‘İttifak sen olacaksın derse olmam demem’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazetecilerle dünkü kahvaltılı buluşmada özetle şunları söyledi:

“Bana sorulduğunda, ‘Cumhurbaşkanlığı çok önemli bir görev, ittifak kabul ederse aday olmaktan onur duyarım’ dedim. Yanlış bir şey söylemiyorum, ittifak diyorsa ki ‘sen olacaksın’, ‘hayır olmaz’ deme şansım yok.

Elbette anketler yapılabilir ama yanlış bir şey yapıyoruz. Ya arkadaş nasıl bir cumhurbaşkanına ihtiyaç duyuyoruz bu sorulmuyor, anket yapılacaksa önce bunun sorulması lazım. Kim olsun? Hayır, nasıl olsun? Yaşantısıyla, mütevazılığıyla örnek olması, önyargılı olmaması, tarafsız olması, objektif eleştirileri saygıyla karşılaması, herkesi kucaklaması lazım. Kimsenin etnik kimliği, yaşam tarzı, inancını siyasete alet etmemesi lazım. Partiler arasında çıkacak sert tartışmaları, uyumsuzlukları giderecek kişi olması lazım. Devletin sigortası olması lazım.

(Erdoğan’ın enflasyonun köpüğünü alacağız açıklaması) Köpüğü alması için zamları da geri alması lazım ama hiç sanmıyorum. 84 milyon insanı bindirmiş freni patlamış kamyona, hep birlikte yokuş aşağı gidiyoruz.

KİTABIMIZDA ‘SOKAĞA ÇIKMA’ YOK

(Milli Eğitim Bakanlığı’na gidişi) Benim tweet’imden sonra Ankara il başkanlığımız örgütü toplamak istemiş MEB’in önüne, hemen aradım, ‘sakın gitmeyin ben ve kadın milletvekillerimiz gideceğiz’ dedim. Öyle sokağa çıkacağız, asacağız keseceğiz filan yok. Sokağa çıkma diye bizim kitabımızda bir şey yok ama haksızlığa uğrayan herkesin hakkını da demokratik yoldan arayacağız.

GEREĞİ SANDIKTA

(Erdoğan’ın muhalefete yönelik sokak uyarısı) Beyefendi bizim sokağa çıkmamızı istiyor anlaşılan, zorlayacak, baskı kuracak çıkmayacağız ama gereğini sandıkta yapacağız. Bizim sokaktan kastettiğimiz, kontrolsüz şekilde sokağa çıkıp camın çerçevenin kırılması, şiddetin olması. Yoksa demokratik yolla izin alırlar yaparlar. Özel olarak çatışma alanı yaratmak istiyorlar. Erdoğan böyle anlamıyor, siz sokaklara çıkacaksınız, şunu şunu yapacaksınız, biz de sizi ezeceğiz. 15 Temmuz’u bunun için örnek veriyor.

İMAMOĞLU’NA SORUŞTURMA

Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nu suçlamalarının nedeni ekonomide yaşanan kaosun unutturulmak istenmesi. Müfettişleri görevlendirmişler, zaten belediyelerimizde müfettiş eksik olmuyor ki. Sürekli varlar, sürekli denetliyorlar, başkanlarımız da bunlara alışkınlar, geldikleri zaman odaları, masaları, sandalyeleri var. Belediyelerimizi itibarsızlaştırma arayışındalar. Çünkü İstanbul’da, büyük rant var. İstanbul’da belediyemizin hazırlayıp İçişleri Bakanlığı’nın el koyduğu 34 dosyadaki kamu zararı 13 milyar 202 milyon lira. Denetleme hakları var, denetleyemezsiniz diyemezsiniz, bütün mesele önyargısız olmasıdır.”