BELMA ALTUNCU/İSTANBUL, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2007 11:55
KANSER hastası olduğu için canlı bomba olarak eylem yapmak üzere İstanbul’a gönderildiği öne sürülen Gülzemin Karataş’ın da aralarında bulunduğu 4 zanlı hakkında 21 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
KANSER hastası olduğu için canlı bomba olarak eylem yapmak üzere İstanbul’a gönderildiği öne sürülen Gülzemin Karataş’ın da aralarında bulunduğu 4 zanlı hakkında 21 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Nazmi Okumuş tarafından hazırlanan iddianamede, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince yasadışı silahlı PKK terör örgütüne yönelik yapılan çalışmalar sırasında yakalanan, şüphelilerden Gülzemin Karataş’ın örgütün Kuzey Irak’taki kamplarında askeri ve siyasi eğitim gördüğü, bomba eğitimi aldığı ve rahatsızlanması üzerine canlı bomba olarak görevlendirilerek eylem yapmak üzere İstanbul’a gönderildiği belirtildi. Gülzemin Karataş’ın ‘Leyla’ ve ‘Rojbin’ kod adlarını kullandığı ve şüphelilerden Mehmet Emin Adanmış refakatinde İstanbul’a gönderildiği kaydedilen iddianamede, Karataş’ın yaklaşık 5 yıl örgüt içerisinde kaldığı ifade edildi. ‘Kemal’ ve ‘Mustafa’ kod adlarını kullanan Mehmet Emin Adanmış’ın ise, Kuzey Irak’ta bulunan örgütün kamplarına gidip geldiği ve örgüt kamplarından ülkemize eylem yapmak için gönderilecek elemanları sınırdan gizlice geçirdiği, yasadışı yolla eylem alanlarına intikalini sağladığı belirtildi.
İYİLEŞMEYİNCE CANLI BOMBA YAPILDI
İddianamede 1999 yılında terör örgütüne katıldığı kaydedilen Karataş’ın örgütün kırsalında rahatsızlanması üzerine Kuzey Irak’ta bir süre tedavi gördüğü, ancak tedavisinin sonuçlanmadığı, bunun üzerine örgütün kendisini canlı bomba olarak yetiştirerek İstanbul’da sansasyonel bir eylem yapılması konusunda ikna edip gönderdiği anlatıldı. Karataş’ın üzerinden çıkan kimliğin Ayten Taşkıran adına kayıtlı olduğu ve bu kişinin de şüphelilerden Cemal Altun’un baldızı olduğu ifade edildi. Cemal Altun’un, Gülzemin Karataş’ı bilerek ve isteyerek evinde barındırdığı anlatılan iddianamede, şüpheli Rıfat Arslan’ın da Mehmet Emin Adanmış’la ilişkilerinin olduğu, yer ve malzeme temin ettiği, evinde yapılan aramalarda yasaklanmış Özgür Halk dergileri ile Öcalan’a ait kitapların ele geçtiği belirtildi.
‘EYLEMLERDEN SİVİLLER ZARAR GÖRÜYOR’
Mehmet Emin Adanmış’ın örgütün kuryeliğini yaptığı, elemanlarını götürüp getirdiği belirtilen iddianamede daha sonra şöyle denildi:
“PKK terör örgütünün askeri kanadı olan Halk Savunma Güçleri tarafından organize edilen PKK-TJK örgüt elemanlarının, genelde turistik yerler ile büyük alışveriş merkezlerini eylem alanı olarak seçtikleri, ortalama 25 yaş civarındaki şehir yaşantısını bilen, şehirlerde eğitim almış, poliste ve jandarmada kaydı olmayan örgüt militanları arasından seçilmektedir. Bunlar kendi tabirleri ile metropol iller, turistik ve ekonomik öneme haiz bölgelerde bombalı eylemlerde bulunmak üzere görevlendirilmektedir. Tabiri caiz ise birer canlı bomba olarak gerçekleştirdikleri bu eylemlerden de çoğunlukla sivil insanlar, kadınlar ve çocuklar zarar görmektedir.”
‘MİLLET SERİNKANLILIĞINI MUHAFAZA EDİYOR’
Gülzemin Karataş’ın rahatsızlığı nedeniyle örgüt tarafından gözden çıkarıldığı ve eyleme zorlandığı ifade edilen iddianamede şu görüşlere yer verildi:
“Karataş’ın canlı bomba olarak İstanbul’a gönderildiği belirlenmiş, bu durum dahi örgütün acımasızlığını ortaya koymaktadır. Bu gerçekten hareketle ülkemizde terörün yaşaması için kana, insanın yaşaması için de huzura ihtiyacı olduğu prensibinin zıddı ile hareket ederek, son zamanlarda artan ve özellikle İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Adana gibi büyük şehirlere sıçrayan PKK eylemlerinin amacı milletin huzurunu bozmaktır. Dış destekli kanlı eylemlerin açacağı tahribatın farkında olarak millet serinkanlılığını muhafaza etmekte, şüphesiz siyasilerden ve ülkeyi yönetenlerden daha aklıselim davranışlar bekleyerek huzurunu ve sukunetini muhafaza etmektedir. Terör amacına uygun davranmış, şehirlerde millet arasında korkunun, dehşetin boy göstermesi için kanlı planlarını sahnelemekten çoğu zaman çekinmemiştir. Bu sahnelerin tekrarlanmaması, şüphelilerin bir an evvel yakalanarak adalet karşısında hesap vermesi ile mümkün olacaktır.”
TERÖRÜN ARKASINDAKİ GÜÇ VE PARMAK
Savcı Nazmi Okumuş iddianamesinde, PKK terör örgütüyle ilgili ayrıca şunları dile getirdi:
“Şehrin ortasında bulunan bir alışveriş merkezini veya turistik ve ekonomik öneme haiz bir yeri ateş topuna çeviren bir eylemin, PKK terör örgütünün siyasi gücüne veya vermek istediği mesaja ne denli hizmet ettiği iyi düşünülmelidir. Şehirlerde kadınların ve çocukların bulunduğu alışveriş merkezlerinde, belediye otobüsleri içerisinde bulunan insanlarla birlikte, kendi üzerindeki patlayıcılarla ateşe vererek imha etmek, şehrin ortasında can pazarı kurmak, terör kelimesinin anlamına tam layık bir eylemdir. Terör, ülkemizi kendi beslenmesine uygun hale getirmek için son günlerde meaisini yoğunlaştırırken devlet te, millet te, bunların arkasındaki güce ve parmağa yoğunlaşmalı, gerçek terör destekçilerinin heveslerini doğmadan boğmalıdır.”
İSTENEN CEZALAR
İddianamede, rahatsızlandığı için acımasız bir tavırla İstanbul’a gönderildiği ifade dilen Gülzemin Karataş ile Mehmet Emin Adanmış’ın ‘PKK terör örgütünün üyesi olmak’ ve ‘Başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmak’ suçlarından 9 yıldan 21 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. Şüphelilerden Rıfat Arslan ve Cemal Altun’un ise ‘örgüte yardım ve yataklık’ ile ‘Başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmak’ suçlarından 3 yıldan 10.5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Sanıkların yargılanmalarına önümüzdeki günlerde İstanbul ağır ceza mahkemesinde başlanacak.