Itfaiye yaniyor!

Isiya dayanikli giysiler hala alinmadi, kadrolara uzman olmayan kisiler yerlestiriliyor

Yirmi iki ay once TPAO tankeri yangininda iki kurban veren Itfaiye, isiya dayanikli yanmaz giysileri hala alamadi. Iddialara gore Tuzla yanginindan sonra dava acan itfaiyeciler tehdit ediliyor, kadrolara ordudan atilan subaylar yerlestiriliyor, deneyimsiz kisiler siyasi goruslerinden dolayi yonetim kademelerine getiriliyor.

13 Subat 1997'de, Tuzla'daki GEMSAN Tersanesi'nde bakima alinan, Denizcilik Isletmeciligi ve Tankercilik AS'ye bagli TPAO tankerinde cikan petrol yangin itfaiyeyi alarma gecirmisti. Daha once deniz itfaiyesini lagveden kurum, 317 metre uzunlugunda ve 165 bin ton agirligindaki dev tankerdeki petrol yanginina kara ekiplerini surdu. Deniz itfaiyesi, isiya dayanikli elbiseler ve petrol yangini ekipmani olmadan gidilen yanginda, sondurmeye calisirken yanarak olen iki itfaiyecinin ‘‘Gaz ustumuze geliyor, su sikmayin’’ diyecek telsizleri bile yoktu. Sorusturmalar, haberler, davalar ve raporlar yazildi, cizildi. Ama aradan gecen 22 ay sonra da iki can ve 6 milyon dolara mal olan bu olaydan ders alinmadigi ortaya cikti.

Yine olecegiz

Istanbul itfaiyesinin eksiklerinin gecen zaman icinde giderilmedigini soyleyen itfaiyeciler, ‘‘Ayni yangin olsa, yine yanarak olecegiz. Cunku o gunden beri hicbir sey degismedi’’ dedi.

Belediye-Is Itfaiye Sube Baskani Halil Meric, Tuzla yangininda itfaiyecilerin yanmasina neden olan musamba giysileri kullanmaya devam ettiklerini acikladi. ‘Nomeks’ adli isiya dayanikli giysilerin ise, yetkililerin ‘‘Ihalesi bitti, yakinda gelecek’’ demelerine ragmen ellerine ulasmadigini soyledi. Butun siyasi partilere rapor gonderdiklerini belirten Meric, ‘‘Tuzla'nin vebali, iki yildir bu bu konuda hicbir adim atmayan siyasetcilerin uzerindedir. Yasa tasarimiz, Meclis'te henuz siraya bile girmedi’’ dedi.

Istanbul Itfaiye Daire Baskani Sabri Yalin ise, Tuzla faciasinin faturasinin buyumesinin en buyuk nedenlerinden biri olan isiya dayanikli Nomeks giysilerin neden alinmadigi yonundeki soruya su karsiligi verdi:

‘‘Bu giysiler oldukca pahali. Biz gerekli mali incelemeyi yaptiktan sonra ihaleye ciktik. Ancak firmalar arasinda buyuk cekismeler oldu. Bu nedenle ihaleyi sonuclandirmamiz uzun surdu. Ihaleyi alan firmanin, ihale sartnamesine gore malzemeleri uc ay icinde teslim etmesi gerekiyor. Ancak bu sureden once elimize gecmesi icin elimizden geleni yapiyoruz.’’

Konusmayin baskisi

Tuzla yangininda yaralanan itfaiyeciler ise bu konuda konusmaya cekiniyor. Itfaiye yonetiminin basina aciklama yapilmasini yasakladigi iddia edilirken, Tuzla yangini sirasinda gorus belirten itfaiyeciler, dokuz aya varan gorevden uzaklastirma cezalarina carptirilmis. Istanbul itfaiyesindeki tum telefon konusmalarinin da ses kaydinin yapildigi iddia ediliyor. Belediyeden kendilerine tek kurus yardim yapilmadigini aciklayan itfaiyeciler baskilari soyle anlatiyor: ‘‘Belediye, dava actik diye bize etmedigini birakmadi. Hakkimizi ariyoruz diye tehdit ediliyoruz. Yangindan sonra belediye yetkilileri bir gun bile gelip gecmis olsun demedi. Bu ulkeye hizmet ettik, kimse halimizi sormuyor. Bagislarla sehit yakinlarina birer daire alindi. Toplanan paralari kendi tedavimize harcadik.’’

Baski yapildigini kabul etmeyen Itfaiye Daire Baskani Sabri Yalin ise yaralanan itfaiyecilerin iddialarini yalanladi. Yalin, yangin guvenlik hattina gelen telefonlarin dinlenmesinin dogal oldugunu belirterek, bu uygulamanin komuta zinciri icinde normal karsilanmasi gerektigini soyledi.

Ordudan atilan subaylar

Bes yili mudurluk olmak uzere yedi yil boyunca Istanbul Itfaiyesi'nde calisan Prof. Dr. Abdurrahman Kilic ise belediyelere ait itfaiyelerin politik baski altinda oldugunu soyledi. 1994 sonrasinda gorus ve davranislari nedeniyle ordudan atilan subaylar basta olmak uzere, eski Refah Partisi'nin secim kazanamayan adaylari ile parti kartvizitini getiren yandaslarinin kadrolara yerlestirildigini belirten Kilic, ‘‘Cuma namazi en az kac kisiyle kilinir?’ gibi sinav sorulariyla personel alindi. Siyasiler once itfaiyecileri, sonra da vatandasi yakti. Bu yoneticiler partizan kadrolasmanin urunleridir’’ dedi.

Yaralanan itfaiyeciler de; yonetiminin itfaiyecilikle ilgisi olmayan, bu konuda formasyona sahip olmayan insanlari itfaiyeye aldigini soylediler:

‘‘Bize gecmis olsun demeyenler, belediyenin yemekhane sorumlusunu bile itfaiyeye mudur yaptilar. Ordudan atilan yuzbasi iki saatte mudur yardimcisi oldu. Bizler bosuna mi sehit verdik, bosuna mi bedenimizi kule cevirdik?’’

Istanbul Itfaiye Daire Baskani Sabri Yalin ise bu uygulamayi soyle savundu: ‘‘Ordudan atilanlarin ise alinmamalari konusunda bir yasak yok. Bu insanlar ac mi kalsin, gangsterlik mi yapsinlar?’’

Daire Baskani, deniz itfaiyesinin kendi konulari olmadigini belirterek ‘‘Limanlardaki yanginlardan liman baskanliklariyla gemi kaptanlari sorumludur. Zorda kalmadikca muavenet olmadan mudahale etmeyi dusunmuyoruz’’ dedi. Yalin'in bu sozlerine ragmen itfaiyeciler, bu tur yanginlari hâlâ geminin icine girerek sondurduklerini iddia ediyor.

Belediye-Is Sendikasi Itfaiye Sube Baskani Meric ise Istanbul'un yanginlara hazirlikli olmadiginin Tuzla'da goruldugunu belirterek sunlari soyledi: ‘‘Yetismis elemana ihtiyacimiz var. Bugunku yonetim siyasi kadrolasma ve tarafli atamalar yapiyor. Bir, iki yillik, deneyimsiz calisanlar gorusleri nedeniyle yonetim kadrolarina getiriliyor.’’