Güncelleme Tarihi:
Proje, mafya kültürü ve mafyayla kültürel boyutta mücadeleyi ilke edinen bir girişim olarak geliştirilmiş. Projenin bilimsel yöneticiliğini antropolog Luigi Lombardi Satriani, mimari çalışmalarını ise Antigone Derneği üstleniyor.
Kalabriya bölgesinde bir Mafya Müzesi kurma fikri ilk olarak İtalyan ve Alman araştırmacıların işbirliği ile gündeme geldi. Berlin Teknik Üniversitesi’nde suç tarihi konusunda uzman sosyolog Herbert Reinke, Berlin Duvarı Müzesi Müdürü tarihçi Gerhard Salter ve Alman Demokratik Kültür Merkezi sorumlusu Günther Hoffmann, benzer konularda deneyimli İtalyan meslektaşlarıyla bir araya gelerek, İtalya’nın güneyinde Kalabriya bölgesinde mafya gerçeğinin ve tarihinin ancak araştırılarak kavranabileceği konusunda görüş birliğine vardı.
Ziyaretçilere ve araştırmacılara kapılarını Aralık ayında açmaya hazırlanan Mafya Müzesi, “Storia e Memoria/ Tarih ve Bellek” adı altında düzenlenen bir sergiye de ev sahipliği yapacak. Adriana Sapone’nın yönetiminde hazırlanan sergide, çeşitli arşivlerden derlenen fotoğraflar aracılığıyla ziyaretçilere mafyanın Güney İtalya’da sorumlusu olduğu cinayetler, hedef seçtiği kişiler ve mafya cinayetlerine kurban gidenlerin yaşamından kesitler sunulacak.
Ayrıca mafya yöneticilerinin mahkemelerde ya da yakalandıkları anlarda çekilen fotoğraflarına da yer verilecek. Bunlar arasında yargıç Antonino Scopelliti cinayetinden 1990’li yıllarda yakalanarak yargıya sevk edilen Toto Riina, Bernardo Brusca, Pippo Calò ve Nitto Santapaola gibi mafya yöneticileri de yer alıyor.
“Tarih ve Bellek” adlı sergide ayrıca, 2000’li yılların başında bölgede baskın olan mafya geleneği ve kültürüne son vermek amacıyla ortaya çıkan ve gençlerin başını çektiği girişimlerce düzenlenen gösterilerden de 150 kadar fotoğraf bulunuyor.
Mafya Müzesi’nin bilimsel danışmanı ve yöneticisi antropolog Luigi Lombardi Satriani, mafya geleneği ve kültürünün antropoloji biliminin ilgi alanı içinde bulunduğuna dikkat çekiyor. “Güney İtalya gerçeğini araştıran her bilim adamı bir şekilde mafyayla tanışıyor” diyen Satriani’ye göre mafya, kendisi gibi düşünmeyenleri hedef alan ve şiddete başvurarak öldüren organize bir suç mekanizması ve aynı zamanda da bir kültürü (mafya kültürünü) temsil ediyor.
Satriani’ye göre, arkaik ve modern mafya birçok ortak özelliğe sahip. Her ikisi de şiddet uyguluyor, ekonomik güç ve zenginliğe önem veriyor. Satriani, “Ben iyi niyetli arkaik bir mafya ya da kötü niyetli çağdaş bir mafya gerçeğine inanmıyorum” diyor.
Ancak zaman içinde mafyanın başvurduğu yöntem ve faaliyet alanı da değişiyor. Bir dönem kaçak sigara ticaretinin önemli bir kazanç kaynağı olduğunu belirten Satriani, bugün sigaranın yerini uyuşturucunun aldığını hatırlatıyor ve ekliyor:
“Yerel mafya örgütlenmelerinin yanında her türden teknolojiyi kullanan uluslararası çapta etkin mafya örgütleri de var.”
Ndrangheta ya da Camorra gibi mafya örgütlerinin birer ölüm örgütü olduğuna dikkat çeken Satriani, “Bir mafya örgütünde en tepeden en aşağıdaki suç şebekesine piramit nasıl şekilleniyor” sorusunu şöyle yanıtlıyor:
“Mafya örgütü oldukça karmaşık bir yapıya sahip. En tepede bir yönetim birimi var. Onun altında bir dizi ara yönetim yapıları mevcut. Çok katı bir hiyerarşik örgütlenme söz konusu. Bu yapı içinde ‘aileye ait’ olmak, aynı ekonomik ve sosyal çıkarlara sahip olmayı ifade ediyor. Bu nedenle mafyanın belirlediği kuralların dışına çıkmak çok sert bir biçimde cezalandırılıyor.”
Yaşanılabilir bir ‘Güney’ düş değil
Müzenin bilimsel danışmanlığını üstlenen Satriani, mafyaya karşı hukuksal mücadelenin yanI sıra mafya kültürüne karşı da bir savaş yürütülmesini öngörüyor. Bu amaçla kurulan müzenin, müze olmanın ötesinde mafya karşıtı kültürü besleyen bilgi-belge merkezi görevi üstlenmesinin önemine dikkat çekiyor. Satriani’ye göre bu zorlu görevi başarıyla yürütecek olanlar ise bölge gençleri. Satriani, korkusuzca gezilebilen, mafyanın tehditlerine boyun eğmeden yaşanılabilir bir Güney İtalya’nın bölge halkı ve özellikle de gençlerle iletişim kurularak sağlanabileceğine inanıyor.
Kalabriya Üniversitesi’nde görevli antropolog Vito Teti ise Kalabriya tarihi ve bölge kültürünü ayrıntılarıyla tanıyan bir bilim adamı. Teti, geçtiğimiz yıl Almanya’nın Duisburg kentinde yaşanan ve Ndrangheta’nın sorumlusu olduğu mafya cinayetinin ardından Quotidiano della Calabria adlı gazetede bir yazı kaleme almıştı. Teti, bölgedeki bazı güçlerin mafyayla mücadelede sorumluluk üstlenmesinde önemli rol oynadı.
Locri piskoposu Bregantini’den yatırımcı Callipo ve S. Luca belediye başkanına kadar herkes Güney İtalya’da yoksulluk ve şiddetin bütünüyle Ndrnagheta’ya bağlanamayacağı, bölgedeki siyasi ve sosyal dokunun da yaşanan sancılı süreçte rolü olduğuna dikkat çekti
Öte yandan Vito Teti'ye göre Kalabriya bölgesine bir gelecek sağlamak adına bu saptama bir çıkış noktası olabilir. Teti, birçoklarının düşündüğü gibi mafyanın kökünü baskı uygulayarak ve güvenlik güçlerini bölgeye sevk ederek çözmenin hatalı bir görüş olduğuna inanıyor.
Kaynak: Deutsche Welle / Aslı Kayabal