Pınar ÇITAK KOYGUN - İdris TİFTİKÇİ / İSTANBUL, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Kasım 11, 2011 15:27
VAN’da 5.6 şiddetindeki son depremde yıkılan Bayram Otel’e "İTÜ’den uzmanlarının oturulabilir raporu verdiği" iddiasıyla ilgili olarak İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekai Celep, "Teknik üniversite grubunun yasal bir rapor verme yetkisi yoktur. Yetkili kimseler bakanlığın mühendisleriydi. Hehangi bir şekilde özel bir binayı incelememiz rapor vermemiz sözkonusu değildir" dedi.
Van’da meydana gelen 7.2 şiddetindeki deprem sonrası bölgeye inceleme yapmaya giden İstanbul Teknik Üniversitesi’nden uzmanlar bir basın toplantısı yaptı. Öğretim üyelerinden oluşan inceleme heyeti toplantıda 26 - 29 Ekim tarihleri arasında Van’da yaptıkları incelemenin sonucunda oluşturdukları raporu da açıkladı. İTÜ Ayazağa Kampüsünde düzenlenen basın toplantısına, İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Celep, Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz, İTÜ Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsünden Yrd. Doç. Dr. Pınar Özdemir Çağlayan, İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Beyza Taşkın, İTÜ Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serdar Taşkın, İTÜ Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetim Enstitüsünden Prof. Dr. Ayfer Erken ile aynı bölümden Yrd. Doç. Dr. Ufuk Yazgan katıldı. Raporda taşıyıcı sistemlerin dayanıksızlığı ve binaların yapımında kullanılan malzemelerin kalitesizliğine dikkat çekiliyor.
" VAN DEPREMİ DOĞU ANADOLU’DAKİ BİR SIKIŞMANIN SONUCU "
Basın toplantısında bir konuşma yapan Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz, meydana gelen 7.2 ve 5.6 şiddetindeki depremle ilgili genel bilgiler verdi. Tüysüz, Türkiye’nin Arap yarımadasının 12 milyon yıldır 12 milimetrelik bir hızla Türkiye üzerine kaydığını aktardı. Tüysüz, " Bunun doğal bir sonucu olarak da Türkiye’de çok sayıda jeolojik aktif faylar var. Bunlardan çok iyi bildiğimiz kuzey ve güney fayı var. Van depreminin bununla bir ilgisi yok. Van depremi Doğu Anadolu’da meydana gelen bir sıkışmanın sonucu " dedi.
Tüysüz Van çevresinde geçmişten bugüne kadar önemli depremlerin yaşandığına da dikkat çekerek, "1881’de iki tane deprem olmuş. Biri 18 Mayıs’ta diğeri de 30 Mayıs’ta. 12 gün arayla gerçekleşmiş biri 6.7 diğer 7.3 şiddetinde. Bunlar tahmindir ölçülmüş değerler değildir. Ancak Van yöresine baktığımız zaman bu tür art arda gelen depremlerden oldukça fazla etkilendiğini biliyoruz. 23 Ekim’de meydana gelen bir sıkışma türü depremdir. Bindirme fayı tarafından yaratılmıştır " diye konuştu. Depremin derinliğinin derinliğinin 16 kilometre olduğunu kaydeden Tüysüz, " Depremin derinliği 16 kilometredir. 4 metre atım gelişmiştir. Atım fay blokların ilerleme veya kayma hızıdır. 17 Ağustos’ta bu 5 metreydi. Burada yüzeyde çok fazla bir atım görmüyoruz " dedi.
" TEKNİK ÜNİVERSİTENİN YASAL BİR RAPOR VERME YETKİSİ YOKTUR "
İTÜ İnşaat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zekai Celep ise, meydana gelen depremde yaşanan ölüm olaylarında herkesin kusurlu olduğunu kaydetti. Celep, " Bu hasar sebeplerini belirli bir gruba yüklemek konusunda bence biraz dikkatli olmak zorundadır herkes. Bunda başta mal sahibinin de kusuru var meslek odalarının da kusuru var belediyedeki mühendisin de belediye başkanının da kusuru var. Ben burada bizi kusursuz olarak telakki etmiyorum. Öğretim kurumlarından olan arkadaşlarımızda da kusur var. Bu konuya ait olan bir çözüm de hepimizin gayretiyle otaya çıkacaktır " diye konuştu. Celep, 5.6 şiddetindeki son depremde yıkılan Bayram Otel’e İTÜ’den uzmanlarının oturulabilir raporu verdiği iddiasıyla ilgili de konuştu. Celep, "Kamu binalarını inceledik ; çoğuna sözlü bilgiler verdik. Cezaevine yazılı bir belge verdik. Teknik üniversite grubunun yasal bir rapor verme yetkisi yoktur. Yetkili kimseler bakanlığın mühendisleriydi. Herhangi bir şekilde özel bir binayı incelememiz rapor vermemiz sözkonusu değildir. Zaten olamazdı da. Bunun yanında özelikle hasar görmüş resmi ve özel binaları inceleyerek bu hasarların sebeplerinini inceleyerek ve rapor etmeye çalışarak bilgilerimizi ilerletmeye çalıştık " şeklinde konuştu.
