Ä°TÜ'den metroyu aklayan rapor

Güncelleme Tarihi:

Ä°TÃœden metroyu aklayan rapor
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 11, 2001 00:00

Ä°stanbul Metrosu'nun Unkapanı-Yenikapı hattı yapımı çalışmaları sırasında Aksaray'daki bölümde meydana gelen çökmeyle ilgili sonuçlandırılan teknik raporda, ''göçük bölgesinde, tünel açımları sırasında deformasyonların hızlandığının tespit edilmediÄŸi'' bildirildi.Ä°stanbul Teknik Ãœniversitesi'nden (Ä°TÃœ) Prof. Dr. Ahmet SaÄŸlamer, Prof. Dr. Mahir Vardar ve Prof. Dr. ErdoÄŸan Yüzer tarafından hazırlanan ve göçük bölgesine iliÅŸkin çeÅŸitli çizimlerin de yer aldığı teknik rapor, Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediyesi'nin web sitesinde de yayınlandı.Raporda, yapılan incelemeler ve deÄŸerlendirmeler sonucunda, bu kesimdeki metro tünellerinin kiltaşı,-silttaşı ve kumtaşı ardalanmasından oluÅŸan Trakya formasyonu ile bunların üzerine uyumsuz olarak gelen deÄŸiÅŸik kalınlıktaki Güngören formasyonu içinde açıldığı belirtilerek, zeminin suya doygun ve akıcı olduÄŸu kaydedildi.Marmara Denizi'ne komÅŸu olan az eÄŸimli bu alanda, uzun yıllar, sulamaya dayalı sebze tarımı yapıldığı hatırlatılan ve derinliÄŸi 10 metre dolayında, çapları 1.5-3 metre arasında deÄŸiÅŸen bostan kuyuları açıldığı ifade edilen raporda bunların çoÄŸunun zamanla doldurularak iÅŸlevlerini yitirdikleri anlatıldı.Raporda, göçük bölgesinde, tünelin üzerindeki örtü kalınlığının 11 metre civarında olduÄŸu ve tünel tavanı üzerinde bulunan bitkisel toprak, yapay dolgu, kısmen denizel kökenli alüvyon olarak tanımlanan birimlerin tümünün suyu tutucu ve iletici nitelikte bulunduÄŸu kaydedildi.Tünel tavanında bulunan örtü malzemesinin statik yeraltı su seviyesinin altında kalan kısmının tamamen suya doygun olduÄŸu tespitine yer verilen raporda, ''Bu kesim, kazı sırasında stabilitesi kolayca bozulabilen, hassas zonu oluÅŸturmaktadır. Göçme, bu zon içerisinde meydana gelmiÅŸtir. Tünelde, göçük olayının yaÅŸandığı bölgenin hemen öncesinde tünel içinde yapılan deformasyon okumalarında orta kısım tepe noktasındaki düşey deformasyonların maksimum 3.5 santimetre mertebesinde olduÄŸu ve bu deÄŸerin projede tanımlanan deformasyon limitleri içinde kaldığı belirlenmiÅŸtir'' denildi.Göçüğün, deformasyon hızlanmasının izlenemediÄŸi bir zamanda tavan gerisinden gelen büyük bir gürültü ile baÅŸlamış olmasının, tünelin üstünde büyük ihtimalle boÅŸalma ve göçmeye elveriÅŸli bir anomalinin bulunduÄŸunu gösterdiÄŸi ifade edilen raporda, ''Büyük bir patlamayla oluÅŸan bu göçük hunisi içine daha sonra üstte bulunan binalar devrilerek göçmüştür'' ifadesine yer verildi.Raporun sonuç bölümünde ise, şöyle denildi:''Göçük bölgesinde, tünel açımı sırasında deformasyonların hızlandığı tespit edilmemiÅŸtir. Tünel buna raÄŸmen dayanımını ani olarak kaybetmiÅŸtir. Bu durum, göçüğün malzeme yenilmesinden çok, beklenmedik bir anomali etkisiyle meydana geldiÄŸini göstermektedir.Göçük, büyük bir olasılıkla, açılmış sondajlarda rastlanmayan, yersel zemin deÄŸiÅŸikliklerinin bulunduÄŸu, yeraltısuyu içeren ortamların akıcı hale gelmesi ve bunların, ayrışma ve aşınma sonucu oluÅŸmuÅŸ olan az eÄŸimli anakaya dokanağını patlatarak, henüz destekleme aÅŸamasındaki tünel tavanını kırması ile oluÅŸmuÅŸtur.''Raporda, bu ani boÅŸalmanın en önemli ve tetikleyici nedeninin,  ''Tünel tavanı önünde anakaya dokanağına kadar ulaÅŸan eski bir su kuyusunun birdenbire göçmesi ve buradaki suyun ve çevresindeki akıcı zeminin tünel içine boÅŸalması'' olduÄŸu kaydedildi. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!