İtalyanlar tutucudur...

Güncelleme Tarihi:

İtalyanlar tutucudur...
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 05, 1998 00:00

Haberin Devamı

Bir şeyi benimsediler mi, sonuna dek götürürler...

Çizme'de ilerlemiş yaşlarına rağmen hâlâ Sophia Loren'lere, Gina Lollobrigida'lara, Claudia Cardinale'lere, Stefanie Sandrelli'lere, Virna Lisi'lere, Antonella Lualdi'lere, Silvana Pampanini'lere (liste daha uzar) sahip çıkılır... Bu beyaz perde simgelerinin modası geçmez.

İşte bundandır, genç sinema oyuncuları pek parlamazlar... İlla ki birisine benzetilmesi, kıyaslanması gerekir...

Maria Grazia Cucinotta neredeyse otuzuna yakın, İtalya'da nihayet bir Akdeniz dilberi olarak kendisini halkına kanıtladı.

Bir başka İtalyan güzeli daha var... O da buram buram Akdeniz kokuyor... O da otuzuna merdivan dayamış... Ama Loren'lerin, Lollobrigida'ların, Cardinale'lerin, Lisi'lerin, Pampanini'lerin, Lualdi'lerin gölgesinden sıyrılamayınca Fransa'ya göç etmiş, şansını orada deneyip şöhretin yolunu aramış. Ve de bulmuş... Monica Bellucci bu... Kendisini Türkiye'de vizyona giren ‘‘Dobermann’’ filminden tanıyoruz...

Monica Bellucci masum mahzun ve kibar bakan o denli dişi bir varlık... Sanat uğruna rahatça soyunan, rolünü kusursuz yapan Fransız yönetmenlerin bir dediğini iki etmeyen, seyirciyi heyecanlandıran, yürekleri hoplatan İtalyanları şimdilerde kıskandıran bir gerçek.

Monica Bellucci bu yıl jürisinde ‘‘Hürriyet’’in de bulunduğu Yabancı Basın Birliği ‘‘Altın Küre’’ sinema ödüllerinde, ‘‘Son Yılbaşı’’ adlı film ile ‘‘En İyi Kadın Oyuncu’’ seçildi...

Hâlâ kendi deyimi ile Fransa'da sürgünde bulunan, arada bir teklif aldığında İtalyan yönetmenlerle çalışan Monica Bellucci ile ‘‘Ödül töreni’’ sonrası Roma'da konuştuk...

Nedir bu ‘‘Sürgün’’ deyiminiz?

- Ben mankenlikten sinemaya atladım... Gençken beni İtalya'da efsane olmuş birine benzetirlerdi... Örneğin kaşım Claudia Cardinale'ye benzerken, dudağım Virna Lisi'yi andırırmış... Gözlerim Sophia Loren'in tıpkısıymış, burnum Antonella Lualdini'nin şıp demiş burnundan düşmüşmüş. Bütün organlarım başkalarına benzetilince tabii ben gerek fiziki açıdan gerekse karakter açısından kendi hüviyetimi kazanamadım. Atılım filan da yapamadım. İtalya'dan değil yabancılardan film teklifleri geliyordu. Sonunda Fransızları tercih ettim. Ne de olsa evime yurduma yakındı. İşte ben bunun için ‘‘Sürgüne gittim, sürgündeyim’’ diyorum.

Başkası ile kıyaslanmak koydu mu size?

- İtalya'da insanlar geçmişe, kalıtımlara tarihe meraklı... Yeniliğe açık değiller. Yeni nesil oyuncular şöhreti zor yakalıyorlar... Mutlak birilerine benzemek gerek... Bir organınız benzemiyorsa, başka bir organınızın benzemesi gerekiyor. Yoksa yandınız.

Fransa'da kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

- Aslında bir misafir gibi hissetmem gerek. Ama hakkımı veriyorlar. Kimisi senaryoyu benim üzerime kuruyor.

Siz kendinizi nasıl görüyorsunuz?

