İyilikler ödülsüz kalmadı

Uluslararası İyilik Ödülleri için ulusal ve uluslararası alanda yaklaşık 500 hikâye komisyonlar tarafından titizlikle değerlendirildi.

* SANATÇI YUSUF İSLAM: Cat Stevens müzik kariyerinin zirvesindeyken Müslüman oldu ve adını Yusuf İslam olarak değiştirdi. Hayata geçirdiği Barış Treni, mazlumlara yardım için yola çıktı.

* SİRAJ WAHHAJ: New York’ta Hıristiyan bir ailenin üyesi olarak dünyaya gelen Jefrrey Kearse, 1969 yılında Amerika’daki Nation of İslam hareketine katılarak İslamiyeti seçti. Eğitim hareketinde.

* GAMZE ÖZÇELİK: 8 sene önce gönüllü gittiği Afrika ülkesinde yaşadıklarından etkilenerek kendini yardıma muhtaçlara adadı.

* MİMBERCİ ALİ ÖNDER: Ahşabı ince ince işleyerek yaptığı minberleri camilere bağışlıyor.

* DİN GÖREVLİSİ AHMET AYDEMİR: Nevşehir’deki Taşlıbel Çiçekli Camii, din görevlisi Ahmet Aydemir sayesinde hayran kalınan bir mekân hâline dönüştü.

* DİYARBAKIR ANNELERİ: Diyarbakır Anneleri, cesaretleriyle Türkiye’yi kendine hayran bıraktı. İçişleri Bakanlığı’nın belirlediği 10 anneye, Diyarbakır annelerini temsilen Vefa Ödülü verildi.

* VEFA DESTEK GRUPLARI: Polisten sağlık çalışanlarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan Vefa Sosyal Destek Grupları da Vefa Ödülü aldı.

ERDOĞAN: MÜLTECİLERİ GÖNDERMEYECEĞİZ

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Uluslararası İyilik Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi: “Diyarbakır anneleri 925 gün önce terör örgütüne karşı çıktıkları isyan bayrağıyla işte bu ikiyüzlülüğe ‘edi bese’ dediler. Bir avuç cesur ana, on yıllardır benim Kürt kardeşlerimin sırtına kene gibi yapışan zalimlere artık yeter diyerek ihtar verdiler. Başlattıkları evlat nöbetiyle sadece korku duvarlarını parçalamakla kalmadılar aynı zamanda siyasetçi görünümlü insan kaçakçılarının maskelerini aşağı indirdiler. Diyarbakır annelerinin ‘evlatlarımızı geri istiyoruz’ haykırışı teröre ve bölücü örgüt uzantılarına vurulmuş en ağır darbelerden biridir.

GEORGE, HELGA NİYE SESİNİZ ÇIKMIYOR

Ağızlarını her açtıklarında bize kadın haklarından, insan yaşam hakkından, demokrasiden, özgürlüklerden dem vuranlar Diyarbakır’daki o yüreği yanık anaların masum eylemlerine bir kez olsun destek çıkmadılar. Bunu batının George’sine Helga’sına söylüyorum, hani sizin insan haklarınız, niye sesiniz çıkmıyor? Eğer o terör örgütü mensuplarından olsaydı Diyarbakır’dan ayrılmazdınız.

YANLARINA GİTMEYEN SİYASETÇİLER

Diyarbakır’a gidip de ittifak ortaklarından ürktükleri için anaların kapısını çalmaktan korkan, acılarını paylaşmaktan çekinen hatta bu cesur anneleri tehdit eden siyasetçi müsveddelerini de gördük. Kaldıkları otele davet ettiler ayaklarına gitmediler, gidemediler. Yasin Börü’nün katillerini aklamak için seferber olanlar, ciğerpareleri zorla dağa kaçırılan anneler için kıllarını dahi kıpırdatmadılar. Bu seneki ikinci vefa ödülünü başlattıkları nöbetle evlatlarını terörün pençesinden kurtarmaya çalışan yiğit Diyarbakır annelerine veriyoruz.

MAZLUMLARA KAPIMIZ GÖNLÜMÜZ AÇIK

Çevremizde yaşanan trajediler elimizdekilerin kıymetini çok daha iyi bilmemiz gerektiğine işaret ediyor. Tüm mazlumlara, mağdurlara, gariplere kapımızı, gönlümüzü açık tutmayı sürdüreceğiz. Dün Irak’tan Suriye’den Afganistan’dan gelmişlerdi. Bugün Ukrayna’dan geliyorlar, yarın nereden geleceklerini bilemeyiz. Ama bu ülke daima mazlumların sığınağı olmaya devam edecektir. Bu güzel ülkemizde ana muhalefetin başındaki ve yanındakiler ne diyorlar? Biz seçimi kazandığımızda mültecileri göndereceğiz diyorlar. Biz göndermeyeceğiz. Çünkü biz ensarın, muhacirin ne olduğunu peygamberi bir metot olarak çok iyi biliriz.”