İTÜ'de protesto
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Kasım 25, 2010 15:49
İstanbul Teknik Üniversitesinin (İTÜ) 2008-2009 eğitim öğretim yılındaki açılış töreninde izinsiz gösteri yaptıkları iddiasıyla yargılanan 18 öğrenci hakkında verilen 1 yıl 3'er aylık hapis cezası hükmünün açıklanmasının geri bırakılması yönündeki karar, öğrenciler, öğretim üyeleri ve sanatçılar tarafından protesto edildi.
İTÜ'nün Maslak kampüsü yemekhanesinde toplanıp, “Üniversiteliler zorbalığa, baskıya, AKP'ye teslim olmayacak” yazılı pankart açan öğrenciler, iki yıl önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı protesto ettikleri için gözaltına alındıkları Süleyman Demirel Kültür Merkezine kadar yürüdü.
Burada grup adına açıklama yapan İTÜ öğrencisi Mehtap Metinoğlu, düşünce üretimi ve ifadesinin demokratik bir hak olduğunu vurgulayarak, “Bu hak, temelinde bağımsız ve özgür düşünce üretiminin yattığı üniversitelerin de olmazsa olmaz bir koşuldur” dedi.
Verilen bu cezanın üniversitelerin temelindeki özgür düşünce anlayışına saldırı olduğunu ileri süren Metinoğlu, mahkemenin aldığı kararın amacının sadece 18 öğrenciyi cezalandırmak olmadığı iddiasında bulundu.
Prof. Dr. Ayşe Erzan da İTÜ öğretim üyeleri olarak verilen kararın iptali için bir imza kampanyası başlattıklarını ifade ederek, “Biz üniversiteye polis çağrılması, bu polislerin öğrencilere müdahale etmesi, öğrencilerin gözaltına alınması ile başlatılan adli süreç sonunda hapis ve para cezasına çarptırılmalarının demokratik hak ve özgürlüklerin kullanılmasının önünde ciddi bir engel olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
Eğitim-Sen Üniversiteler Temsilcisi Arzu Açar ise en temel protestoların bile hapis cezalarıyla çarptırılmaya başladığını ifade ederek, “Bu kararı imzalayan hukukçuların yanı sıra okul içinde demokrasi nutukları atılan toplantılara izin veren ama dışarıda öğrencilerin dövülmesi ve hapis cezası almalarına sessiz kalan rektörleri de protesto ediyoruz” dedi.
Hapis cezası alan İTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü öğrencisi Neval Kösedağı'nın annesi Ferdane Kösedağı da ellerinde sadece bir pankart taşıyan gençlere verilen cezanın ağır olduğunu savundu.
Sanatçılar Pınar ve Tolga Sağ'ın da destek verdiği öğrenciler, basın açıklamasının ardından çeşitli sloganlar atarak dağıldı.
Burada grup adına açıklama yapan İTÜ öğrencisi Mehtap Metinoğlu, düşünce üretimi ve ifadesinin demokratik bir hak olduğunu vurgulayarak, “Bu hak, temelinde bağımsız ve özgür düşünce üretiminin yattığı üniversitelerin de olmazsa olmaz bir koşuldur” dedi.
Verilen bu cezanın üniversitelerin temelindeki özgür düşünce anlayışına saldırı olduğunu ileri süren Metinoğlu, mahkemenin aldığı kararın amacının sadece 18 öğrenciyi cezalandırmak olmadığı iddiasında bulundu.
Prof. Dr. Ayşe Erzan da İTÜ öğretim üyeleri olarak verilen kararın iptali için bir imza kampanyası başlattıklarını ifade ederek, “Biz üniversiteye polis çağrılması, bu polislerin öğrencilere müdahale etmesi, öğrencilerin gözaltına alınması ile başlatılan adli süreç sonunda hapis ve para cezasına çarptırılmalarının demokratik hak ve özgürlüklerin kullanılmasının önünde ciddi bir engel olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
Eğitim-Sen Üniversiteler Temsilcisi Arzu Açar ise en temel protestoların bile hapis cezalarıyla çarptırılmaya başladığını ifade ederek, “Bu kararı imzalayan hukukçuların yanı sıra okul içinde demokrasi nutukları atılan toplantılara izin veren ama dışarıda öğrencilerin dövülmesi ve hapis cezası almalarına sessiz kalan rektörleri de protesto ediyoruz” dedi.
Hapis cezası alan İTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü öğrencisi Neval Kösedağı'nın annesi Ferdane Kösedağı da ellerinde sadece bir pankart taşıyan gençlere verilen cezanın ağır olduğunu savundu.
Sanatçılar Pınar ve Tolga Sağ'ın da destek verdiği öğrenciler, basın açıklamasının ardından çeşitli sloganlar atarak dağıldı.