İtalya ayıbı taşıyamaz

Güncelleme Tarihi:

İtalya ayıbı taşıyamaz
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 1998 00:00

Haberin Devamı

Başbakan Mesut Yılmaz, partisinin 6'ncı Büyük Kongresi'nde, CHP'ye, çetelere, PKK ve katil Apo'yu barındıran İtalya'ya sert mesajlar gönderdi. Yılmaz, Apo'ya sığınacağı her yerin dar geleceğini belirterek, ‘‘İtalyan milleti böyle bir ayıbı taşıyamaz. İtalya bu ayıbı taşımaya kalkarsa, Türkiye bunu karşılıksız bırakmaz’’ dedi. Yılmaz'ın konuşmasının ana başlıkları şöyle:

PROVOKASYON UYARISI

Bölücü terörle mücadelede, dost ve düşman olanlar gördü ki, Türkiye başını kaldırdı mı, eşkıya söküp atılıyor. Türk milleti bu aşamada provokasyona dikkat etmelidir. Vakur, kararlı ve serinkanlı davranmalıdır. Vatandaşlarımızdan, bölücü terörün ve sokak eşkıyalarının ekmeğine yağ sürecek davranışlardan kaçınmalarını istiyorum.

İTALYA'NIN GAFLETİ

Türkiye'nin dostluğu dostluk, düşmanlığı da düşmanlıktır. Türkiye, dostuna kendi gözü gibi, özü gibi bakar. İtalya'nın yeni hükümeti, büyük bir gaflet içindedir. Dünyanın en büyük teröristine kucak açıyor. İtalyan milleti böyle bir ayıbı taşıyamaz. Eğer İtalya bu ayıbı taşımaya kalkarsa, tüm dünya bilmelidir ki, Türkiye bunu karşılıksız bırakmaz. Eşkıyanın başına da söyleyeceklerim var. Bugüne kadar, Suriye ve Rusya nasıl yar olmadıysa, bundan sonra sığınacağı ülkeler de ona dar gelecektir.

GÜN, BİRLİK GÜNÜ

Şimdi rehavete kapılamayız. Bu davayı kazanmak için yapacaklarımız var. Gün, ayrılıkların ve çatışmaların körükleneceği gün değil. Yaraları elbirliğiyle sarma günüdür. Kandırılmış, aldatılmış, dağlara sürülmüş gençleri yeniden ailelerine kazandırmalıyız. Pişmanlık Yasası'nı çıkarmalıyız, demokratikleşme yönünde adımlar atmalıyız.

ÇETELER BAYRAM EDİYOR

Hükümetimiz, çete, mafya ve karaparayla ayrım yapmadan mücadele etti. Çeteler bize karşı tertip içine girdi. Teşekkür etmelerini beklemiyorduk zaten. Şimdi bunlar bu hükümet gidiyor diye bayram ediyorlar. Bizim gitmemizden karlı çıkacak olanlar çetelerdir, vurgunculardır, kaçakçılardır, teröristlerdir ve bu ülkeyi karanlığa götürmek isteyenlerdir.

YAĞMA YOK

Ancak yağma yok. Onlar sanıyorlar ki, bu hükümet giderse, ANAP giderse iş bitecek. Hiçbir yere gitmiyoruz. ANAP bu kez tek başına geliyor. Azınlık hükümetiyle değil, ona, buna mecbur olarak değil, tek başına iktidara geliyor. Çeteye, mafyaya ve düzenin sürmesinden çıkarı olan herkese hodri meydan diyorum. Biz başladığımız işi yarım bırakmayız.

AT İZİ, İT İZİYLE KARIŞTI

Herşeyin bir bedeli vardır. Hele dürüst kalmanın bedeli daha yüksektir. Ancak kazananlar, dürüst, temiz ve namuslu kalmayı başaranlardır. Bu sözler bugün için daha da anlamlı. Çünkü at iziyle, it izinin karıştığı bir dönem yaşıyoruz. Ortalık toz-duman.

DÖNÜM NOKTASI

Türkiye çok önemli bir kavşak noktasına geldi. Ya ışıklı bir geleceğe doğru bu yolda devam edeceğiz ya da çatışmanın, terörün kol gezdiği karanlık günlere geri döneceğiz. ANAP, kendisi ve ülkesi için bu aydınlık yolu seçenlerin partisidir. ANAP, boş lafı değil, çalışmayı sevenlerin partisidir. Pusu, sisi, karanlığı, tozu-dumanı değil, şeffaflığı, aydınlığı ve icraatı seçenlerin partisidir.

HIRSLARI BOYLARINI AŞIYOR

Ortaklarımızla tarihinde örneğine rastlanmayan 16 aylık çok uyumlu bir koalisyon dönemi geçirdik. İlk kez, devlet gibi devlet olmanın kıvancını yaşadık. Biz tarihi sonuçlar peşindeyken, kimileri de boylarını aşan hırslarının peşindedir. Onların gözleri kör, kalpleri nasırlıdır. Onlar siyaseti kurmak için değil, bozmak, yıkmak için yaparlar. Onların gözü kör olabilir, ama benim milletim herşeyi görüyor.

CHP'YE GÖZDAĞI

Azınlık hükümetiyle çok iş yaptık. ANAP'ın elleri, ayakları çözülürse neler yapacağımızı bildikleri için korkuyorlar. Rakiplerimiz uydurma kasetler ve düzeysiz dedikodulara dayanan gensorulardan medet umuyorlar. Onların gensoru için bilgi ve belgeye ihtiyacı yok. Çünkü, aceleleri var. Çünkü açılan dosyaların biran önce kapanması gerekiyor. Kararlılıkla mücadele eden devlet memurlarının açtırdığı soruşturmaları engellemek istiyorlar. Çünkü o soruşturmalara konu olmaları an meselesi. Verdikleri önerge entrika ve korku içeriyor.

PARTİLİLERE UYARI

Ben, gözümdeki tüm ışığı, beynimdeki tüm birikimi sizinle paylaşıyorum. Sizlerin de tüm varlığınızı, gücünüzü bu millet için sarfetmenizi istiyorum. O zaman çeteler ve yardakçıları karşımızda duramaz. Bu milleti düşkırıklığına uğratmaya hakkınız yok.

Birlik ve sevgi mesajı

Kongre salonuna saat 11.25'de kongre salonuna gelen Mesut Yılmaz, yaklaşık yarım saat içeri giremedi. Yılmaz, saat 11.55'de Berna Hanım'la elele salona girdi. ‘‘Geliyor, geliyor, o geliyor, Mesut Yılmaz geliyor’’ sözlerinden ibaret bir şarkı eşliğinde anonssuz salonda yürüyen Yılmazlar birlikte kürsüye çıktılar. Yılmaz çifti, kürsüden inene kadar birbirlerinin elini hiç bırakmadılar, delegelere birlik ve sevgi mesajı verdiler. Berna Hanım, siyah pantolon ve bluz, kahverengi tonda bir ceket giymişti. Yaklaşık 15 dakika süren ve salondakilerin ayakta alkışlarıyla, ‘‘Türkiye seninle gurur duyuyor’’ sloganları altında selamlama bitirilirken Berna Hanım'ın gözlerinin yaşardığı görüldü. Yılmaz daha sonra konuşmasına, ‘‘Aydınlık, tertemiz, başı dik ve onurlu Türkiye'nin kara sevdalıları, dava arkadaşlarım hoşgeldiniz’’ diye başladı.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!