İyileştirmeler, ölüm oruçlarını bitirebilir

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Hüseyin Akgül, cezaevleriyle ilgili yasal iyileştirmelerin ölüm oruçlarını bitirebileceği inancını taşıdıklarını söyledi.

İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun bugünkü toplantısından sonra bir açıklama yapan Akgül, bazı Batı ülkelerine yapılan ziyaretler ve buralardaki cezaevlerinde yapılan inceleme sonuçlarının komisyon üyelerine aktarıldığını belirtti.Cezaevleriyle ilgili alt komisyonun raporunun bugün komisyon üyelerine dağıtıldığını, gelecek hafta da rapor üzerinde müzakerelerin yapılacağını bildiren Akgül, şöyle konuştu:

''Burada arkadaşlarımızın almış olduğu karar, şu anda ölüm oruçlarıyla ilgili cezaevlerine bir ziyaretin yapılmaması. Çünkü cezaevleriyle ilgili iyileştirme yönünde Terörle Mücadele Yasası'nın 16'ıncı maddesinin değiştirilmesi, cezaevlerindeki iş yurtları kanununun çıkması, ceza infaz hakimliği kanunun çıkması; bugün görüşülecek olan cezaevleri izleme kurulları tasarısının da yasalaşması halinde, gerek cezaevlerindeki uygulamaların bağımsız yargının, bir diğer açıdan da sivil inisiyatifin denetimine gireceği, dolayısıyla bu iyileştirmeler sonucunda da ölüm oruçlarının bitebileceği inancı hakim oldu ve şimdilik gidilmesi kabul edilmedi.''

Akgül, komisyonun önümüzdeki hafta, basına ve kamuoyuna yansıyan telefon dinleme konusunu da ele alacağını ifade etti. (aa)

İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Yusuf Çelikkaya getirilmedi. Davanın gıyabi tutuklu sanığı Yalçın Özbey ise yakalanamadığı için duruşmada hazır edilemedi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Adil Güreşci, başsavcılığın, Yalçın Özbey'in 4616 sayılı Şartla Salıverilme, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun'dan yararlanıp yararlanmadığını sorduğunu ve celse arasında buna cevap verildiğini bildirdi.

Çorum Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunduğunu belirten Fahri Kabacanadlı kişinin, mahkemeye iki sayfadan oluşan bir mektup gönderdiğini belirten Başkan Güreşci, Kabacan'ın mektupta, Abdi İpekçi cinayetine ilişkin bilgisi olduğunu söylediğini tutanağa geçirdi.

Yalçın Özbey'in gıyabı tutukluluğunun devamına, yakalanması durumunda günsüz olarak ifadesinin alınmasına karar veren mahkeme heyeti, dava konusuna ilişkin bilgisi olduğunu belirten Kabacan'ın Çorum Kapalı Cezaevi'nde bulunup bulunmadığının sorulmasını, eğer cezaevinde ise talimatla ifadesinin alınmasını kararlaştırdı.

Duruşma, eksikliklerin giderilmesi amacıyla ertelendi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Milliyet Gazetesi Başyazarı Abdi İpekçi'nin, 1 Şubat 1979 tarihinde öldürülmesine ilişkin İstanbul Sıkıyönetim Mahkemesi'nde yargılanan Mehmet Ali Ağca'nın, idam cezasına çarptırıldığı belirtiliyor.

Aynı davada yargılanan Yavuz Çaylan'ın ise üç yıl hapis cezasına çarptırıldığı vurgulanan iddianamede, diğer sanık Mehmet Şener hakkında da zaman aşı nedeniyle takipsizlik kararı alındığı ifade ediliyor.

İddianamede, Yavuz Çaylan ile Mehmet Ali Ağca'nın, yargılandıkları süre içerisinde Yalçın Özbey'in suça katıldığından bahsetmedikleri, buna rağmen Papa 2. Jean Paul'a silahlı saldırı düzenlemekten tutuklanan Mehmet Ali Ağca'nın 1983 yılında Roma'da verdiği ifadede, İpekçi'yi öldürenin kendisi değil Yalçın Özbey olduğunu söylediği kaydediliyor.

Özbey'in firarda olması nedeniyle sorgulamasının yapılmadığı, istinabe yoluyla Belçika'da alınan ifadesinde de sorulara yanıt vermediği ve suçlamaları reddettiği anlatılan iddianamede, Özbey'in bu suikastta yer aldığına dair elde edilen emarelere yer veriliyor.

Ünye Kapalı Cezaevi'nde ''gasp'' ve hırsızlık'' suçlarından hükümlü bulunan Yusuf Çelikkaya'nın da 4 Ocak 2000 tarihinde el yazısıyla yazdığı dilekçede, İpekçi'nin öldürülmesiyle bağlantısı olduğunu bildirdiği belirtilen iddianamede, Çelikkaya'nın, İpekçi'nin öldürülmesinin 1978 yılında Abdullah Çatlı, Mehmet Ali Ağca, Mehmet Şener, Yavuz Çaylan, Oral Çelik ve kendisi tarafından planlandığını anlattığı kaydediliyor.

Şimdiye kadar hakkında soruşturma yapılmamış olan Yusuf Çelikkaya ile hakkında 6 Aralık 1983'te gıyabi tutuklama kararı çıkarılan Yalçın Özbey için zaman aşımının dolmamış olduğu ifade edilen iddianamede, Yalçın Özbey ile Çelikkaya'nın, ''Taammüden adam öldürmek suçuna katılmak''tan, 20 yıldan az olmamak üzere ağır hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.

Olayın faillerinden biri olarak aranırken, 14 Eylül 1996'da Türkiye'ye iade edilen Oral Çelik, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılama sonucu 28 Mayıs 1999 tarihli duruşmada, hakkında kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat etmişti. (aa)