İzmir Adliyesi'nde 60 bin dava yeni yıla devredildi
Güncelleme Tarihi:
Bahri KARATAŞ/İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ocak 06, 2011 10:55
İZMİR Adliyesi’ndeki toplam 83 mahkeme, yeni yıla devir rekoru kırarak girdi. Sayıları her yıl artan mahkemelerin varlığı, davaların artış hızına yine yetişemedi.
Mahkemeler 2010 yılını yoğun bir tompoda çalışarak geçirmelerine rağmen, 60 bin 323 dava çeşitli nedenlerle yeni yıla devredildi. Geçen yıl ağır ceza mahkemelerinde en çok dava ise ’tecavüz’ ve ’dolandırıcılık’ suçlarından açıldı. 2010’da tecavüz suçundan ağır ceza mahkemelerinde toplam bin 535 dava açıldı.
İzmir Adliyesi’nde, en çok cinsel istismar (tecavüz) ve dolandırıcılık davalarının görüldüğü 11 ayrı ağır ceza mahkemesinde, geçen yıl toplam 6 bin 600 davaya bakıldı, bunlardan karara bağlanamayan 3 bin 271’i 2011 yılına devretti. İş yoğunluğunun fazlalığı nedeniyle sayıları 29’a çıkan asliye ceza mahkemeleri’nde ise toplam 16 bin 665 dava 2011’e kaldı. Daha çok uyuşturucu kullanma, trafik kazaları ve basit yaralamaların görüldüğü 19 ayrı sulh ceza mahkemesinde ise karar verilemeyip bu yıla kalan dava sayısı 21 bin 858 oldu. Bunun dışında 10 ayrı icra ceza mahkemesinde 14 bin dava, 3 ayrı çocuk ağır ceza mahkemesinde 2 bin 430 dava, 9 ayrı çocuk ceza mahkemesinda 4 bin 84 dava, Fikri ve Sınayi Haklar Ceza Mahkemesi’nde ise 530 dosya yeni yıla devredildi.
MAHKEMELERİN İŞ YÜKÜ ARTTI
Mahkemelerin yeni yıla karar verilemeyen çok sayıda dava ile girmesi, 2011’in de yoğun bir adli yıl olacağını ortaya koydu. Duruşma salonlarının yetersizliği karşısında İzmir Adalet Komisyonu bir ek bina yapmayı, ya da mevcut binaya bir kat daha çıkmayı proje olarak Adalet Bakanlığı’na sundu. Bununla ilgili Bakanlığın kararının beklendiği belirtildi. Adliye koridorlarına PVC ile gaz beton bölmelerle yeni hakim ve savcılar ve yeni kurulan birimlere yer sağlama çalışmaları da, geçici çözüm olarak hızla devam ediyor.
CİNSEL İSTİSMAR ÖNDE
Yeni yıla mahkemeler binlerce dava dosyasını devrederek girmek zorunda kalırken, Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere yapılan istatistiki çalışmalarda, ağır ceza mahkemesinde ’cinsel istismar’ yani tecavüz ile ’dolandırıcılık’ davalarının daha çokluğu, asliye ceza mahkemelerinde ’hırsızlık’ suçu, sulh ceza mahkemelerinde ’çek ve uyuşturucu’ davalarının yoğunluğu dikkat çekti. İcra ceza mahkemelerinde ise en çok ’borca itiraz’ davaları görülürken, Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nde ’Marka Kanunu’na muhalefet’ davaları ilk sırayı aldı.
İCRA MÜDÜRLÜKLERİ TIKANDI
İzmir Adliyesi’nde ceza mahkemelerinden sonra en çok yoğun işlemin görüldüğü yer ise ekonomik sıkıntılara bağlı olarak, icra müdürlükleri oldu. İcra müdürlükleri, kendi raflarında dosya koyacak yer kalmayınca, koridorlara, sunta ve camdan bölümler yaparak, hacizli dosyalar için özel depolar oluşturmak zorunda kaldı. Her icra dairesinde 20 bin ile 50 bin arasında icra dosyası bulunduğu belirtildi.
Personel sıkıntısını her yıl açılan memurluk sınavlarıyla çözmeye çalışan İzmir Adalet Komisyonu, emeklilik nedeniyle ayrılanların da olması nedeniyle, yeni personel alımı için şimdiden Adalet Bakanlığı’nden talepte bulundu.
’TECAVÜZ, ESKİDEN ŞİKAYET EDİLMEZDİ’
Rakamlarla ilgili değerlendirmede bulunan İzmir Barosu Başkanı Avukat Sema Pekdaş şunları söyledi:
"Sadece ceza dosyaları ile toplumsal yapıyı değerlendirmek mümkün değildir. Ancak ceza dosyalarının sayısı ve niteliği, bize toplumsal yapıyı ve toplumsal yaşamadaki değişiklikleri değerlendirmek için bir pencere açabilir. Cinsel istismar ve tecavüz dosyalarının ilk sırada yer alması da, sadece bu suçların arttığını gösteren bir veri olarak değerlendirilemez. Bu durum ilgili suçların yargılanabilir olduğunun ve kişilerin bu konuda şikayette bulunabildiklerinin de göstergesidir. Önceki yıllarda tecavüze ve istismara uğrayan kadınlar bu konuda şikayette bulunamamaktaydılar. Hem soruşturma hem de kovuşturma aşamalarında tecavüz fiili ve faili değil, tecavüz mağdurunun kişiliği ve konumu tartışma konusu edilmekteydi. Ceza Kanunu ve Yargıtay içtihatlarındaki değişiklikler sonucunda tecavüz ve istismar suçlarında şikayetler yapılabilir olmuştur. Yani suçların görünürlülüğü mümkün olmuştur."
