İtalya'ya: Posta koymasına müsaade etmeyiz

Akşener, dün FOX TV’de katıldığı yayında özetle şunları söyledi:

“(İtalya Başbakanı Mario Draghi’nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelik ‘diktatör’ hakareti) İtalya Başbakanı Sayın Erdoğan’a posta koydu. O postanın da karşısındayız biz. Biz rekabet edebiliriz, demokrasi yoluyla hem kendisini hem iktidarını hem zihniyetini değiştirmek için vatandaşımıza bunları izah edebiliriz ama İtalyan Başbakanı’nın da Sayın Erdoğan’a hakaret etmesine, posta koymasına müsaade etmeyiz.

BU BİLDİRİ YANLIŞTIR

(104 emekli amiralin yayınladığı Montrö bildirisine karşılık yaptığı ‘zevzeklik’ açıklaması) Bazı cümlelerini çıkardığınız zaman aslında problemi bulunmayan bir metin. İktidar cenahının pazarladığı ne; ‘Bu darbeye davet eden bir çağrıdır.’ Bu bildiri yanlıştır; saati, tavrı yanlıştır. İçinde iktidara sanki parmak sallıyormuş (ki öyle bir şey yok) gibi imkân sağlayacak o durum yanlıştır. Ben bu konuyu çok da ciddiye almamamız gerektiğini ifade ederek ‘zevzeklik’ dedim. Zevzeklik eşittir gevezeliktir. İlk defa hem AK Parti’nin yanında yer alanlarla, AK Parti’nin şiddetle karşısında yer alanların aynı anda kızdığı insanım ben. İyi, barıştırmış oldum. Tayyip Erdoğan’ı ordu eliyle, emeklisi-muvazzafı veya silahlı bürokrasi eliyle göndermeye yönelik bir tutumun karşısında çok net yer alırım. Bizi beğenmeyenler siyasi parti kurabilirler, oralarda yer alırlar. ‘Ha Tayyip Erdoğan gitsin de hangi yolla giderse gitsin...’ Bu benim için mümkün değil. Milli iradenin muhatabı siyasettir. Siyasetçinin muhatabı da siyasetçidir. Sayın Erdoğan’a sesleniyorum; bu insanları küçük ortağınızın gazına gelip mahkûm ettirmeye kalkışmayın.”

ÇİN ELÇİSİNİN TWEET’İ

“Biz müstemleke değiliz. Çin elçisi, Sayın Mansur Yavaş ve benimle ilgili çok ağır iki tweet attı. Siyasi partinin genel başkanını, Başkent’in belediye başkanını bu Cumhuriyet döneminde tehdit edebilen bir elçi olmuş mudur? Ve bakanlık çağırdı bu elçiyi. Çağırdılar, herhalde çay içtiler. Ne olduğuna dair hiçbir şey yok.”