ANKA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 28, 2007 10:50
İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, AKP’den, seçimlerde aldığı büyük destekle birlikte ekonomide çok önemli adımlar atmasını beklediklerini söyledi.
Demirtaş, “Üretim, ihracat ve istihdam için şok önlemler lazım. Bunlara ilk 100 gün içinde başlanmalı, ilk yılda hayata geçmeli” dedi.
Ekonomide çok hızlı davranılması gerektiğini belirten Demirtaş, “Dış dengeler her an tersine dönebilir, açıkta yakalanmamalıyız. Son bir haftada bunun işaretlerini gördük. Pek çok isteğimizin AKP Programı’ndan yer alıyor ama kademeli uygulamalardan bahsediliyor. Biz bunların hemen uygulanmasını bekliyoruz” dedi.
CARİ AÇIK BÜYÜK RİSK
İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, AKP’nin 4.5 yıllık iktidarı döneminde özellikle makro ekonomik dengelerin sağlanması için sıkı bir maliye politikası izlendiğini, bunun sonucunda da pek çok göstergede önemli kazanımlar elde edildiğini söyledi. Bu kazanımlarda küresel ekonominin büyük etkisi olduğunu, dünya ekonomisinin aralıksız büyüdüğüne dikkat çeken Demirtaş, “Yıllık trilyon dolarlara ulaşan küresel sıcak para akımı sayesinde cari açık finanse ediliyor. Ancak önümüzdeki dönemde küresel faiz oranlarının artması ve sıcak para akışının yavaşlaması beklentisi var, düzeltmeler bekleniyor. Seçimlerin ardından ABD’den gelen olumsuz göstergelerle buna en güzel örnek. Buna karşılık önlem alınması gerekiyor. Cari açık büyük risk oluşturuyor” dedi. Cari açığın temelinde tasarrufların yetersiz olması ve yatırıma dönmemesi ile düşük kur ? yüksek faiz politikasının yattığını belirten Demirtaş, “Küçük ve büyük tasarruf sahiplerini üretime yönelik yatırımlara yönlendirecek mekanizmaların hayata geçirilmesi lazım” dedi.
BU KURLA İHRACAT OLMAZ
Diğer yandan düşük kur ? yüksek faiz politikasından artık vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayan Demirtaş, faiz indirimleri için uygun zamanın oluştuğunu söyledi. “Düşük kur ? yüksek faiz” politikası yerine “Gerçekçi faiz ? gerçekçi kur” politikasına geçilmesini isteyen Demirtaş, “Düşük kur yüzünden ithalat artarken, ara mal üreticisi KOBİ’ler kapanıyor, büyük zarar görüyor. İstihdam azalıyor. Bu kurla ihracat olmaz. Merkez Bankası’na faiz indirimi yapacak ortam hazırlanmalı. Artık kurun yukarı çekilmesi gerekiyor” dedi.
FAİZ İNDİRİMİ BAŞLAMALI
Yüksek faiz politikası nedeniyle yatırımlarda ve iç talepte yavaşlama olduğuna dikkat çeken Demirtaş, “Reel sektör ancak sermaye ve emek verimliliğini arttırarak, maliyetlerini düşürdüğü için ayakta durabiliyor. Bütün bu nedenle 100 günlük program içerisinde, hükümetin kurulmasının hemen ardından, kademeli olarak faiz indirimi başlamalı. Şu an bile maksimum seviyenin 2-3 puan üzerinde. 2008 yılının ilk yarısına kadar 2006 yılındaki dalgalanma seviyesine indirilmeli” diye konuştu.
VERGİDE BÜYÜK İNDİRİM BEKLİYORUZ
Türkiye’de kayıtdışı ekonominin yüzde 40’lara ulaştığına dikkat çeken Demirtaş, “Artık kayıtiçinde olmak neredeyse enayilik gibi gözüküyor. O yüzden yeni hükümetten en büyük beklentimiz kayıtdışı ile çok büyük bir mücadele başlatmasıdır. Bunun için de öncelikle kayıtiçinde olmak cazip hale getirilmeli, teşvik edilmeli” dedi. Kayıtdışılıkta yüksek vergi oranlarının önemli bir etken olduğunu belirten Demirtaş, “Vergide şok indirimler istiyoruz. Yüzde 18, yüzde 8 ve yüzde 1 olan KDV oranları yüzde 1 ve yüzde 8 olarak uygulanmalı. Bu indirim aynı zamanda sistemde basitleşme de sağlar. Kurumsallaşmayı teşvik etmek, üretim ve yatırımın önünü açmak için Kurumlar Vergisi oranı 5 puan düşürülerek yüzde 15 olmalı. Damga vergisi ve harçlar kaldırılmalı” dedi.
Kayıt dışılığa büyük olanak sağlayan “Basit Usul”un mutlaka kaldırılmasını isteyen Demirtaş, sadece kendi ürettiği veya yetiştirdiği ürünleri satanlar için kolay bir vergilendirme yöntemi bulunması gerektiğini belirterek, onun dışında kalan bütün mükelleflerin defter tutma ve belge düzenleme yükümlülüğü olmasını istedi. İstihdam artışı için vergi politikalarının büyük önem taşıdığını kaydeden Demirtaş, “İstihdam üzerindeki vergi yükleri azaltılmalı, sosyal sigorta ödemelerinde işveren payı yarıya indirilmeli. Asgari ücret kadar gelir vergiden muaf olmalı. Kıdem tazminatı miktarı azaltılmalıdır. Bu tazminata hak kazanma oranı OECD ülkelerinde olduğu gibi 40 ay olmalı” dedi.(ANKA)