- Çılgın, umutsuz ne bileyim çıplak. Bu rollere alıştım galiba... Acı için soyunanı canlandırıyorum. Yönetmen bayılıyor, seyirci bayılıyor. Bir de korku filmlerinde thriller'lerde aranıyorum.

Size Fransızlar yeni bir lakap takmışlar. Hoşlanıyormuşsunuz: İtalyan Bombası.

- Evet, Fransızcası ‘‘Le Bombe İtalienne.’’ Benim hoşuma gidiyor. En azından ülkeme bir mesaj olarak kabul edilebilinir.

Dobermann tutulan bir film oldu.

- Yönetmen Jan Kounen Film Noir yani kara film türünü sever. Bu tür filmlerin ustasıdır. Ben burada Dobermann lakabı ile tanınan, çete başının sevgilisiyim. Tabii şiddet var, korku var, tutku var. Bazı sahneler siyah-beyazdı. Esere daha bir gizem getirdi diyebilirim.

Niçin İtalyan sinemasına şimdi sırt çevirdiniz. Oysa bu başarılardan sonra sürgünlüğe son vermeniz yuvaya dönmeniz ısrarla istenmişti.

- Fransız sineması dikkatimi çekiyor. Bana uyuyor. İtalya'dan birkaç senaryo getirttim. Okudum. Heyecan vermedi. Sadece Dino Risi'nin (Ferzan Özpetek'in Hamam filminin yapımcısı) ‘‘Son Yılbaşı’’ adlı eseri ilgimi çekti.

Zaten o rolle de ‘‘En iyi kadın oyuncu’’ seçildiniz. Risi nasıl?

Marco Risi zor, çok zor. Aslında aktör olması gerek. Rolü anlatırken rol yapıyor. Bu filmde Giulia rolü, güzelliğin cezalandırıldığını ortaya koyuyor. Güzelliğin yaşamı kolaylaştırdığı tezini çürütüyor.

Bu filmde ilk kez anadan doğma soyundunuz, nefesleri kestiniz. Akdeniz güzelliğini ortaya serdiniz.

- Önceleri direttim, hiç olmazsa göğüslerim çıplak olsun dedim. Marco Risi, ‘‘Esprisi kalmaz. Sonra unutma, elimde sözleşme var’’ dedi. Önceleri ‘‘Bak Marco giysili olsam ne olur olmasam ne olur. Seyirci bilmiyor ki, bu sahnede de çıplak olmam gerektiğini’’ diye yalvardım. Marco karakterin bu çıplaklıkla kişiliğini daha iyi anlatacağını ileri sürdü. İçindeki yarayı daha etkili olarak yansıtacağını söyledi Guilia'nın.

Ve teslim oldunuz...

- Çıplak rol yapmak çok zor. Ama sonra çıplaklığın bir sahne giysisi olduğu varsayımı ile soyundum. Dünyanın sonu da gelmedi.

Beyazperdede kendinizi nasıl gördünüz çıplakken?

- Senaryoya çok uygun gördüm. Kendimi beğendim. Evet, niye yalan söyleyeyim güzel bir vücudum var. Zaten beğeniyordum. Şimdi daha bir tutku ile seviyorum bedenimi.

Kitap okur musunuz?

- Gönüllü olarak okurum, ama şimdi daha çok senaryo okuyorum.

İtalyan sineması ile Fransız sineması arasındaki farkı en iyi siz değerlendirirsiniz.

- İtalyan sinemasında bir ekonomik sorun var. Fransa'da yılda 300 film çevriliyor. İtalya'da ise bunun yarısı bile değil. İtalya'da sinemaya yeni ayak basanlara güven yok. Destek yok. Bir başka örnek. İtalya'da kırkından sonra yönetmen olunuyor. Yani gençliğinde fikirlerini daha berrak bir şekilde aktaracağı dönemi gerisinde bırakıyor. Fransa'da otuzuna gelmemiş yönetmenler başarı kazanıyor. Ben genç ve dinamik Fransız yönetmenleriyle uluslararası bir üne kavuştum.

