Güncelleme Tarihi:
Sanık avukatlarından Murat Ergün, 106 sayfalık raporu incelediklerini söyleyerek bu rapora göre beraat beklediklerini kaydetti. Ergün, “16 Ocak 2016 tarihli teknik bilirkişi raporu geldi. Raporda sanıkların suçlandığı dijitallerin delil niteliği olmadığı vurgulanıyor. Başından beri söylediğimiz kumpas ve sahtecilik savunmamızın gerçek olduğu ortaya çıkmıştır. Şubat ayındaki duruşmada davanın bitmesini ve beraat kararı verilmesini bekliyoruz.”
DAVANIN GEÇMİŞİ
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca 2010’da başlatılan ve yaklaşık 3 yıl süren soruşturma kapsamında 49'u muvazzaf asker toplam 93 kişinin tutuklanmasına karar verildi. Soruşturma kapsamında, dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele de 15 Eylül 2012'de tutuklandı. Kösele, 10 gün süren tutukluluğunun ardından, avukatının itirazı sonucu tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Soruşturmayı yürüten savcılık yaklaşık bin 937 sayfa ve 315 ek klasörden oluşan iddianameyi 22 Ocak 2013'te tamamlayarak, "Askeri gizli bilgi ve belgeleri ele geçirme, bulundurma" suçlamasıyla 49'u muvazzaf asker, 79'u tutuklu 357 sanık hakkında dava açtı. İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinde 16 Nisan 2013'te görülmeye başlanan ve duruşmaların mahkeme salonuna dönüştürülen İzmir Adliyesi Sosyal Tesisler Konferans Salonu'nda görüldüğü davada iddianamenin okunması 4 hafta sürdü.
Sanıklar, iddianamenin temel aldığı "Pandora" veri tabanının ve diğer ele geçirildiği iddia edilen dijital imajların, usule ve hukuka uygun şekilde ele geçirilmediğini, komploya maruz kaldıklarını iddia etti. Temmuz ve kasım aylarında görülen duruşmalarda, 20 sanığın tahliyesine karar veren mahkeme, diğer sanık ve avukatlarının bir üst mahkeme olan Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesine itirazları sonucunda da 2014 ocak ve şubat aylarında 44 sanık tahliye edildi.
Davada tutuklu sayısı 5'i muvazzaf asker olmak üzere 15'e düştü.Ek iddianame hazırlandı5 Temmuz 2013'te gerçekleştirilen duruşmada, Cumhuriyet Savcıları tüm sanıklar yönünden yeni suç unsurlarının tespit edildiğini iddia ederek, sanıkların "Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama" suçundan TCK 329/1-2. maddeleri, "Yasaklanan bilgileri açıklama" suçundan ise TCK 336/1-2. maddeleri uyarınca 8 ila 30 yıl hapis cezası istemiyle de yargılanmalarını talep etti. İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden duruşmalarda, temmuz ve kasım aylarında verilen ara kararlarla 5'i muvazzaf asker olmak üzere 15 sanığın adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağı şartıyla tahliye edilmesiyle davada tutuklu sanık kalmadı.
12 Ekim'de başlayıp 23 Ekim gününe kadarki son duruşmalarda da, sanıkların ev ve iş yerlerinde yapılan aramalara katılan polis memuru ve amirleri ile hazırunlar tanık sıfatıyla dinlenildi. Ara kararlarını açıklayan mahkeme heyeti, bazı sanıklar hakkında çıkarılan yurt dışı çıkış yasağına ilişkin adli kontrol kararlarının kaldırılması taleplerini reddedip, dijital materyallerle ilgili düzenlenecek teknik bilirkişi raporunun beklenmesine karar vererek, duruşmayı 8 Şubat 2016'ya erteledi.