İzmir Adliyesi’nde, en çok cinsel istismar (tecavüz) ve dolandırıcılık davalarının görüldüğü 11 ayrı ağır ceza mahkemesinde, geçen yıl toplam 6 bin 600 davaya bakıldı, bunlardan karara bağlanamayan 3 bin 271’i 2011 yılına devretti. İş yoğunluğunun fazlalığı nedeniyle sayıları 29’a çıkan asliye ceza mahkemeleri’nde ise toplam 16 bin 665 dava 2011’e kaldı. Daha çok uyuşturucu kullanma, trafik kazaları ve basit yaralamaların görüldüğü 19 ayrı sulh ceza mahkemesinde ise karar verilemeyip bu yıla kalan dava sayısı 21 bin 858 oldu. Bunun dışında 10 ayrı icra ceza mahkemesinde 14 bin dava, 3 ayrı çocuk ağır ceza mahkemesinde 2 bin 430 dava, 9 ayrı çocuk ceza mahkemesinda 4 bin 84 dava, Fikri ve Sınayi Haklar Ceza Mahkemesi’nde ise 530 dosya yeni yıla devredildi.
MAHKEMELERİN İŞ YÜKÜ ARTTI
Mahkemelerin yeni yıla karar verilemeyen çok sayıda dava ile girmesi, 2011’in de yoğun bir adli yıl olacağını ortaya koydu. Duruşma salonlarının yetersizliği karşısında İzmir Adalet Komisyonu bir ek bina yapmayı, ya da mevcut binaya bir kat daha çıkmayı proje olarak Adalet Bakanlığı’na sundu. Bununla ilgili Bakanlığın kararının beklendiği belirtildi. Adliye koridorlarına PVC ile gaz beton bölmelerle yeni hakim ve savcılar ve yeni kurulan birimlere yer sağlama çalışmaları da, geçici çözüm olarak hızla devam ediyor.
CİNSEL İSTİSMAR ÖNDE
Yeni yıla mahkemeler binlerce dava dosyasını devrederek girmek zorunda kalırken, Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere yapılan istatistiki çalışmalarda, ağır ceza mahkemesinde ’cinsel istismar’ yani tecavüz ile ’dolandırıcılık’ davalarının daha çokluğu, asliye ceza mahkemelerinde ’hırsızlık’ suçu, sulh ceza mahkemelerinde ’çek ve uyuşturucu’ davalarının yoğunluğu dikkat çekti. İcra ceza mahkemelerinde ise en çok ’borca itiraz’ davaları görülürken, Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nde ’Marka Kanunu’na muhalefet’ davaları ilk sırayı aldı.
İCRA MÜDÜRLÜKLERİ TIKANDI
İzmir Adliyesi’nde ceza mahkemelerinden sonra en çok yoğun işlemin görüldüğü yer ise ekonomik sıkıntılara bağlı olarak, icra müdürlükleri oldu. İcra müdürlükleri, kendi raflarında dosya koyacak yer kalmayınca, koridorlara, sunta ve camdan bölümler yaparak, hacizli dosyalar için özel depolar oluşturmak zorunda kaldı. Her icra dairesinde 20 bin ile 50 bin arasında icra dosyası bulunduğu belirtildi.
Personel sıkıntısını her yıl açılan memurluk sınavlarıyla çözmeye çalışan İzmir Adalet Komisyonu, emeklilik nedeniyle ayrılanların da olması nedeniyle, yeni personel alımı için şimdiden Adalet Bakanlığı’nden talepte bulundu.
’TECAVÜZ, ESKİDEN ŞİKAYET EDİLMEZDİ’
Rakamlarla ilgili değerlendirmede bulunan İzmir Barosu Başkanı Avukat Sema Pekdaş şunları söyledi:
"Sadece ceza dosyaları ile toplumsal yapıyı değerlendirmek mümkün değildir. Ancak ceza dosyalarının sayısı ve niteliği, bize toplumsal yapıyı ve toplumsal yaşamadaki değişiklikleri değerlendirmek için bir pencere açabilir. Cinsel istismar ve tecavüz dosyalarının ilk sırada yer alması da, sadece bu suçların arttığını gösteren bir veri olarak değerlendirilemez. Bu durum ilgili suçların yargılanabilir olduğunun ve kişilerin bu konuda şikayette bulunabildiklerinin de göstergesidir. Önceki yıllarda tecavüze ve istismara uğrayan kadınlar bu konuda şikayette bulunamamaktaydılar. Hem soruşturma hem de kovuşturma aşamalarında tecavüz fiili ve faili değil, tecavüz mağdurunun kişiliği ve konumu tartışma konusu edilmekteydi. Ceza Kanunu ve Yargıtay içtihatlarındaki değişiklikler sonucunda tecavüz ve istismar suçlarında şikayetler yapılabilir olmuştur. Yani suçların görünürlülüğü mümkün olmuştur."