Celep, üniversitelerin hasar tespiti ve rapor sunma konusunda re’sen yetkili olup olmadığı sorusuna ise, " Erzincan depreminde bize yetki verilmişti. Biz tamamen üniversitede bir grup kurarak rektörlüğün gösterdiği kolaylıklarla gittik" yanıtını verdi.
VERMİŞ OLDUĞUMUZ BİR RAPOR YOKTUR
Konuyla ilgili konuşan İTÜ İnşaat Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Beyza Taşkın ise, " Bayram Otel binasıyla ilgili İTÜ’ nün herhangi bir inceleme yapması sözkonusu değil. Biz de birtakım gazetelerde yer alan böyle bir talihsiz beyanatı üzüntüyle karşıladık ve okuduk. Miş, muş ifadeleri var. Gerek bakanlık yetkilisinin açıklaması gerekse köşeyazarlarının yazıları ’ deniyor ’ şeklindeydi. Hocamızın da belirttiği gibi hiçbir şekilde yetkili değiliz. Sahada bilimsel inceleme için bulunuyoruz. Bayram Otel civarından geçtik. Bayram Otel binasının içine girmeye teşebbüs bile etmedik. Çok farklı bir bilimsel çalışmayı kapsıyordu Bayram Otel çevresindeki çalışma" şeklinde konuştu.
NE İÇİNDE NE DIŞINDA İNCELEME YAPTIK
Raporla ilgili adı geçen İTÜ Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsünden Yrd. Doç. Dr. Pınar Özdemir Çağlayan ise, "Dün değişik medya kanallarında gazetelerde konuşmaya gayret ettiğim şey, burada yaptığımızın akademik çalışmanın bir sokak taraması olduğunu ve bu sırada gözümüze pek çok binanın takıldığı gibi Bayram Otel de takıldı. Dışındaki kaplamalar nedeniyle herhangi birşey göremediğimiz için ne içine girdik ne de dışında inceleme yaptık" dedi. Çağlayan, yıkımın en fazla olduğu Maraş caddesi üzerinde incelemeler yapmak üzere gelecek hafta Van’a gitmeyi planladıklarını da belirterek, " Bunu yapmak üzere de harita üzerinde kaç katlı, hangi sene yapıldı, tüm bunlara yönelik yıkık ya da ayakta olduğunu not ederek geçtiğimiz bir çalışma yaptık. Hiçbir kuruluşa vermiş olduğumuz rapor yoktur bununla ilgili " diye konuştu.
UZMANLARDAN ARTÇI DEPREM UYARISI
İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Beyza Taşkın incelemeler sırasında Bayram Otel’de dikkatini çeken şeyin ne olduğu sorusuna ise, " Zemin katı yumuşak kat olan sonrasında çelik bir taşıyıcı sistemle ilave çekme katı bulunan bir bina. Dış cephesi de Amerikan siding yapılı bir binaydı " dedi. Taşkın, riskli yapılar olduğunu da kaydederek, " Riskli bulunan yapılardan kasıt şöyle. Biz mesela ilk depremden çok etkilenmemiş Van merkezinde betonerme yapılar gördük. Artçı depremlerin devam ettiğini belirten hocaları dikkate alırsak, bu tip binaların riskleri vardır yıkıla da bilirler. Kullanılmaları son derece sakıncalıdır " dedi. Raporu kimin hazırlaması gerektiği sorusuna da yanıt veren Taşkın, " AFAD ön hasar incelemesi yapıyor. İhbar gelen yerde yapılır. Bu bina güvenli demek değildir. Amacı ne kadar malzemeye ihtiyaç var ne kadar yardım getirmeliyim vs esas hasar tespitleri yeni başlayacak " dedi.
Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz, Van yöresinde meydana gelen yıkıcı depremler dikkate alındığında, yeni bir yıkıcı depremin beklenip beklenemeyeceği sorusuna yanıt verdi. Prof. Dr. Tüysüz, " 7.2’lik depremin artçılarını bekliyoruz. Bunu söylemek lazım. 7.2’lik depremden sonra büyüklüğü 6.2 - 6.3’e kadar çıkacak artçılar olabilir. 7.2’lik depremin ardından 5 - 5.5 civarında artçılar olmuştur. Yörede 6.2’ ye çıkacak bir deprem beklenebilir. Van gölünün güneyinde bulunan faylar üzerinde deprem olması bizler için çok şaşırtıcı olmaz. Ama bunun yarın mı öbür gün mü yoksa 2 sene sonra mı olacağını, bunu söyleme şansımız yok " dedi.