Hep zor rolleri kabul ediyorsunuz. Romantik filmlerde sizi ne zaman göreceğiz?

- Bir tane yeni bitirdim. İspanyol kadın yönetmen İsabel Coitex ile yeni bir aşk filmi çevirdim. Coitex ‘‘Goya Ödülü’’nü almış bir tecrübeli yönetmen. Aslında konu 18. yüzyılda geçiyor. Erkek gibi yetiştirilmiş bir dişiyi canlandırıp bol bol kılıç sallıyorum.

Sizin için aşk nedir?

- Dünyanın en önemli şeyi... Aşk için ağlarım, iş için ağlamam. Aşkta düş kırıklığı profesyonel yaşamınkinden daha acıdır.

Son çalışmanız?

- Bu ay Herve Hadmar'ın bir dark komedisinde başrolü Toheky Karyo ile paylaşacağım bir filme başlayacağız.

Son bir soru. Ünlü İtalyan ‘‘Ciak’’ sinema dergisi sizi dünyanın en seksi beşinci kadını gösterdi.

- Bu bir anket değerlendirmesi. Kimse bunları ciddi derecede önemsemez. Fransa'da bir dergi beni birinci seçmişti. Bunlar geçicidir.

Nicholson Küba'da

Jack Nicholson, Küba Film Enstitüsü'nün davetlisi olarak Küba'ya gitti. Ünlü oyuncu Havana Uluslararası Havalimanı'nda, Küba Film Sanat ve Endüstri Enstitüsü'nün başkanı Alfredo Guevara tarafından karşılandı. Küba purolarını çok sevdiği bilinen Nicholson, Havana'daki Partagas tütün fabrikasını da ziyaret etti. Washington'un ada üzerindeki ekonomik ambargosu kapsamında Amerikan vatandaşlarının Küba'ya gidip, para harcamaları yasak. Ancak başka bir Amerikalı artist Matt Dillon geçtiğimiz Şubat ayında yeni bir puro markasının tanıtımında bulunmak için Küba'ya gitmişti. Dillon burada çok iyi ağırlandığını ve para harcamadığını söyledi.

Fotoğrafçı Gere

Oyunculuğunun yanısıra sıkı bir Budist olmasıyla da tanınan Richard Gere, 1993 yılında Tibet'te çektiği fotoğraflar, ilk kez günışığına çıkıyor. Gere'in Tibet fotoğrafları İsviçre'nin Lozan kentindeki Elysee Müzesi'nde sergileniyor. Sergide, Gere'in Tibetli rahiplerin yaşamlarını yansıtan siyah- beyaz fotoğraflar yeralıyor.

Emektar yıldıza ödül

SHELLEY Winters, ekranlarda geçirdiği yarım yüzyıldan sonra, 10 Ağustos'ta, Hollywood Film Festivali'nin Yaşam Boyu Başarı Ödülü'nü alacak. A Double Life (1948) adlı filmde Ronald Colman tarafından boğularak öldürülen, A Place in the Sun (1951) filminde de Montgomery Clift tarafından baştan çıkarılan Winters, The Diary of Anne Frank (1959) ve A Patch of Blue (1965) filmlerindeki yardımcı oyuncu rolleriyle de Oscar almıştı.

Rambo'nun bir kızı daha oldu

Ünlü aktör Sylvester Stallone ile manken Jennifer Flavin çiftinin bir kız çocuğu daha oldu. Stallone'nin Rogers&Covan Ajansı, Sistine Rose adı verilen bebeğin Los Angeles'taki bir hastanede dünyaya geldiğini duyurdu. Ajans aracılığıyla bir açıklama yapan ‘‘Rocky’’ filmlerinin ünlü aktörü Stallone, anne Jennifer ile bebek Sistine'nin sağlık durumlarının iyi olduğunu söyledi. Ünlü çiftin, Ağustos ayında 2 yaşına basacak

Sophia Lore adlı bir kızı daha var.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!