahsiyet. Liberal ve iyi bir insan olarak biliniyor. Şansı anketlerde gözüktüğü kadar düşük değil bence. Ilımlı tavrı artı puan olarak yansıyacak oylarına.

Diğer partilerin esamisi okunmuyor. Genel seçimde İzmir'den büyük oy alan Genç Parti ve İzmir'de köklü bir geçmişe sahip olan DYP'nin sürpriz yapacak gücü bile yok havası yaratıyor konuştuğumuz seçmenler.

CHP'nin bu kadar hataya rağmen ayakta kalabilmesinin tek nedeni Piriştina! İlçe başkan adaylarını belirlerken, bu işi AKP'ye devretseler bile bu kadar hata yapamayacaklarını söylüyor İzmirliler. Sadece küskün aday adaylarının muhalefetinin bile CHP'yi silmeye yetebileceği görüşü hákim. Fakat dediğimiz gibi, Piriştina'nın hatırına...

Metronun geliştirilmesi, trafik sorununun halledilmesi, çevre yollarının tamamlanması temel istekler.

İzmirli cezalandırılmaktan korkuyor. Bunu hemen hissediveriyorsunuz. İktidar bu noktada açıkçası faullü oynuyor. Bu tehdit havasına gösterilecek tepkiyi de hesaplamışlardır herhalde...

Bence

Piriştina
(CHP değil, dikkatinizi çekerim) kazanır. Aradaki farkın anketlere yansıdığı ölçüde fazla olacağını sanmıyorum. Merkez ilçelerin oyları, Piriştina'yı ayakta tutmaya yetecek gibi gözüküyor. Ama yine de bir küçük aralık bırakmak gerekiyor AKP için. Çünkü hem adayları seviliyor, hem de çok çalışıyorlar. Üçüncü partinin Genç Parti olacağını sanmıyorum, DYP çıkabilir.

OYLAR BAŞKANA

Kanat Atkaya, Karşıyaka'ya giderken uğradığı kafe ve restoranlarıyla ünlü Alsancak'ta İzmir Ekonomi Üniversitesi öğrencilerinden Seyran Öztürk (sarışın) ve Derya Karasu ile seçimi konuştu. Her iki seçmen de yazarımıza oylarını Ahmet Piriştina'ya vereceklerini söyledi.

Vatandaş Sedat Bey’in anketi

SEDAT Kahraman'la Karşıyaka Spor Kulübü Tesisleri'nde tanıştım. Tam bir ihtiyar delikanlı. Kulübün onur üyesi olan Sedat Bey, her gün yaptığı gibi 20-30 yakın arkadaşıyla toplanmış o gün de. Buluştuğumuzda yanında sadece Ruhi Hepsarsar kalmıştı.

Doğma büyüme Karşıyakalı Sedat Bey, hem Karşıyaka hem de Büyükşehir Belediye Meclisi'nde görev yapmış bir dönem. Çok yerinde tespitleri ve bir de anketi bulunuyor. Anket derken, laf olsun türü bir anket değil. Almış eline káğıdı kalemi, Karşıyaka sokaklarında seçim anketi yapmış sadece kendisi için. Sağolsun, anketi benimle paylaşmayı kabul etti. Son telefon görüşmemizde anket yaptığı kişi sayısı 189'a ulaşmıştı.

Sedat Kahraman'ın anketi iki bölümden oluşuyor. Birinci soru ‘‘İzmir'i kim alır?’’, ikinci soru ‘‘Karşıyaka'yı kim alır?..’’

Anketin sonuçları şöyle:

İZMİR BÜYÜKŞEHİR

PARTİ OY ORAN

CHP 114 60.31

AKP 75 39.68

KARŞIYAKA

AKP 74 39.15

CHP 73 38.62

DYP 13 6.87

GP 10 5.29

DSP 7 3.7

ANAP 2 1.05

İP 1 0.52
Kanat ATKAYA

Haberin Devamı


‘Kıbrıs'ı hallet’ diyen bile var

SAAT
kulesi, asansör, fuar... Karşıyaka, Kordon, Kemeraltı...

Kumru, lokma, tulum peyniri...

Körfez, palmiyeler, güzel kızlar...

29 Mart sabahı İzmir'in ünlülerine bir yenisi daha ekleniyor.

‘‘Üç kişilik makam kanepesi.’’

Zira üç kişi birden Büyükşehir Belediye Başkanı oluyor.

Neden üç başkan?

Ancak üç adayla görüşebildim de ondan. Dört adayla görüşseydim dört kişilik kanepe haberini verecektim.

Demem şu: Bursa'dan sonra İzmir'in de havasından sorumlu bir Hürriyet görevlisi olarak ‘‘Efendim, nedir şansınız?’’ sorusunu yönelttiğim adayların hepsinden ‘‘29 Mart'ta başkan benim’’ cevabını aldım. Anketler falan vız geliyor anlayacağınız.

Ben söylenene inanırım. Hem onu bunu bilmem, kendimi hazırladım bir kere çok başlı başkanlık durumuna. Kulağa bile hoş geliyor...

‘‘İzmir'in başkanları.’’

* * *

İzmir'in kavakları gibi oldu gerçi... Şu daha iyi galiba:

‘‘İzmir Büyükşehir Dörtlüsü.’’

Bu da yaylı sazlar orkestrası gibi. ‘‘İzmir Büyükşehir A.Ş.’’ olabilir bakın...

Ama A.Ş. için beş ortak lazım. Tüh, keşke bir adayla daha konuşsaydım.

Bir dakika... Gazetem beni ciddi ciddi göreve gönderdi. Girdiğim her sayfayı köşeme çevirmeye hakkım yok, kendime gelmem lazım.

