Güncelleme Tarihi:
Türkiye’de mühendislik ve mimarlık eğitimi dendiği zaman ilk akla gelen üniversitelerden biri İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ). Temeli, gemi inşaatı ve haritacılık eğitimi vermek için 1773 yılında kurulan Mühendishane–i Bahr–i Hümayun’a dayanıyor. Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli devlet adamlarından tutun, tanınmış ünlü mühendislerin çoğu bu üniversiteden mezun olmuş. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel bu isimlerden biri. Mühendislik eğitiminde öncü rol üstlenmesine rağmen İTÜ, bu alanda dünya standartlarının belirlendiği akreditasyon kuruluşu ABET’e üye olamamış. Akreditasyon için başvuru yapılmış; ama şu ana kadar sonuç alınamamış. Üniversite yetkilileri, 35 bölümden 23’ünün bu yıl içinde ABET’e üye olacağını ifade ediyor.
Üniversitenin Ayazağa, Gümüşsuyu, Maçka, Taşkışla ve Tuzla olmak üzere 5 kampüsü var. Bu kampüslerden Ayazağa, üniversitenin ağırlığını oluşturuyor. Bölümlerin çoğunluğu burada. Üniversitede eğitim 1996 yılından sonra yeniden yapılanmış. Bu yapılanmanın en önemli özelliğini, ders sayısı ve yükünün azaltılarak 150 krediye düşürülmesi ve öğrencinin 4 yıl boyunca alacağı bu kredilerin en az yüzde 30’unun İngilizce alınması oluşturuyor. Uygulama ile öğrenci ders dışında araştırma, proje yapma ve ekip çalışması gibi kendini geliştirecek konulara daha fazla vakit ayırabiliyor, hem de yabancı dili öğreniyor. Ders yükünün azaltılması öğrencinin üniversitede bulunan çok sayıda kulübe üye olarak kendini sosyal yönden geliştirmesine de katkı yapıyor. Üniversitede ders yükünün azaltılmış olması bir diğer sonuç daha ortaya çıkarmış. Öğrenciler Çift Anadal Programı (ÇAP) denilen aynı anda iki fakülteyi okuma imkanına sahip oluyorlar. 4’lük not sisteminde birinci sınıf sonunda 3 ortalamayı tutturan öğrenci hangi bölümde olursa olsun, diğer 35 bölümden herhangi birini tercih edip 4 senenin sonunda iki fakülte diploması ile üniversiteyi bitirme şansına sahip. İTÜ Tanıtım Koordinatörü Doç. Dr. Bihrat Özer, 13 bin üniversite öğrencisinden yüzde 10’una yakın öğrencinin ÇAP’a devam ettiğini söylüyor. Üniversitede kendi öğrencilerine tanınan en önemli imkanlardan biri de yatay geçiş. Diyelim ki elektronik bölümünü kazandınız ve 1 yılın sonunda bu mesleğin size uygun olmadığını düşünüyorsunuz. Ertesi sene yatay geçiş yoluyla bilgisayar mühendisliğine geçme imkanınız var. Konuştuğum üniversite öğrencileri İTÜ’de derslerin zor değil; ama ağır olduğunu ifade etti. Bu, şu anlama geliyor: İTÜ’de düzenli ders çalışmayan birinin başarılı olması çok zor.
Kampüsler arası canlı yayınla ders
Üniversite akademik kadro itibarıyla zengin bir kadroya sahip. Son yıllarda birçok hocasını diğer üniversitelere gönderse de mühendislik alanında önemli kadrolar burada. Ayrıca diğer üniversitelerin akademik kadroları da burada yetişiyor. Mühendisliğin yanı sıra mimarlık ve konservatuvar eğitiminde de iddialı olan üniversitenin Tuzla’daki denizcilik fakültesi dünyada ilk 5 arasına giriyor.
İTÜ’de birinci sınıfta bütün bölümler neredeyse ortak ders alıyor. Bu yüzden kampüsler arası iletişim çok önemli. Üniversite yönetimi kampüsler arası iletişim ve gidiş gelişleri gelişen teknoloji ile çözmüş. İstanbul’un Beyoğlu ilçesindeki Gümüşsuyu Kampüsü’nde bir hocanın anlattığı dersi, Sarıyer ilçesindeki Ayazağa Kampüsü’nde öğrenciler uydudan yapılan canlı yayınla izleyebiliyorlar. Hocalarına anında soru sorup cevap alabiliyorlar. Üniversitede fiziki altyapı çok iyi. Bilişim teknolojilerine yapılan yatırım, 300’e yakın laboratuvar ve zengin araştırma kütüphanesi çok sayıda üniversitede bulunmayan imkanlar.
Burs ve iş imkânları iyi
Üniversite son yıllarda vakıf üniversitelerinin burs imkanları ile rekabet edebilmek için mezunlarını devreye sokmuş. Geçen yıl 1,5 trilyon liralık burs bütçesi ile önemli bir atılım yapan İTÜ, ÖSS’de ilk 500’e girip de üniversiteyi tercih edenlere aylık 200 milyon lira burs ve yurtlarda ücretsiz kalma imkanı tanıyor. İlk 500 ile 1000 arasına girenlere ise aylık 150 milyon ve ücretsiz yurt imkanı sağlıyor. Ayrıca mezunlardan gelen katkılarla öğrencilerin yüzde 35’ine burs veriliyor. Üniversite şehir merkezinde olduğu için barınma problemi çoğunlukla yok. Üniversite bünyesinde 3 bin öğrenciyi barındırabilecek yurtlar var.
Üniversite mezunlarının iş bulma imkanı iyi. Tamamen endüstriye dönük bir üniversite olduğu için öğrenciler birinci sınıftan itibaren değişik sektörlerde stajlara başlıyorlar. Bu da mezuniyet sonrası iş bulma imkanını artırıyor. Ayrıca üniversitenin Ayazağa Kampüsü’ne bu yıl teknokent kuruluyor. İş hayatından çok sayıda şirket bu teknokentte stant açarak, hem üniversite öğrencilerine iş imkanları için çalışmalar yapacak, hem de gelişen teknolojiler konusunda öğrencileri bilgilendirecek.
Akademik kariyer yapmak veya yurtdışındaki üniversitelerde eğitim almak için de İTÜ önemli bir konuma sahip. Yurtdışında 83 üniversite ile öğrenci değişim programları olan İTÜ’den mezun olanlar yurtdışında rahatlıkla kabul görüyor.