İtiraz bilimsel değil zihinsel

- İÇME SUYU ARTACAK Kanal iddia edildiği gibi İstanbul’u susuzluğa mahkum etmek değil, tam tersine İstanbul’a yeni su kaynakları ilave etmek demektir. Kanal İstanbul ile Sazlıdere Barajı’ndan yılda ortalama 32 milyon metreküp su eksilmektedir. Karamandere, Hamzalı ve Pirinççi barajları ile yılda 170 milyon metreküp su kaynağı ilave ediliyor. Terkos Gölü’nün tuzlanacağı iddiaları ise asılsızdır. Kanal sızdırmazlık duvarlarıyla inşa edileceği için yeraltı sularına sızma olmayacaktır.

- DEPREMİ TETİKLEMEZ Deprem ve tsunami riskleri analiz edilmiş ve depremi tetikleme söz konusu olmayacaktır.

- TARİH İHYA OLACAK İstanbul’un tarihi ve kültürel mirasını talan etmek bir yana Bathenoa Antik Kent ve Yarım Burgaz Mağaraları proje ile ihya edilip turizme kazandırılıyor. Kanal İstanbul Projesi, Boğaz’daki tarihi kültürel mirasın korunması projesidir.

- GEMİLERE AVANTAJ İstanbul Boğazı’nın maksimum yıllık güvenli geçiş kapasitesi 25 bin gemidir. Şu anda ortalama yılda 45 bin gemi geçmektedir. Bütün projeksiyonlara göre 2050 yılında 78 bin gemi geçişi olacağı hesaplanmıştır. Marmara ve Karadeniz açıklarında bir geminin bir günlük bekleme maliyeti yaklaşık 30 bin dolardır. Maksimum kapasitesi 25 bin olan Boğaz’dan gemilerin geçmesi için günlerce beklemesi gerekmektedir. Açıkta bekleyip bu maliyete katlanacağına, gemiler kanaldan geçmeyi tercih edecektir.

- HAFRİYAT SORUN OLMAZ İstanbul trafiği ile Kanal İstanbul’un hiçbir alakası yoktur. Hafriyat kamyonları tamamen kanal aksında Karadeniz’e girip çıkacaktır. Bütün projede 1.1 milyar metreküp hafriyat çıkması bekleniyor. Bu da İstanbul trafiğine hiç girmeden kanal boyunca Karadeniz sahilinde 40 milyon metrekare rekreasyon alanı, 15 milyon metrekare lojistik merkez oluşumu için kullanılacaktır. Bu 40 milyon metrekare alan Terkos ile Karadeniz arasına yapılacağı için Terkos da bütün risklerden korunmuş olacaktır.

- NÜFUS 500 BİNİ GEÇMEZ Kanal İstanbul Projesi ile İstanbul’a ilave bir nüfus gelmeyecektir. Kanal etrafında kurulacak şehir maksimum 500 bin nüfusu geçmeyecektir ve rezerv konut olarak üretilecektir. Bu da İstanbul içindeki riskli konutların transferinde kullanılacaktır.

- MİLLETİN GELECEĞİDİR Kanal İstanbul’a karşı olmak milleti sevmemektir, İstanbul’u sevmemektir, Türkiye’yi sevmemektir. Çünkü, Kanal İstanbul demek Boğazların özgürlüğü demektir, Boğaz’ın İstanbullulara kalması demektir, İstanbul’un geleceği demektir, Türkiye’nin geleceği demektir. Bu da milletimizin geleceği demektir.

GÜNDEME OTURDU

- KANAL İstanbul’u savunanların gerekçelerinden biri olan ‘İstanbul Boğazı’ndaki kazalar’a dün bir yenisi daha eklendi. Ukrayna’dan yola çıkan Liberya bandıralı 23 bin 633 grostonluk ‘Songa İridium’ adlı kuru yük gemisi, Boğaz’da kaza yaptı. Saat 12.00’de makine arızası sinyali veren 191 metre uzunluğundaki gemi, 13 dakika sonra Rumeli Hisarı önlerinde karaya oturdu. Kaza sırasında gemiye kılavuz kaptan eşlik ediyordu. Olay yerine kurtarma römorkörleri ile Sahil Güvenlik ve Deniz Polisi ekipleri sevk edildi. 19 mürettebatın bulunduğu gemide can ve mal kaybı yaşanmadı.