Adayların mutlak seçileceklerini düşünmeleri gayet doğal aslında. Çünkü hepsi İzmir'e karşı iyi niyet besliyor, hizmet aşkıyla yanıp tutuşuyor. Hepsinin doğru dürüst projeleri var fikirlerince. E, ‘‘Beni seçmeyen enayidir’’ diye düşünüyorlar haliyle. Bir yandan da İzmirlinin enayi olmadığını biliyorlar. Otomatikman seçilmek durumundalar görüyorsunuz.

Hemen adayların projelerini anlatmaya geçiyorum. Hem yurt genelinde kafası arapsaçına dönmüş seçmene küçük bir ‘‘yurttaşlık bilgisi’’ dersi vermek amacıyla... (‘‘Belediye başkanından ne bekliyorsunuz?’’ sorusuna ‘‘Kıbrıs'ı çözsün’’ diye cevap veren var zira.)

Hem kime ne için oy vereceğini bilmek isteyen hemşerilerime bir hizmette bulunmak için...

Hem de adayların anlattıkları üstümde kalmasın diye...

* * *

Şimdi hepsi iyi güzel de... Vatandaş ne diyor? İzmir'in çeşitli semtlerinde karşısına çıkmak suretiyle fikrini aldım vatandaşın. Ve sizler için, aldığım cevapların analizini, sentezini artık ne gerekiyorsa hepsini yaptım. Sonucu ‘‘BENCE’’ bölümünde okuyabilirsiniz.

Yazıma son noktayı koymadan belirtmek isterim... Bugün doktora gitsem, eminim bir müddet belediye başkanı görmeyi yasaklayacaktır bana.

Konuştuğum hemen herkes ‘‘Piriştina’’ dedi. Partisini bilmeyenler de çoğunluktaydı. Piriştina esaslı CHP, merkezde hiç zorlanmaz. Ama ‘‘varoş’’ tabir edilen semtlerde AKP'nin nefesini ensesinde hissedebilir. Ama sadece nefes... Piriştina'yı 5 yıldır sürdürdüğü görevinden indirecek rüzgár değil.

Sokağın sevgilisi

Kemeraltı'nın girişinde kağıt helvacı ile gevrekçinin arasındaki bankta yaşıyor. Şimdi gidin elinizle koymuş gibi bulursunuz. Kağıt helvaya bayılıyor. Çok seviliyor. ‘‘Gel’’ diyorlar geliyor, kim çağırırsa gidiyor. Ama bir adı bile yok.

Bir Harmandalı çalamadık...

AKP adayı Taha Aksoy müthiş kibar, beyefendi... Üstelik eşi Nilgün Hanım da hayranımmış... Hilton'un en üst katında, İzmir manzaralı konuşuyor, Piriştina'nın yaptıklarına tepeden bakıyoruz. Tepeden bakıyor ama ‘‘Ben kimseyi eleştirmem, yapılanlara saygı duyarım. Eğer seçilir, göreve gelirsem benim yapacaklarıma da aynı yaklaşımla bakılmasını isterim’’ diyor. Sohbet koyulaşıyor, baterinin başına geçiriyorum Taha beyi. Amacım Harmandalı çaldırıp, karşısında bir güzel döktürmekti. Ama maalesef baterinin bagetlerini bulamadık...

Vatandaşla konuşacak

AKP adayı Taha Aksoy anlatıyor. ‘‘Neler yapılacak?’’ diye;

Belediyede, bağlı kuruluşlarda ve belediye şirketlerinde bir bağımsız denetim süzgeçinden geçirme işlemi yapılacak.

Entegre bilet uygulamasına geçilecek.

Büyük projelerin hazırlıkları yapılacak ve bunlar kamuoyunda tartışılacak.

Vatandaşın talepleri dikkate alınacak, ret bile olsa kendisine bildirilecek.

Vatandaşla belediye ‘‘hizmetle yükümlü olan’’ ve ‘‘hizmeti alan’’ şeklinde birbirinden ayrılmayacak. Hizmetin ne olduğunu belirlemede bile vatandaşla konuşulacak.

Desteğe gelmiş

Başkan Ahmet Piriştina ile hazırlık halindeki Olimpiyat Köyü'nü gezerken, yanımızda eski bakanlardan Fikret Ünlü de vardı. Piriştina'ya destek için günlerdir İzmir'deymiş. Piriştina 5 yıl önce İzmir'i, ‘‘turizm ve ticaret’’, ‘‘kongre ve fuarlar’’ ve de ‘‘kültür sanat’’ şehri yapmak üzere yola çıkmış. İşte yeniden seçilirse yapacakları:

Mevcut TCDD hattı yüzeysel metro standardına çıkarılarak günde 550 bin yolcu taşınacak.

İzmir, kongre merkezi haline getirilecek.

Sanat müzesi, fuara taşınacak.

İhalesi yapılmış olan, 1200 ve 300 kişilik iki salonlu Adnan Saygun Kültür Merkezi'nin yapımına hemen başlanacak.

‘Yürümem’ dedi

DYP adayı Yüksel Yalova ile Kordon'da turluyoruz. Bu turlama biraz benim zorlamamla oluyor. Çünkü Yalova ‘‘Ben oralarda yürümem’’ diye tutturuyor. Piriştina yaptırdığı için mi, nedir, artık bilemem...

Seçilirse neler yapılacağını soruyorum, en dikkatimi çeken maddesi, ‘Pako City’ adı verilecek olan hayvanat bahçesi projesi gerçekleştirilecek’ oluyor.Pakize SUDA

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!