Güncelleme Tarihi:
Akşener, söz konusu soruşturma süreciyle ilgili Anayasa’nın 36'ncı maddesinde düzenlenen 'adil yargılanma hakkı', 'kendisine yöneltilen suçlamanın nedeninden ve niteliğinden haberdar olma hakkı', 'makul sürede yargılanma hakkı' ve 'lekelenmeme hakkı'nın ihlal edildiği gerekçesiyle avukatları aracılığıyla AYM'ye bireysel başvuru yaptı.
İYİ Parti'den yapılan yazılı açıklamada; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı Suçlar Bürosu tarafından 15 Temmuz darbe girişiminin ardından isimsiz ihbarlar dikkate alınarak başlatılan ve sonradan PKK terör örgütü üyeliğinden yargılandığı davada itirafçı olduğu için beraat ettiği ortaya çıkan gizli tanığın ithamlarına dayanılarak, Akşener hakkında soruşturma yürütüldüğü belirtildi. Soruşturmada, yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimi öncesi Mayıs 2019’da gizlilik kararı verildiği ve soruşturmanın, 22 Ağustos 2023 tarihinde takipsizlik kararı ile sonuçlandığı hatırlatıldı.
Soruşturma sürecini Meral Akşener’in avukatı olarak takip eden İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz da açıklamasında, dosyada gizlilik kararı alındıktan sonra dosyaya ilişkin tüm bilgilere savcılık tarafından ulaşıldığı, son 4 yıllık sürede dosyada hiçbir işlem yapılmadığını belirtti. Poyraz, 2019 yılında dosyaya ilişkin tüm bilgi ve belgelere erişilmiş olmasına rağmen dosyada verilen gizlilik kararından sonra esasa ilişkin hiçbir işlem yapılmadığını belirterek, tüm süreç boyunca medyadaki kimi haber ve yayınlarda dosya içeriğine ilişkin bilgilere yer verildiğini ve yorumlar yapıldığını, 4 yılı erişim kısıtlı olarak 7 yıl süren soruşturma evresinde gerçekleşen tüm seçim süreçlerinde Meral Akşener ve İYİ Parti aleyhine iktidar partisi olan AK Parti ile Cumhur İttifakı’ndaki diğer siyasi partiler tarafından bu soruşturmanın bir siyasi silah ve politik malzeme olarak kullanıldığını dile getirdi.
Uğur Poyraz, 2023 yılında takipsizlik kararı verilmesine karşı 4 yıl boyunca soruşturmanın gizlilik kararı altında devam ettiriliyor gibi gösterilmesinin siyasi saiklerle yapıldığına delil olduğundan sınırlamanın Anayasa’da belirtilen amaçları aşamayacağına ilişkin düzenlemeye yer veren Anayasa’nın 14'üncü maddesinin 2'nci fıkrasına da aykırı davranıldığını, avukatlar tarafından bireysel başvuruda bu madde yönünden de hak ihlali iddiasına yer verildiğini belirtti.
Müvekkillerinin Anayasa’da düzenlenen haklarının ihlal edildiğinin tespitini talep eden Akşener’in avukatları, ayrıca bu süreçte uğramış olduğu saldırılar sebebiyle 5 milyon lira manevi tazminat talebinde de bulundu. Bu tazminata hükmedilmesi durumunda tüm tutarın şehit ailelerine verileceği de dilekçede belirtildi.